muhsin yazıcıoğlu nun vefatına sevinen zihniyet

entry8 galeri0
    1.
  1. yazıcıoğlu'nun vefatında payı olan zihniyettir.
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. başkasının acısına sevinen aciz insanların zihniyetidir. zira önüne gelene "orospu çocuğu" diyen kişilerden de farkı yoktur. sanane amk adam ister sevinir ister üzülür? bunu bir bayram havasına dönüştürmedikten sonra elalemin düşüncesinden sanane? hadi hepsini geçtim ben muhsin yazıcıoğlu öldü diye üzülmedim. ama sevinmedim de. zerre kadar umrumda da olmayan bir kişiliktir benim nazarımda. şimdi ben de mi küfür yemeyi hakkettim? lan bi siktirin gidin ya...
    4 ...
  5. 4.
  6. sevinebilir ne diyeyim ya. sevinme desem sevinmeyecek.
    abdullah öcalan veya başka birisi bugün ölse sevinmeyecek miyiz ? sevineceğiz.
    ee şimdi abdullah öcalan ile muhsin başkanımı aynı kefeye koymuyorum ama adam aynı kefeye koyuyorsa ben napabilirim.
    1 ...
  7. 5.
  8. yazıcıoğlu çok sevdiğim ve byük kayıp olarak gördüğüm türk siyasetinin en temiz simalarından biri idi. fakat hiç kimsenin benim sevdiğim insanı sevme gibi bir mecburiyeti yok, dolayısıyla merhumun ölümüne üzülmeyenleri anlayışla karşılamak gerek.

    ancak işi alkış tutma noktasına vardırıyorsa birileri, bu onların orospu çocuğu olduğuna değil, insani melekelerinin zayıf olduğuna delalet eder.
    1 ...
  9. 6.
  10. ÜZülmek yada sevinmek, kendi bilecekleri bir konudur. hiçbir hukuki dayanağı olmadan, ölmüş bir insana iftira etmek, işte en büyük şerefsizlik budur.
    2 ...
  11. 7.
  12. insanlıktan bahsedip; vedat eden insanın arkasından atıp tutan ve yapmadığı birşey için onu suçlayan zihniyettir. Allah topunun belasını versindir.
    0 ...
  13. 8.
  14. sevinmek demiyelim de buna, bizzat cellatlığına soyunduğu emekçi halkın elleriyle öldürülmesi umulurdu, olmadı. canımız sağolsun.

    kendisinin ölümüyle ilgili duygu ve düşüncelerimizi aktaracak olan yazıyı sanırım sol portal yazarı orhan aydın kaleme almıştı. yazının "muhsin başkan hayranları"na,bu ölüme neden sevineceğimizi değil ama neden üzülmeyeceğimizi pek iyi anlatabileceğini sanıyorum.
    Başlıyor!

    "Seni tanıyordum.

    Elinde silah, Komünist avına çıktığın ta o ilk günlerden beri seni tanıyordum.

    Önce Ankara'da sonra istanbul'da ve tüm bir ülkede kana bulamadığın sokak, kahvehane, okul avlusu, fabrika önü kalmamıştı.

    Ev baskınları yaptın, kör karanlıklarda.

    Boğarak öldürdüğün arkadaşlarımın üstüne, kurşun yağdırmak marifetlerin arasındaydı.
    Bahçelievler'de yedi canıma sen kıydın.

    Ellerine bulaşmış insan kanıyla, yüzünü yıkıyordun her sabah.

    Sarkık bıyıkların, yaz kış üstünden çıkarmadığın kara ceketin, korkak - hain sinsi, kan oturmuş bakışların, gözümün önünden hiç gitmedi.

    16 Mart katliamında kardeşlerimin üstüne kurşun yağdıranların başında sen vardın.

    1979 kışında, Ankara Ziraat Fakültesi öğrencisi, kayınbiraderim Sabit Torun'u Balgat'da evinin önünde pusu kurup, yaylım ateşine tutanların başında sen vardın.

    Kalbura çevirdiğiniz o körpe bedendeki, yirmi bir kurşunun dört adedi, senin cinayet aletinden çıkmıştı.

    Maraş'ı kana sen buladın.

    Annelerimizin karnındaki bebeklerimizi katlettin.

    Bir değil, beş değil, on değil yüzlerle canımızı ateşe verdin.

    Yozgat, Çorum ve 93'te Sivas'da yine sen vardın.

    Bir dağ başında, elinde silahın uluyan resimlerini anımsıyorum,
    Madımak ateşe verildiğinde, "tahrik var" diyen yine senin ölüm kokulu sesindi.

    Korkağın tekiydin.

    Uçan kuştan, akan sudan, kararmış geceden, gündüz güneşten ve insan sesinden ödün patlardı.
    Bu yüzden olsa gerek seni yalnız başına kimse görmedi!

    Kuyruğunu kıstırıp, sokak köşelerine pusu kuran, uyuzluk misali yaşadın.

    Ardında iş ortağın onca 'tosuncuk' varken, hep güvencede hissettin kendini.

    Bu ülke katillerini seviyor ya, seni daha çok seviyorlar!

    Bahçeli de seviyor seni, Baykal da, Tayyip de, Erbakan da.

    Halen arkan sağlam.

    Ardından methiyeler düzülüyor!

    Yazık oldu sana yazık. Ölümün böyle olmamalıydı!

    Ateşe verdiğin o Maraş yolu, canını aldı!

    Çakılıp kaldın bir dağın başına.

    Beş santim buz tutmuş bedenin.

    Zavallı ürkek yüreğin donmuş!

    Üzülmedim.

    Hiç unutmayacağım söz!

    Aklıma Faşizm düştüğü her an, önce seni anıyordum, yine seni anacağım."
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük