hayatta olması halinde barışçıl maskeyle ülkenin bölünmesine tek başına yetebilecek ülkedeki tek kişiyidi. kabrin nur, mekanın cennet, komşun peygamber efendimiz olsun koca reis.
çok iyi bir lider olabilecekken suikaste kurban giden vatan evladı.it çakal çok yaşar hatta baş tacı edilir bu ülkede kötüye bir şey olmaz.ama atatürk yavaş yavaş hasta edilir,kim vatanseverse önü kesilir.ve şehidlerimizin kanı yerdeyken imralıdaki itbaşıyla dialoglar(!) kurulur.bazen bu ülkeyi terkedesim geliyor ama topragında hala şehidimin kanı var atalarım bin yıldır bu topraklar için toprak olmuşlar.hayır,terketmem!! namerde asla çiğnettirmem.çünkü o toprak benim hiç görmediğim dedem!
ölüye bile saygısı olmayan iftiracı götlekleri görmemizi sağlamış rahmetli siyasetçidir. yakarak katletmiş donarak ölmüş. şerefsizliğe bakın. kimseyi öldürmemiştir. kimsenin öldürülmesine vesile olmamıştır. mamak zindanlarında 28 gün aralıksız işkencelere uğramıştır. hiçbir hüküm giymemesine rağmen 5.5 yıl kadar cezavinde kalmıştır. * http://www.haber7.com/gun...ag-bizi-bbpliler-kurtardi
Orhan Aydın bir yazısında bu zat için şunları söylemektedir :
Seni tanıyordum.
Elinde silah, komünist avına çıktığın ta o ilk günlerden beri seni tanıyordum.
Önce Ankara'da, sonra istanbul'da ve tüm bir ülkede kana bulamadığın sokak, kahvehane, okul avlusu, fabrika önü kalmamıştı.
Ev baskınları yaptın; kör karanlıklarda.
Boğarak öldürdüğün arkadaşlarımın üstüne, kurşun yağdırmak marifetlerin arasındaydı.
Bahçelievler' de yedi canıma sen kıydın.
Ellerine bulaşmış insan kanıyla, yüzünü yıkıyordun her sabah.
Sarkık bıyıkların, yaz-kış üstünden çıkarmadığın kara ceketin, korkak- hain sinsi, kan oturmuş bakışların, gözümün önünden hiç gitmedi.
16 Mart Katliamı'nda kardeşlerimin üstüne kurşun yağdıranların başında sen vardın.
1979 kışında, Ankara Ziraat Fakültesi öğrencisi, kayınbiraderim Sabit Torun'u Balgat'ta evinin önünde pusu kurup, yaylım ateşine tutanların başında sen vardın.
Kalbura çevirdiğiniz o körpe bedendeki, yirmi bir kurşunun dört adedi, senin cinayet aletinden çıkmıştı.
Maraş'ı kana sen buladın.
Annelerimizin karnındaki bebeklerimizi katlettin.
Bir değil, beş değil, on değil yüzlerle canımızı ateşe verdin.
Yozgat, Çorum ve 93'te Sivas'ta yine sen vardın.
Bir dağ başında, elinde silahın uluyan resimlerini anımsıyorum, Madımak ateşe verildiğinde, "tahrik var" diyen yine senin ölüm kokulu sesindi.
Korkağın tekiydin.
Uçan kuştan, akan sudan, kararmış geceden, gündüz güneşten ve insan sesinden ödün patlardı.
Bu yüzden olsa gerek, seni yalnız başına kimse görmedi!
kendisi ile bir yemek vesilesi ile tanışma fırsatı bulmuştum, o zaman da partinin başında idi. yemek konuşması günlük sıradan bir konu idi. tok sesli yavaş konuşan, pek mimikleri olmayan bir adamdı 2,5 saat boğaz da tekne turu yaptık ne benim için ne de diğer davetliler için pek matah durum değildi. allah rahmet eylesin burnu hava da siyasetçi değildi.
hiç bir şekilde başbakanın sağ kolu olmayacak büyük birlik partisi geneş başkanıydı. numan kurtulmuş ile karıştıranlar yanılıyorlar. allah mekanını cennet eylesin suikaste kurban gitmiş siyasetçiydi.
