mukayese

entry6 galeri0
    6.
  1. benzeterek, karşılaştırarak değerlendirme.
    0 ...
  2. 5.
  3. mukayese

    çıbanımız çok derin, işletemez yakılar;
    nerde bizim şarkımız, nerde öbür şarkılar?

    (1939)

    necip fazıl kısakürek.
    0 ...
  4. 4.
  5. Kendini karşısındaki ile "mukayese" etti ve böylece "ikileme" düştü! Artık adı iblis diye anılır oldu... Şeytanlığın nerede başladığını, farkettin mi?..

    Haksız görmenin, kınamanın, kıskanmanın, vs, hepsinin ardında "mukayese" yatar! Şeytanlık, "karşılaştırmanın" olduğu yerden başlar! Şeytanlığın cezası şirk; onun da cezası huzurdan tard olunmaktır!

    ahmed baki
    1 ...
  6. 3.
  7. bir şey gerek

    yarar fayda değer yada moral iyi filan hani fazla feylesof ağdası olmadan...

    korkmalısınız,

    sustuğunuzda olmadığınızı sananlardan,

    korkmaları gerektiğini bilmezler onlar zaten tekrar konuşabileceğinizden...

    bekaret tuhaf bir şey

    öyle sek sek sektiriyor yani

    taşıyanını

    parmağınızı sokacak onca yer varken onla ilgili

    boğazınıza sokun derim...

    küçük iskender ve sevenleri için üzülünde diyebilirdim..

    üzülürken kızın

    kızarken büzülün

    süzerken düzülün

    yok yok

    en iyisi

    tanım ... bir şeyi bir başka şey ile karşılaştırmak..

    ağzına boşalabildiğiniz ama içine giremediğiniz bakireler gibi yani...
    0 ...
  8. 2.
  9. nazım hikmet ran şiiri.

    osmanlıların en usta şairi yahya kemal gelir aklıma:
    bir camekanda şişman ve mustarip görürüm onu.
    ve her nedense birdenbire hatırlarım:
    yunan dağlarında ölen topal bayron'u.

    [1947]
    1 ...
  10. 1.
  11. karşılaştırma, benzer yada farklı yönlerini degerlendirme.
    (bkz: mukayese etmek)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük