bugün yolda yürüken yerde bir broşürüne rastladığım muhsin başkan'dır. yerden aldım cebime koydum. ne bbp ne de alperen ocakları. delikanlı adamdır muhsin başkan bir tek onu bilirim. esaslı adamdır. hala haber yok kendisinden ancak umutlar da tükeniyor.
şanlı ve vatansever bir sürü hikayenin baş aktörlerinden. yine birgün adamları balgat'talar... isimleri mustafa pehlivanoğlu, ismail köksal, fehmi kandemir ve isa armağan... silahları çatlı'dan almışlar. kahvehaneye rastgele sıkıyorlar. 5 ölü 11 yaralı... sabaha mhp genel sekreteri sadi somuncuoğlu suçu solcuların üstüne atıyor. sonra balçıkla sıvanmaya çalışılan gerçekler kabak gibi ortaya çıkıyor. failler yakalanıyor. ama nasıl oluyorsa askeri cezaevinden -yalnış duymadınız askeri cezaevinden- kaçırılıyor. muhsinciğimiz yargılanmıyor. sadece aralarında 2 kez yakalanarak en beceriksiz olma şerefine nail olan mustafa pehlivanoğlu idam ediliyor. daha sonra vatanı uğruna otomobil çalmış 5 kişiyi öldürmüş ve vatanını korumuş bir kahraman olarak ülkücü camiasında rahmetle anılıyor.
...ve kahramanlarımız bir sonraki şanlı ve vatansever katliamlarına doğru yol alıyorlar. biz de helikopteri düştü diye üzülüyoruz.
ecevit öldüğünde "merve kavakçı" olayını kastederek "unutmayacağız" manşetini atan vakit gazetesine demediklerini bırakmayanların saldırısına maruz kalan adamdır. sen üzülme lan biz üzülürüz.
"Bu size son ihtarım. Abdullah Çatlı'yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız."
hatta ne kadar mert ve delikanlı olduğunu göstermek için Demirtepe Köprüsü'ne bomba yerleşdirtiyor. en nihayetinde büyük vatansever çatlı serbest bırakılıyor. vatanını tehdit eden muhsinciğimiz de büyük vatansever olarak bu destanın baş aktörü oluyor.
...ve kahramanlarımız yeni serüvenlere yeni katliamlara yelken açıyorlar.
hala net bir haber alınamamış olmasından ötürü, "ulan bu kadar mı?" dedirten, ölmemesini dlediğimiz bbp başkanıdır. kendisi hakkında pek bir bilgim ve de fikrim yok. fakat yine bir trafik kazası haberinde duymuştum kendisini, aldığım duyumlar da gayet iyi bir insan olduğu yönündeydi. kendisiyle ilgili olumsuz bir şey de duymamıştım hani, sebepsiz yere; beğendiğim insanlardandı.
24 saat geçmiş, ölmüşmüş. bir hafta yaşanıyor lan enkaz altında, ne kadar meraklısınız insan öldürmeye? okuldan eve yürümeye benzemiyor bu, eşek gibi yaşıyorsun işte orada. koca helikopterin enkazı daha hala bulunamadıysa, aranıldığından da şüpheliyim ben.
edit: kendisini, başkalarından duyduğumu; kişisel olarak, kendisi hakkında bir fikrim olmadığını da yazmıştım. bazıları, karmamı yükseltmek için kendisini savunduğumu düşünmekte. kayıp bir insandan bahsediyoruz, adamın derdine bak. aferin.
