Rahmet Başbuğ'dan sonra Ülkücü camianın tartışılmasız Lideri idi. Muhsin Başkanın şehadetiyle Ülkücü camiada "Lider" kalmamıştır. Gelen, gelecek olanlar "Genel Başkan" düzeydeki isimler olarak Türk siyasi hayatında yer alacaktır.
Muhsin Başkanın özgül ağırlığı oy ağırlığından ziyade oy potansiyeli ile tartılabilecek Liderdi. Allah rahmet eylesin..
Muhsin Yazıcıoğlu ve onun gibilerinim bu topraklara miras bıraktığı şey AKP gibi neoliberal yağma çeteleri, Ensaf Vakfı gibi tecavüz dernekleri, toplumu iyiden iyiye çürüten din siyaseti ve buna benzer daha bir çok şeydir.
Her fırsatta hak alma mücadelelerinin karşısına dikilen Muhsin gibi faşistler sermaye devletinin sömürü çarkını sağlamlaştırmış, ''Vatan, millet, bayrak'' diyerek toplumu köleleştirmiş ve doymak bilmeyen kapitalist ahtapotların ekmeklerine yağ sürmüştür.
Muhsin ve onun gibiler bu halkın en büyük düşmanları, kapitalist ahtapotların yegane dostlarıdırlar.Bu nedenledir ki devrimcilere yönelik saldırılara önderlik etmiş, halka karşı uygulanan katliamları örgütlemiş ve devletin, yani sermaye sınıfının sözünden çıkmamışlardır.
Sermaye devleti ise her daim emrinde olan Muhsin gibi paralı köpekleriyle işleri bitince onları bir güzel ''temizlemiş'', bıraktıkları mirası sahiplenmiştir.
Ölmeden önce bu adama küfür eden hakaret eden denediğimde bırakmayan aşağılayan adam yerine koymayan kim vardı diye merak mı ediyorsunuz?
Ekranlara bakın, onlardan bazılarını her gün ekranlarda...
sol görüşlülerin katil,
sağ görüşlülerin başkan dediği merhum siyasetçi.
bir yazarın yazdığı bir anıda;
üniversitede bir söyleşide, tarafına katili olduğu insanların, faili meçhul cinayetlerin sebebi olması aleni bir şekilde sorulduğunda, hatta cesaret edildiğinde diyeyim, üniversite güvenliğine müdahale ederek öğrencinin sorusunun bitmesine izin verip, cevaben
pişmanım. benim gençliğimde elime silah verdiler, seçim yap dediler. siz böyle olmayın tek silahınız bilim ilim irfan olsun şeklinde yanıtlamış şeklinde okumuştum.
ölümü şüpheli, hatta 2018 in son günlerinde chp milletvekillerinin mushin yazıcıoğlunun yanında hrant dink, bahriye üçok gibi şüpheli ölümlerin de araştırılması için önerge verdiği ve mhp ve akp oyları ile bu araştırmanın red edilmesi tartışılmaktadır. nedeni ise; zaten 2010 senesinde muhsin yazıcıoğlunun ölümünü araştırma komisyonu kurulmuş ve rapor ile sonuçlanmıştır.
akılda kalan tek şey, iha muhabirinin 112 yi arayıp durumu anlattığı o ses kaydında gayet düzgün konuşabildiği halde otopside çenesi ve elmacık kemikleri kırık olduğunun yazılması idi.
bir kesimin başkan diyerek saygı duyduğu bir kesimin ise katil diyerek lanet ettiği muhsin yazıcıoğlu için denilebilecek şey, ölümünün gerçek sebebi umarım netlik kazanır.
Sözlük yazarlarının Muhsin beyin vefat etmeden önce ve sonra dağlar kadar yorum farkı bulundurmasına sebep olan yiğittir. Yalnızca Türkiye'nin değil, gönül ve muhabbet coğrafyamıza uzanacak ellerin adıydı. Rabbim şehadetini mübarek eylesin, özlüyoruz.
türk-islam güneşi.
muhsin başkan'ın kanını eline bulaştıranlar! gün geldi devran döndü. şimdi hapis zamanı.
sıra o pensilvanya solucanına da gelecek. inlerinize girdik, giremeye devam edeceğiz.
Yükseldikçe de Türkeş'ten yeni yetkiler istiyordu. Öyle oldu, ister istemez, 'Ülkücüler Allah'ın ipine sarılın' açıklamasını yapmaktan kaçacak delik bulamamıştı. . Türkeş baktı, gördü, verdikçe veriyor ancak, alanlar bir türlü doymuyorlardı. Baktı, pabuç pahalı olacak. Birden bire bir basın açıklaması yaptı. ''Bizim islamı yaymak diye bir amacımız yok'' dedi. Nedir bu ülkücülerin tartışmaktan korktukları konu derseniz? Konu: Ülkü Ocakları içinde özellikle Istanbul'da paralel yapılanmalar gerçekleşmişti. Buna dur deyecek birisi çıkar mı? Türkeş korkmuştu. Devlet Bahçeli bu kesime çeki düzen verebildi. Bunların oyun oynamalarına yerde vermedi. O nedenle de kendisine en ağır biçimde kötüleyici söylemlerde bulundular. Ancak Türkeş döneminde bu gölge (paralel) kesime karşı girişim yapılamadı. Muhsin Yazıcıoğlu, bırakıp gidince Türkeş yaşamının en büyük bayramını yaşadı.
