Muhsin yazıcıoğlunun öldürülüşünü bile kullanıyorlar artık. Bir haber portalında "cinayeti ancak incirlik çözer" manşetini okuduğumda güldüm...
Cinayet zanlısının olayı çözmesi gerçekten ilginç. Ayrıca yazıcıoğlunun öldürülmesini de ergenekona bağlamaları da ayrı bir komedi...
Kara kutuyu söken masum askerleri (Her uçak helikopter kazasında kara kutu sökülür önce o kutu enkazın üstünde dursun diye yapılmadı....) nasıl lanse ettiklerini gördüğümde bu adamların iktidar için analarını bile izmir hayvanat bahçesindeki rahmetli bahadır'ın altına yatıracaklarına ikna oldum.
olm bu faşist katili sevenler, "bir kişinin fikirlerini beğenirsiniz beğenmezsiniz. ama adice öldürmek ve kaza süsü vermek pzevenkliktir". yazıyorlar ya, dünya apayrı birşey oluyor o zaman. bu adamın tüm kariyeri bunları yapmakla geçmiştir.
sahibi bu köpeğinden sıkılmıştır, köpek yaşlandıkça saçmaladığı için bu kadar basit lan.
moderasyona not: entry de hakaret yoktur, bir üstteki henüz halen silinmemiş olan entryden alıntı vardır. geri kalan faşist katil kısmı ise zaten mahkeme kararıdır. öteki de benzetmedir. moderasyon okusun biraz gammazlananı silmeden önce
AKP'ye oy veren bibipçilerin son ülkücü ilan ettiği adam. Rahmetli Türkeş'in sağlığında Türkeş'i bırakıp milletin peşinde koştururken çoktan ülkücü kimliğini üzerinden atmış meçhule doğru yol almıştır. Bu yol alışta da bir türlü istediği başarıyı elde edememiş yalamalık yaptığı büyük siyasiler onu kullanmıştır. Son olarak da zaten üç-beş cahilden oluşan partizanları AKP'ye topluca oy vererek yalamalığın dibini göstermiştir. 90ları bir gram bile hatırlayamayan nesle de TRT gibi akp yalaması kanalların ölümünden sonra yaptığı propagandalarla sinan oğan'dan, Ümit özdağ'a piyasada bir ton gerçek, kaliteli ve aydın ülkücü varken tercih edilmesi için yere göğe sığdırılamamaktadır.
çağını 80 öncesinde yaşamış, 80 sonrasında darbecilerin yarattıklarının peşine takılıp davasına ihanet etmiş 80 darbecilerinin yarattıklarına karşı yapılan hamlede de 80 Darbecilerinin yarattıklarının tarafını tutup "vatandaşa çevrilmiş tank mank karşısında selam durmam" geyikleri yapmış boş beleş adamdır.
Ama keşke yaşasaydı... hiç olmazsa kör ölüp badem gözlü olmazdı. Nice dava adamı dimdik hala davasını savunurken, savunamayacak derecede güçten düşenler de köşesine çekilip davasına ihanet etmezken onun ihanetlerinin övgüsü sadece üç-beş saftirik ve cahil sempatizanı çevresinde döner ve AKP'nin ürettiği tv programlarıyla ihanet ettiklerinin üzerine psikolojik harp aygıtı olarak kullanılmazdı.
yokluğunun her daim hissedildiği, yetiştirdiği gençlerin özlediği durumlara gelmiş olduğunu kısmen görememiş değerli liderimiz, ruhun şad mekanın cennet, toprağın bol olsun. yolun yolumuz, davan davamız, sözün sözümüzdür.