öyle nurlu öyle güzel bir insandır ki; serüvenleri boyunca eline bulaşan kanlar sabunla yıkayınca hemen çıkmıştır, bir hatadır oldu bitti denmiş, affedilmiştir. zaten o dönemler yaşandı bitti saygısızca... ayrıca o dönemin solcuları da çok mu temiz insanlardı sanki? olan sadece balgat'ta kahvehanede oturan masum insanlara olmuştur. kurunun yanında yaşta yanmıştır.
akdeniz üniversitesi'nde öğrencilere kurşun sıkan zulfikar motifli anadolu zangief'i de, beyaz bere modasını yaratarak genç nesillere örnek olmuş ogün'cüğümüz de onun mekteplerinden mezundur. yasin hayal "orhan pamuk akıllı ol la" şeklinde bir demeç vermiş ve eklemiştir:
"Bugün ilk kez karşılaştığımız medyaya saygılarımı sunuyorum ve onların huzurunda Türk islam aleminin lideri sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na selamlıyorum. Ey Müslümanlar ey Alperenler kalbinizi serin tutun. Büyük Birlik Partisi (BBP) iktidara gelene kadar bu kervan yürüyüşüne devam edecek."
KUVVETLE MUHTEMEL HELiKOPTER KAZASINDA ÖLMÜŞTÜR YOK KAZA ANINDA ÖLMEDiYSE DONMUŞTUR YA DA KiM BiLiR DONMADAN ÖNCE KURTLAR YEMiŞTiR BELKi DE. GEÇMiŞTE YAPTIKLARI YÜZÜNDEN HESAP VERMEDEN GiTMESi ÜZÜCÜDÜR.
yanındaki 5 kişiyle beraber halen bulunamamış siyasetçi.
kahramanmaraş'ta astsubaylık görevini icra eden arkadaşımdan bilgi almak amaçlı telefon açtım sabahleyin. şansa bak ki, telefonunu tam merkezde bırakacakken aramışım. kendileriyle beraber toplamda 3000-4000'e yakın astsubay ve askere emir verilmiş aramaları yönünde. tüm jandarmalar o bölgeye kaydırılarak aranıyor ve en son tayfa da kendileriymiş. uzun konuşamadık ama kendilerinin de habersiz olduğunu söyledi. şimdi yine aradım, kapalı. kaza mahaline tam zıttı bölgesinde bulunmalarına rağmen onlar bile transit'e atlayıp arama-kurtmarma ekibine katılıyor. yani bu kadar insan seferber oluyor, haber bekliyor. havadan görüş zaten imkansız. 40 kilometrelik bir arazide arandığı da söyleniyor. ama 26 saat buna rağmen çok değil mi? her neyse... umarım bulunur, umarım bulurlar, umarım hepsi sağdır.
senden benden olmayan biri için üzülmek... böyle bir çeşit insanız işte.
1 ay öncesine kadar sorsaydınız bana farklı şeyler söylerdim. "faşist"ti derdim onun için. "80'lerin azılı katili" derdim. "mehmet gül'den, kırcı'dan bir farkı yok" derdim. ülkeyi karanlığa sürükleyen provaktörlerden, maşalardan sadece biri derdim.
o kadar zıttı dünyaya bakışımız. yanılıyor olabilirim söylediklerim de ya da haklı da olabilirim. bunlar benim fikrimdi. ama bunlar dünya görüşüyle alakalıydı, kendini tanımam etmem. düşünüyorum da babam da solcudur mesela benim. eski solculardan. kazara siyasete girip bir partinin başkanı olabilirdi. ve allah korusun, böyle bir kaza başımıza gelseydi, istemezdim hakkında kötü temenniler içeren cümleler okumayı, ya da bir kişinin bile "hak etti" iması beni yıkardı.
bu saatten sonra mesele, "yaptıklarını ödüyor" ya da "hak etti" meselesi değildir. adam belki de öldü. umarım kurtulur, vefat etmişse de allah yakınlarına sabır versin. bana düşen ancak bunlar olur.
partisiyle mhp nin oylarını azaltan yine de fikirlerine ve kendisine saygı duyduğum, bbp nin lideri. kendisiyle kardeşimin düğününde * konuşma fırsatım olacaktı ama aksilik oldu, şimdi hüzünlere gark oldum... keşke başına gelen bu helikopter kazasından önce kendisiyle tanışma ve görüşleri hakkında konuşma fırsatı ayarlamasını isteseymişim babamdan. gitti onca bilgi... birilerinin ihmaline gelse de bu helikopteri arama işi, inşaallah sağ salim bulunur kendisi, allah dan ümit kesilmez.
