"Tanıştıklarında Muhterem Nur 48, Müslüm Gürses 27 yaşındaymış..."
dedikten sonra,
"Yaş farkını (23 yıl) TERSiNE çevirmenin ne kadar hayırlı olduğunu gösteren bir örnektiler ayrıca (Aralarındaki yaş farkına rağmen lafını da protesto ediyorum yeri gelmişken. Rağmen değil belki de bu sayede..)"--spoiler--
diyerek, matematikten çakmadigini da göstermistir, o ayri tabii.
MUHTEREM Nur, Müslüm Gürsesin bağlı olduğu yaşam destek ünitesinin fişinin kendisine haber verilmeden çekildiğini ve eşinin ölümünün 4 gün boyunca kendisinden gizlendiğini öne sürdü.
Biz hastaneye gülerek gitmiştik. Ameliyat olması gerektiğini söylediklerinde o ameliyat olmak istemedi, Beni eve götür dedi. Nasıl olduysa, kafamın karışık olduğu bir anda bir kağıt imzalattılar. Daha sonra Müslümü apar topar ameliyata aldılar. Kâbusum böyle başladı diyen Muhterem Nur, şöyle konuştu Müslümün komaya girecek bir durumu yoktu. Ne olduysa yoğun bakımda oldu, mikrop kaptı. Yılbaşı öncesi saz grupları mı dersiniz, temizlikçiler mi, yoğun bakım ünitesine herkesi aldılar. Böyle bir ortamda tabii ki mikrop kapar. Hemşireler bile başı açık, ayakkabıyla dolaşıyordu orada. Onu ilgisizlik, dikkatsizlik ve ihmal öldürdü. Bana da öldüğünü 4 gün sonra söylediler. Sakladılar, çünkü suçlu olduklarını biliyorlardı. Öldüğünü söyledikten sonra bir başka kağıt daha imzalattılar. O da defin işlemleri içinmiş. Ben Müslümün hastanede olduğunu zannediyordum, meğer mezarlığa gasilhaneye götürmüşler. Oraya gidip Müslümü gördüm. Ağzına koydukları beyaz bez artık siyaha yakın bir hâl almıştı. Belli ki ölümü günler öncesinden olmuştu, bundan iyice emin oldum. Onun ölümü, bana haber verilmeden fişi çekilerek oldu.
Muhterem Nur, şikayetçi olup olmayacağı sorusuna şöyle yanıt verdi: Zaten hastanede her tarafını delik deşik ettiler, bir de otopsi için mezarında rahatsız edilmesini istemiyorum. Benim önceliğim, kocamın mezarında rahat uyuması.
"Muhterem Nur; gerçek adı Aysel Muhterem Kısa'dır. 31 Aralık 1932 de Eski Yugoslavya şimdi ise Makedonya sınırları içinde olan Manastır şehrinde dünyaya gelmiştir. 16 yaşındaki annesini doğum esnasında kaybetti, babasını hiç tanımadı. "Anne" dediği teyzesi büyüttü onu. Ona olga adını verdiler. Yugoslav hükümetinin müslümanlara yaptığı aşırı baskıları altında kalan Manastır Türkleri arasında başlayan göçle birlikte oda çok küçük yaşlarında ailesinin geri kalanıyla Türkiye'ye göç etti. Diğer göçmenlerle birlikte önce Tekirdağ'a yerleştirildiler. Fakat tüm servetini Manastır'da bırakan ailesi yaşadığı zor şartlara daha fazla dayanamayıp 1942'deistanbul Eyüp'te küçücük bir eve sığındılar. Yeni nüfus cüzdanıyla adı Aysel Muhterem, soyadı da Kısa oldu. Çocukluğu istanbul - Eyüp'te geçti. ilköğrenimini Eyüp 36. ilkokulunda yapar."
Annesi rahmetli kızcağız okuldaki öğretmeni ile yasak ilişki yaşamış ve muhterem nur yani olga dünyaya gelirken de anne vefat etmiştir. Olga 12 yaşında bir inşaatta tecavüze uğramıştır. Daha sonra da eniştesinin tacizlerine maruz kalmıştır.
Zor bir hayatı olmuş anlayacağınız.
Müslüm gürses çocukken onun oynadığı filmleri izliyormuş ne garip. Ne kadar değişik bir aşk hikayesi aslında. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1922715/+
Geçenlerde kaybettiğimiz Rahşan ecevit ile aynı sebeplerden (böbrek yetmezliği ve solunum yolları enfeksiyonu) yaşamını yitirmiş, müslüm gürsesin 20 yaş büyük hayat arkadaşı.
Allah rahmet eylesin, mütevazi bir oyuncuydu.
Gençliğinde elizabeth tayloru andıran bir yüzü varmış, fotoğrafına bakınca ne kadar duru bir güzellikmiş dedim.
Müslüm baba ile ortak noktaları ise her ikisinin de azıcı, üzücü bir çocukluk gençlik yaşamaları imiş hem de aynı sebep yüzünden. (Annesizlikten.)