Öldürüldü öldürüldü deniyor da ayıptır sorması nasıl bir konumu vardı da öldürülsün bbpnin öldürüldüyse anca muhsin yazıcıoğlu'na kıl olan la şu ibneyi dur bi öldüreyim diyen bir kötü adamın işi olabilir.Muhsin'in büyüklüğünden değil yani.
türk siyasetinde ne gibi pozitif rol oynamış. hangi hizmette bulunmuş, ne fayda sağlamış bilinmemektedir. bir kaç güçlü iş adamı ve gizli istihbarat örgütlerinin desteklemesi dışında, sağda solda rant kapmak ve mafyacılık yapmak dışında ne yapmış biri allah için açıklasın.
edit: soru soruyorum eksi geliyor. madem çok seviyorsunuz bi izah edin, soruyu cevaplayın
28 Şubat sürecindeki darbecilerin tüm tehditlerine rağmen,''namlusunu millete doğrultan tanklara selam durmam'' diyecek kadar cesur, kendisine atılan tüm iftiralara rağmen dimdik ayakta durabilecek kadar vakar sahibi yiğit şahsiyetdir. Muhsin Yazıcıoğlu aynı zamanda bugün siyasetcilerin tamamının sahip olamadığı kadar yüksek sempati oranına sahip olmuş idealist bir Anadolu evladı idi. Henüz kendisine atılan iftiraları ispatlayabilen olmamasına rağmen sistemin her uydurduğuna sazan gibi atlayark adeta iman eden ve böyle tanıtan kişilerin bir gün aynı şekilde anlamsız ve asılsız iftiralara kendileri maruz kaldıklarında, takınacakları yüz ifadelerini de ayrıca merak etmekteyiz.
delikanlılık tabirine en yakışan kişilerdendi.
doğru bildiğinden hiç caymazdı ve özü-sözü bir adamdı.
yıllarca hapishanede yattı. diğer siyasi mahkumlar gibi(sağcısı, solcusu, bok yoluna düşeni) görmediği işkence kalmadı. ama yolundan caymadı.
içerden çıktı. bildiği yoldan yürümeye devam etti.
rahmetli türkeş in tek varisiydi. partinin ikinci adamıydı.
bildiği yoldan partisi tarafından cayıldığını düşündü. kendi yolunu çizdi. partisi yüzde üçü bile geçemedi.
ama başarılı bir adamdı.hiç kıvırmadı.yamulmadı.dönmedi.
cezasını çekti. öldürüldü.
gün sazak gibi.
uğur mumcu gi.
eşref bitlis gibi.
gaffar okkan gibi.
devrim arabaları filmindeki bir replikte geçtiği gibi.
"bu ülkede hiç bir başarı cezasız kalmaz."
bir adam. ama bugün adam diye ortalıklarda seğirten iki ayaklı adam çakmalarından değil. düşmanlarının bile takdirini kazanacak kadar duruşu sağlam bir adam. kahraman bir adamdır. fakat kitaplarda ki balon kahramanlardan değil. yaratılıştan cesur ve lider.
eski ülkücülerden mümtaz er türköne onun için dürüst, özü sözü bir, cesur bir adam, büyük bir liderdi ama siyasetçi değildi diyor. siyaset yapmada yetenekleri yoktu diyerek tenkit ediyor muhsin başkanı. bu tenkit onu biraz daha sevmeme sebep oldu. o yalana dolana, dolambaçlı yollardan hasmını mağlup etmeye, ikiyüzlü delikanlılardan olup çalım atmaya tenezzül edemezdi. aldatmacalar oyunu siyasette bu yüzden potansiyelini ortaya koyamadı. mhpden ayrıldıktan sonra mhp aleyhine tek cümle söylememiş olması başka nasıl izah edilebilir. türkeşin bizim davamız türklük davasıdır, islam davası değildir sözüne içerlemişti, kızmıştı belki de. bir kere bile mhpnin bu tarafına vurmadı. oysa mhpnin büyük kalabalıkları türkeşe türklükten ziyade bir islam davasına gönül vermişti, oy vermişti. türkeş ölmeden önce de sonra da mhp karşıtı siyaset yapmadı siyasetçiler gibi. o sebepten vatandaş bizi seviyor bir de oy verse derdi.
türkiye muhsin yazıcıoğlunu şüpheli(!) bir şekilde kaybetmiştir geçmiş olsun. onun gibileri gelecekte daha çok arayacak gibi geliyor bu ülke. ayrıca değinmeden edemeyeceğim kendisiyle tanışan insanlar da -sağcı-solcu fark etmez- hep olumlu etki bıraktığı düşünüyorum.
