bunları tartışmak bize hiçbir fayda sağlamadı sağlamayacaktır. insanların dın dıye benımsedıgı seylere ahlaksız benzetmeler yapmak ınandıkları seylere hakaret etmek yaptıklarına sacma demek aıle terbıyesınden one gelen bir davranıştır. anadan doğma çocukları alevi düşmanı yetiştirip kendini allah yoluna adayan anne babalarındır bütün suç.
maalesef alevilik denilince akla ilk gelen şeydir bu, tabii ki aleviliğe çamur atılması için söylenmiş olduğu gerçektir,cehaletin başka yüzüdür bu aslında, zira bu mezhebe mensup kişileri bununla yargılamak, bununla ithaf etmek günahtır.
ama toplumumuzda benden değilsin durumu daha fazladır, bir tarafı yüceltmek ya da kötülemek için demiyorum bunu, ama doğru olmayan şey, kötü koku yaratır etrafta.
kafası çalışmayan bir insanın ortaya atmış olduğu birşeydir. aklı başında hiçbir bünye bunlara inanmaz. aleviler için söylenen bu tarz şeyler mevcuttur. gel gör ki hiçbirinin anlamı yoktur. aleviler yıkanmazlarmış bir de.
ne alevi ne de sünni hiç bir memleket evladının onaylamayacağı kadar adice bir olaydır.
ne dinimiz, ne de geleneklerimiz bu şekil bir sapkınlığa müsade etmez.
insanımızla en yakın alakası çeşitli porno filmlerde benzer öğelerin seyredilmiş olmasıyla sınırlıdır.
belki fantazi olsun diye aralarında deneyen kişiler toplumumuzda mevcuttur. ama bunların ne alevi ne de herhangi bir kitlesel oluşumla alakası yoktur. olduğunu iddia eden halt etmiştir.
kadın ve erkeğin, aklına seks gelmeden birarada bulunmasını anlayamayan dar kafaların uydurmasıdır.
şu çağda daha yeni yeni kadından korkmamayı, onu şeytanın baştan çıkarma aracı olmadığını anlayan yobaz insanlara nasıl anlatırsın; kybelenin anaerkil torunlarının yüzlerce yıl kadın erkek beraber ibadetini?
anlatamazsın. fikri neyse zikri de o olur. fıtrat olduğunu iddia ettikleri yaradılışla gelen huylar,
allahın tüm insanlara ayırdetmeden bahşettiğine inandıkları özelliklerse ya herkeste bu ana bacı bilmeme potansiyeli vardır, ya da yoktur.
artık şehirlerde beraber yaşıyorsunuz örümcek beyinliler. komşu oldunuz, aynı sıralarda okuyup aynı birliklerde askerlik yaptınız. birbirlerinizin evlerine gidip görüyorsunuz, boş aşure tabağını dolu gönderiyorsunuz. gözü kararan kız alıp veriyor. aile oluyor, hayatı paylaşıyor.
peki kör müsünüz? aklınız, gözlem kapasiteniz yok mu da, hala dünyadan bihaber hacı hocaların ezberlerini papağan gibi tekrar ediyorsunuz. yoksa aklınız almıyor mu kadınla erkeğin, aklına fanteziler gelmeden yan yana duramayacağını. yoksa kıskanıyor musunuz?
zina suçlaması için 4 güvenilir şahidin tam birleşmeyi gözleriyle görmesi gerektiğini övüne övüne anlatıyorsunuz da allahın riyakarları; peki gözünüzle mi gördünüz mum söndürülürken? oradaydınız da canınızı mı yaktılar? yoksa görmeden suçlamak iftiradır mı dediniz? duyamadım?
bir gün gidin bir cemevine, katılın ceme. hayatımda gitmedim ama sanırım dövmezler, sövmezler. bakın bakalım ne yapıyorlar. sonra gelin araştırmacı-yazar kimliğinizle gözlemlerinizi bizimle paylaşın. gödünüzden element uydurmayın.
bugün kadın-erkek dengesi arabistan yarımadasından ilerdeyse onların sayesindeyse. ''ulan helal olsun, bunlar onca baskıya rağmen yüzlerce yıl önce nasıl kadın-erkek eşitliğini sağlamışlar, sürdürebilmişler'' diyeceğinize, cahil dedelerinizden miras kalan iftiraları, bu bilgiye ulaşmanın sudan ucuz olduğu çağda sürdürüyorsunuz;
hadi dedelerinizi cemevine sokmuyorlardı da onlar da duvarın arkasında fantezilerini yazıyordu; size ne oluyor? sözde allaha inanıp ondan korkan, iftiradan ona sığınanlarlarsınız. gerçi katliamcıların avukatı, hugug okuyanınız kazan kafalılar bile bu kafadaysa sizden de fazlasını beklemek hıyarlık olur.