redbull reklamlarında görebileceğimiz isim. düşen helikoptere aldırmadan uçmaya devam etmiştir.
edit: bu entry sivas valisine futbol topu kazanması için yazılmıştır. muhsin yazıcıoğluna allahtan rahmet diliyorum.
kurtulacağına dair inançlarımızın tam da tükenmeye başladığı şu anlarda sonuç ne olursa olsun teşekkür ettiğimdir. zira bize kendi içimizde dahi insanlık ile nasiplenmemiş olanların olduğunu göstermiştir. birilerinin nefreti o kadar büyüktür ki muhsin yazıcıoğlu'na döne döne akıtırlar kinlerini sözlük sayfalarına...
"yiğide eceliyle ölmek yakışmaz" denilesi yiğit. yıllar önce sarıkamış'ta karın altında yatan yiğitlerin bugünkü karlar altında yatan mirasçısı.
örnek aldığın ataların; at sırtında can verirken, kar altında çıplak ayaklarıyla donarken sana zaten bir hastane yatağında can vermek yakışmazdı. senin bir sabah vakti kalp krizi geçirerek öldüğünü duymaktansa deden kanuni gibi sefer sırasında öldüğünü duymayı yeğleriz.
mamak'tan çıktın ama bir helikopterden büyük ihtimalle çıkamayacaksın. sen olmasan da bıraktıkların hep olacak...
bir insanın ölümünü bile ağzında pis salyalarla "ölse de kurtulsak" şeklinde bekleyen, insanlıkla alakası olmayan iki ayaklıları bize bir şekilde göstermiş adamdır. adam gibi adamdır.
ölüme terkedilmiş olduğunu düşünüyorum. sanki kasıtlı şekilde bu kadar saattir bulunamadı. içime fesat fesat şeyler doğuyor. bilmiyorum. neden bulunamadı hala? kaybolan kişi abdullah gül, recep tayyip erdoğan ya da ne bileyim deniz baykal olsa da hala böyle umutsuzca bekliyor olur mu idik acaba? düşünüyorum ama çıkamıyorum işin içinden.
sabah, mutfakta bi lokma bir şeyler yiyip derse gidecektim. haberler açıktı tv'de.. ses kaydını yayınlıyorlardı muhsin yazıcıoğlu'nun. koşar adımlarla salona geldim ve ağzımdaki lokmalar boğazıma takıldı kaldı. gözyaşlarıma hakim olamadım. nasıl bir çaresizlik? nasıl bir şey bu böyle? babam olduğunu düşündüm birden ya da ailemden biri, bir akrabam her neyse.. ne ölüsüne ulaşıldı ne dirisine. yaşı kaç peki? karısı ve çocukları ne yapıyorlar diye düşündüm. muhtemelen gözleri şişmiştir ağlamaktan.. tv başında gelecek olumlu bir haberi bekliyorlardı umutlarını kaybetmemişlerdir hala daha. kaybetmesinler zaten. umudumuz olmazsa biz neyiz ki?
her şeyden önce bir insan, bir baba ve bir eş.. allah'tan dileğim, bu şekilde acı bir şekilde hayatını kaybetmeyecek. yarım kalmayacak.. bir mucize olacak. dua ediyorum, lütfen allah'ım.. biraz daha dayanmasına yardım et ölmesin sakın.
bazılarının kendisinin de kızı, eşi, annesi, oğlu olduğunu unutup muhtemelen vefat etmiş bir kişi hakkında yaptıklarının cezasını çekiyor "ohh oldu" diyen insanları ki onlara insan demek ne kadar doğrudur diye soruyorum suan kendime. eminim onlar da alınmazlar bu lafa çünkü herkes bilir ki ölmüş birisinin arkasından kötü konuşulmaz bu apaçık hayvanlıktır! midemi bulandırıyorsunuz.
