entelektüel birikimli kabzımaldır. konudan konuya atlayarak şahsıma ait bir adet kardeşi de sözlük yazarı yapma konusunda yoğun çalışmaları gözden kaçmamıştır. ayrıca birikimi ve ilgi alanlarına yetişebilmek için google babanın altını üstüne getirdiğim de bir itiraf olarak şuracıkta dursun.
bu güne kadar nasıl olmuşsa akıcı ve dolu sohbetini kaçırmışım. hiçbir şey için geç değildir diyorum.
mülayim bir insandır.
tanımlamayı becerebilecek seviyeye geldiğim gün kendimi "aşmış" olarak nitelendirmeme vesile olacak yazardır. uzun uzun yazabilirim bu yazar hakkında ama nafile... ezberden bir şeyler karalamak ise pek bir mümkünsüz. zira ezber bozar... uzun uzadıya tanımlar yapabilmek için lafı dolandırıp, uzatmam bile saçma, nafile gelmektedir şahsıma. subjektif bir tanım olarak kısa ve net; üstadım.
yazdıklarından hiçbir şey anlamadığım üstad yazardır. kendisiyle birçok defa görüşme imkanımız oldu gene de olacak. amerikan edebiyatından girip, rus edebiyatından çıkmasına bilakis gıcık olduğumu belirteyim. çok iyi biridir ayrıca kadıköy de hacı mülayim camii vardır, bilmeyenler varsa selimiye kışlası nın üç sokak aşağısında.
bana "canım" dedi bir gün. o günden sonra hayatım değişti. bambaşka bir insan oldum. sekerek geçiyorum sokakları, çiçeklerin yanaklarından makas alıyorum, serçelere su veriyorum.
istenmeyen adamın adına düzenlediği zirvede tanıdım. Hoş sohbet bir abimiz. Ben saçma sapan bir konu açsamda giriş için kendisi hiç bozuntuya vermedi. Yazdıklarını bir okuyayım dedim yirmibirbinbeşyüzdoksanaltı yazı girmiş. vazgeçtim tabi.
kendisiyle gerceklestirmis oldugumuz iki kisilik "sirkeci zirvesi"nde tanisma serefine nail oldugum uludagsozlugun sembol ismi.
hakan sukur galatasaray icin neyse, mulayim uludag sozluk icin o`dur. fethullah gulen ne tarafa duser onu simdi cikaramiycam. bi bira cakarsam belki zihnim acilir.
bir gün yine, memleketimizin bir başka güzel bölgesinde görüşmek dileğiyle.
memleketine geri dönerek yüreklerimizi ferahlatmış güzel insan. ümit etmekteyim ki, kuzey doğusundaki kelt ırkının nadida içkilerinden yeterince zulalamıştır. selam ederim.
18.40 da istanbul a ayak başmış olan insan evladı. nasıl imhotep le beraber tarafımızdan havalimanından uğurladıysa öyle de karşılanmıştır. hoş gelmiştir.
kadim mısır devirlerinde, uludağ sözlük'te yazar olmuş bir sözlük zararlısının, "ulan madem beynim yok, sırtımın aşağı tarafındaki bir organı kullanarak bu eksiği gidereyim" noktasından hayata bakarken çok pis şekilde "osmanlı padişahlarına kancık demesi" gelmiş. olaydan müteessir olan mülayim çelebi, "târih fî edît-i entryânü'l mevcûd" adlı kitabının (#4777641)'inci sahifesinde bu hakaret hadisesinin devamından şöyle bahseder:
"densizlik vâkî' olanda, devrin eşrafından imhotep nam bir zât peydâ olup bu zararlıya mucibince mukabele etmiş amma ve lâkin devr-i mezkûrda hâkim fitne-i fir'avn cümle âleme ve bilhassa müdürasyon'a sirayet ettiğinden sebeb, mevzûnun adaletle hükme bağlanması mümkün olamamıştır. ambelbeter, müdürasyon içre mevcud bîliyâkat eşhâsın bed-marifeti olsa gerektir ki imhotep, çaylakîyye zındânı'na sevk olunmuştur."
bir girişinin Mısır'daki Büyük Sfenks'in sağ ayağında olduğu halk arasında söylenegelen yeraltı galerilerindeki devâsa kütüphanelerin birinde bulunan Lefâlüs Baba'ya ait bir hikmet ve tarih kitabında, mülayim çelebi'nin yazdıklarını okuyan müdürasyon memurlarının hatalarını örtbas edip, çelebiyi susturmak amacıyla onu da çaylakî zındânı'na nasıl gönderdiklerinin uzun uzadıya anlatıldığı iddia edilir.
kendisine yalnis yapan kisi ve kuruluslara ceza olarak, kendisini geri çekerek cezalandıran kişi, klavye üstadı, paralı insan, irlandalı kapitalist,
neo-klasik bi adam.