bugün, sizin bile bunalacağınız, illallah diyeceğiniz suudi arabistan, iran, afganistan, sudan değilsek, tersine bu ülkeler bize hayran hayran öykünüyorsa, onların bunca haksızlığa rağmen direnip bugünlere taşıdıkları alternatifler sayesinde. kıymetini bilin.
soner yalçın ın efendi isimli kitabında, yahudilerin kuzu bayramı kutlamalarında sabetayistler tarafından da yapılan bir iş olarak anlatılır. alevi kardeşlerimizle kesinlikle alakası yoktur. yavşakça atılmış aşşağlık bir iftiradır.
bir zamanlarin meshur sunucusu guner umit gibi kimin ne oldugunu bilmeden, konusulan konuda bilgi sahibi olmadan, cahillikleri dogrultusunda fikir beyaninda bulunup alevi insanlara atilan iftiradir.
Allah kuru iftiradan saklasın derler ya işte tam böyle birşey...birçok şehirde cemevleri mevcuttur hatta pazar günleri hayırseverlerin katkılarıyla ücretsiz yemekte dağıtılmaktadır ayrıca herkesede kapıları açık isteyen cem'i de izleyebilir. birçok komşumun cem sonunda hayret verici sözlerini dinledim. o kadar kandırılmışlar o kadar ön yargılı hale getirilmişler ki bana cem için görüşlerini söylediklerinde bunu kelimelerinin arasından seçebiliyordum.
insanlık yitiminin dayanılmaz hafifliğinin son noktası cümlecik. insan suretli insanımsıların aşağılama/belden aşağı vurma... adına salyalar akan ağızlarına doladıkları, iftira olarak tanımlamanın az kalacağı mide bulandıran vicdansızlık cümleciği.
alevilere yapılmış bir hakarettir. müslüman bir mezhep ten bahsediyoruz... bırakın dini bir kenara hangi topluma yakışır böyle bir şey. olmadığını bile bile dillendirenler utansın...
şevket kazan'ın sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemine karılanlar için ettiği "mumsöndü oynuyorlar" lafı ile alakalı geceler olsa gerek.
bildiğim kadarı ile necmettin erbakan'ın başlıktaki bağlamda bir sözü yok. sürekli aydınlık için bir dakika karanlık eylemleri için "glu glu dansı yapıyorlar" dediğini hatırlıyorum. şevket kazan da cemevleri için değil eylem katılımcıları için mumsöndüden bahsetmişti. unutmadan recai kutan da alevi araplar olan nusayriler için "sapık bir mezhep" demişti.
şimdi bu adamların ne oldukları belli. günahım kadar da sevmem ama her zaman doğrunun yanında olmalıyız. demedikleri şeyleri yükleyerek eleştirmenin anlamı yok. eleştirmek için dedikleri yaptıkları yeter de artar bile. örneğin şevket kazan cemevleri için "mumsöndü oynuyorlar" dememişti ama eylemler için bile bu sözü etmesi bilinçaltındaki bozuk düşünceyi yansıtmıştır. bu haliyle de vahimdir.
bu söz, büyük türk düşünürü bir zamanın muhteşem adalet bakanı şevket kazan'ın da ağzından çıkmış felsefik sözü anımsattı birden. kendisi aleviler için" mum söndü oynuyorlar" yakıştırması yapmıştı. mum söndüden neyin kasdedildiğini bilmeyenler için mum söndü kısaca; alevileri aşağılamak üzere bazı çevrelerce ortaya atılan bir iftiradır. buna göre cem evlerinde akşam vakti herkes mumları söndürür ve karanlıkta kim kime dum duma, her erkek yakaladığı kadını...
bunun değişik versiyondaki iftiraları olasılıkla mevcuttur.
not: alevi olmamakla beraber, her aklı başında insan gibi; bu tarz iftira ve yakıştırmaları, kim tarafından söylenirse söylensin kınamaktayımdır efendim.
edit:avasas'ın entry'si anımsattı, sürekli aydınlık için 1 dakika karanlık eylemi dolayısı ile, alevileri bu şekilde referans alarak söylemişti. alevilerin "mum söndü oyununa" benzetmişti durumu. kısaca, kat kat çokonat.
