aklıma savaştan kalma bir anıyı getirdi. hey gidi günler. anlatıyorum dinleyin.
Sene 1930. dedeleriniz bilmez, ama babalarınız iyi hatırlar. Salı günü cuma namazından çıkmış, atın üstünde yaya harbe gitmiştik. ama çölde kar diz boyu. neyse tam o anda karşıma düşman askeri çıktı birden. çektim hemen kılıcımı, iki el ateş ettim. 3 kişiyi vurdum, 7'si öldü, 10'unu gömdüler. Yaralıları da hastaneye yetiştirmek için ambulansı aramamız gerekiyordu. Ama 1930'da telefon nerdeee?
Ne yapsak diye düşünürken birden yanımdaki arkadaş IPhone'u çıkarıp 118-33'ü aramıştı. bize bir ambulans göndermişlerdi. son sürat yola koyulduk hemen. fakat depoda bir damla bile benzin yoktu. neyse işte, o an ambulansın ani bir fren yapmasıyla kafamı çarptım, kolum kırıldı ve bacağımı alçıya aldılar. Nihayetinde eve geldim sonra. ama o da ne? evde elektrikler kesikti. işte o gün mum ışığında televizyon izlemiştim.. ne günlerdi be. duygulandım gece gece.