kısacası bizdik bu. dünya üzerinde böyle bi sebepten kavga eden başka bir aile var mıydı bilmiyorum ama her elektrik kesintisinde olurdu bizde bu. siz bilmezsiniz, önceleri istanbul'da elektrikler çok sık kesilirdi. o zamanlar maddi durum da elvermediğinden şöyle gidip güzel bir ışıldak alamadık ki ev şöyle ışıl ışıl parlasın. çin ekonomisi o yıllarda kalkınmış olsaydı iyi kötü bir çin malı alırdı heralde zavallı, sefil babam.
mum yakardık elektrikler gittiğinde. o zamanlar mum o işler için alınırdı. pek romantik olmazdı ama sağı solu görürdük en azından. sıkıntısı da pek çoktu. insanın diğer odaya gitmesi gerekir ama başka mum olmadığından kafayı gözü duvara çakar, ufak kardeşin yerlere saçtığı oyuncaklara basardık. sonra her an tuvaleti de gelebilir tabi. insan bu, yediklerini bi şekilde atması lazım vücuttan.
neyse konumuzu dağıtmayalım. işte böyle zamanlarda en eğlenceli şey elektrik geldiğinde bu mumu kimin söndüreceğidir. abim kazık kadar olsa da (o zamanlar bana öyle geliyordu) diretirdi söndürmek için. abiliğinin ağırlığı koymaya çalışırdı. tabi bunu bi tek bana yapardı, çünkü küçük kardeşim laftan anlamıyacak kadar küçüktü. zırlardı boyuna ben söndürceeem diye. ben arada niyetlsensem de abimin dirsek darbeleriyle hep kenara itilirdim.
nihayetinde abim söndürürdü tek ve kesin hamleyle, ben köşede masum masum izlerdim, ufak kardeşim bas bas bağırıp ağlardı. e tabi annem de abime ödül olarak sert ökçeli ve hedeften şaşmayan güdümlü terliklerinden birini hediye ederdi. öyleydi işte.
çocuk bünyelerin yaptığı sevimli kavgalardan biri. o heycanla üfledikleri mumun sıvılaşmış kısmının olamaycak yerlere sıçrayıp yapışması ya da mumun devrilmesi sonucu anneden gelecek terlikle son bulacak kavgadır ayrıca.