--spoiler--
bugün bazı sosyal medya araçlarında gördüğüm en kötü fotoğraf ise bir bilboarda yapıştırılmış olan afişin üzerinde bir fotoğraf ve muhsin yazıcıoğlunu anmış olan bir söz var. önüne gelipte maraşı unutmadık yazıp ilahi adalet yazan cahil insanların yaptığı hareketti.
--spoiler--
"yanarak katleden, donarak ölen" sözünü okudum şuan alevi bir arkadaşıma aldığım cevap " yanarak ölmekle, donarak ölmek farklı şeydir. biz kimsenin ölümüne sevinmeyiz" elini öpesim geldi.
doğu perinçek trollerine inanan bilinçsiz solcuların tutarsızca iftira attığı adamdır. sırf ülkü ocakları genel başkanlığı yaptığı için ülkücülerin döktüğü bütün kandan sorumlu gibi lanse edilir. üstelik bu lafları söyleyenlerin, iddialarının yalan olduğu ispatlansa dahi, söyledikleri arasında çelişkiler bulunsa dahi birileri aptalca iftiralara inanmaya devam eder.
madımak olayında insanları otobüslere toplayıp örgütledi diye bir şehir efsanesi yaratılmıştır. maraş katliamını da bu adamın üstüne yıkmışlardır. onu geçtim bedrettin cömert suikastinin emrini bile muhsin yazıcıoğlu yaptı diyen vardır.
ne kadar ülkücülerin kanlı eylemi varsa hepsine bir yerden zorla adı karıştırılır bu adamın. oysaki hiçbiriyle de ilgisi yoktur.
haluk kırcı'nın bizzat kendi yazdığı çapraz biçildi isyanlarım kitabında da, oral çelik'in verdiği ropörtajlarda da muhsin yazıcıoğlu'nun kan dökme eylemlerinin hepsine karşı çıktığı, bunlarla ilgili olarak sık sık çatlı ile de görüş ayrılığına girdiği söylenmiştir.
üstelik gerek o dönem yaşadığı şehir ve bulunduğu konum itibariyle mevcut katliamlarla ilgisinin olamayacağı açıktır.
kaldı ki; madımak olayında, aziz nesin ve arif sağ'ın bbp il binasına girmelerini telefonla sivas bbp il binasını arayarak emir veren şahıstır.
seçimlerde partisi için para yardımı almamış, alınan paraları şehit ailelerine bağışlamış ve bu bilgiye de hiçbir zaman medyaya sızdırmamıştır. 1993 yılında partide topladığı parayı çeçenlere verecek kadar şerefli bir adamdır.
kendisi parti il binasında soğukta montla otururken, çeçen mücahitlere para yardımı yapmayı kesmemiştir. davasına bu denli bağlı bir adamdır.
2009 yılında net bir suikaste kurban gitmiştir. işin garibi bu troll solcular, insan eliyle işlendiği bariz olan bir suikast için "ilahı adalet" diyebilmektedir.
ben seni ahmetoğlu mehmet'in katili olarak lanse ederim. sonra da ahmetoğlu mehmet'in evinin önünde vurup öldürürüm. ilahi adalet diye de lanse ederim. yersen.
muhsin yazıcıoğlu bu ülkenin şerefidir, şeref timsalidir.
"dindar adamdı" diyerek ölümüne üzülmüş bazı zır cahiller vardır. fakat araştırıp düşünmekten yoksundur bu insanlar. dindar olmak, iyi biri olmak anlamına gelmez.
bir katliamın, çoğu katliamın liderliğini yapmış bir katili sevmek, bilmeden sevmek yanlıştır, öz eleştiri gerektirir.
kişisel özelliklerinin iyi olması, iyi siyasetçi olduğu anlamına gelmez. çok delikanlı , çok dürüst falan. ee? günü okuyabilir mi , 2013 dünyasında yaşasaydı hangi konumda olurdu. muhtemelen devlet bahçeli'nin arapçı versiyonu olurdu. kapsamadığı için sığ. ne yazık ki sağ partilerin kronik hastalığıdır ayrıştırmak.