devamlı komplo teorileri kuran hastalıklı kafam, bu mezvuda da hiç hoş olmayan şeylerin döndüğünü söylüyor. şimdi son 1 senede 4 kez kaza geçirmiş. tesadüf olamaz bunlar. birileri devamlı peşindeydi son 1 senedir ve kaza süsü vermeye çalışıyorlardı. gerçi başarısız olan ilk ikiden son yine suikast akla en yatkını ama bilemiyorum.
bir takım şuursuzlar gibi 'zamanında ne iyi etmiş işkence ederek' diyemeyeceğim. zira her şehirde katledilen insanların ellerini yakamda hissetmek istemem. açıkçası geçmişi şüpheli birini, sırf karşıtları ölüp gitmesini istiyor diye savunulacak yanı yoktur. kendisi kördür, badem gözlü değildir. maraş katliamı'nın travmatik etkisi geçmiş midir acaba? ama şimdi annesini görüyorum televizyonlarda, eşini göremiyoruz ama düşünmesi yeter. çocukları vardır. onların hali durumu. hani diyoruz ya masum insanları öldürdü veya öldürttü. işte bu saydığım insanlar da masum. işte o insanların artık huzura ulaşması için, yaşadığına dair fazla umut olmamasından yola çıkarak, artık cesedi bulunmalı. zor olmamalı bu kadar. artık aile için bitmeli bu işkence.
muhsin yazıcıoğlu birileri için çalışmış, belli. şu anda ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. bu defa başardılar sanırım. garip etkileri oldu insanlarda. solcu diye tabir edilenler, bu adamın ailesini düşünmeden ölsün gebersin diyorlar. allah-din diyen adamlar, şimdi solculara bakınca, iyiki işkence yapmışlar diyor. kimiz ki biz? ne oldu da yolumuzdan saptık? giderken, sadece bunu düşündürdü bana. hani sol hümanistti? hani sağda allah korkusu vardı da işkenceler savunulmazdı?
umarım hakettiği gibi bir ölüm olmuştur, ama iyi ama kötü.
hangi görüş olursa olsun eğer uç noktalarda iseniz bünyenizde hümanizmden eser kalmadığını bize gösteren adam.
kim olursa olsun, bir insan öldüğünde "ohh iyi olmuş.", "zaten pezevengin tekiydi." denir mi?
herşeyden önce ayıptır. deniz gezmiş'e ters bir şey söylenince "ölünün ardından..." diye başlayan cümleler kuran insanlar nasıl bu kadar çirkinleşebilir?
"zamanında bunlara işkence ederek ne kadar iyi yapmışlar" nasıl bir cümledir? bu nasıl bir şerefsizliktir? insan öldü lan! insan! senin benim gibi bir insan. orada senin baban ölüme terkedilse - kim ne derse desin ben buna inanıyorum. - ben de burdan kalkıp "götverenin tekiydi." desem ne olur? basmaz mısın kalayı?
koşun şimdi göbek atın, sevinin...
ama 4 gün sonra 30 mart olacak. o günü zerre sikine takmayan adamlara insanlık dersi vermeye kalkmayın sakın. çünkü o kapasitede değilsiniz.
türkiye'nin tek dürüst siyasetçisi, adam gibi adamı. insan olmayanların hakkında entry girmemesi gerekir.
(bkz: dualarımız seninle)
edit: eksileyin insan sayısını öğrenelim.
bu kadar entry girilince öldü sandım. daha kurtarılma aşamasındaymış.
bu ülke ne azmettirenler ne kaybolanlar gördü bir çok uçak kazası gördü bu ülke kurtarılan yada kurtarılamayan ve bu uçak kazaları görülmeye devam edilecektir. köpekler ile beraber bu kurtarma işlemine katılmak en mantıklısı nede olsa iyi koku alırlar.
olur da sağ kurtulamazsa helvasının yapılmasın da katkıda bulunuruz. yakınlarına baş sağlığı dileriz.
biz insanız insanın ölmemesini istemeyiz. insanı severiz belki de hümanist diyen olur.