muhsin başkan mazlum ahı almamıştır, almak istemiş olsa, kendi memleketinde, kendi il başkanlık binasında , sivas olaylarından kurtulan, içlerinde arif sağ ın da olduğu kişileri bazılarının görmek istediği gibi kurtulmasını istemez gerekeni yaptırırdı. kendisi büyük bir devlet adamıdır, geçmişten ders çıkaran, geleceğe bakan, gelecek özlemini ise defalarca canlı canlı dinlediğim şekilde "bir elinde kur'an , bir elinde bilgisayar olan gençlik, silah tutan değil kalem tutan gençlik" ideallerinden bulabilirsiniz. Sevmek zorunda olmasanız bile, cenazesine bakarsanız aslında o kadar da nefret edilen biri olmadığını görürsünüz, zira deniz baykal onun vefatı sonrasında ilk söylediği "meclisin sigortası atmıştır " olmuştur. GÜNÜMÜZ iKTiDARININ her ne kadar yanında gibi görükse bile en ağır çekilde ve somut şekilde eleştiren gene odur, halkın isteği doğrultusunda karar verirken kimsenin yanında görükme sıkıntısı içinde olmamıştır lakin. 28 şubat ta uzman çavuştan bile tırsan vekiller, bakanların , hükumet üyelerinin olduğu dönemde çıkıp "namlusunu halka çeviren tanka selam durmam " deyişi kendisinin demokrasiye olan sevdasını gösterir, itekim çevik bir ile olan bir mektup konusu vardır ki, sadece yakından tanıyanlar bilir burada yazmak istemiyorum. velhasıl-ı kelam cennet mekan başkanımı sevmeselerde en azından seçim döneminde tüm partilerin küçük bir parti genel başkanının vefatı diye bakmayıp seçim çalışmalarını durdurması onun önemini gösterir.
adını hiç bilmiyordum. öldüğünde üşüyoruz reis dediler, hakkında bir kitap aldım. aman yarabbi bir melek.
babamla bir sohbet sırasında, az kalsın dayak yiyecektim. ama muhsin ama muhsin yazıcıo demeden babam sözümü kesip duruyordu. sonra bir kitap daha aldım, madalyonun öteki yüzü.
kendisiyle ilgili en ufak bir fikrim yoktu. sadece günümüz mhp milliyetçiliğine, günümüz mhpsine tepki, türkeş mhpsi için çalıştığını "zannettiğim" bir siyasetçiydi gözümde. bulunamayan helikopteri ile aklımda yer etti. arama sırasında ölen gazeteci aklımdaydı bir kaç zaman.
o zaman ile bu zaman arasında tek bir fark vardı.
muhsin yazıcıoğlu ilahi adalet demekti.
katliamında rol oynadığın insanların toprağında öldü çünkü. çünkü ilahi adalet diye bir çark var ve o çark işliyor.
canını kıydığın insanların eşi dostu akrabası tarafından arandın karlı ayaz günde. yine katledilmesinde rol oynadığın canların yakınları tarafından bulundun, devlet bile vazgeçmişken aramaktan.
umarım, gittiğin yerde can'larla karşılaşmışsındır, umarım bu dünyada anlamadıysan orada anlamışsındır, bir cana kıymanın ne olduğunu.
şimdi sana siyasetçi diyenler, sana reis diyenler ve hatta reyiz. ben ne diyeyim sana muhsin reyiz sen benim hayal kırıklığımsın.
mahşer dünya kadar adaletsiz değil muhsin reyiz, orada herşeyi gören ve bilen var. yaptıklarının cezasını çektiğine eminim.
Muhsin başkan milli mutabakat çağrısı yapacağı dönemlerde sivas ta özellikle alevi önderleri ile sıkı ilişkiler içinde bulunmuş biri idi, öyle ki partisinin sivas l başkanlığında ilk yönetiminde alevi bir iş adamı da vardı, hatta azcık interneti bilen cahil olmayan üyelerin çok çabuk bulabileceği bir anektodu paylaşmadan geçemeyeceğim, kendisinin şehadetine sebep olan seçim arefesinde sivas ilinde belediye meclis üyelerin arasında şu an bile faal alevi bir işadamı vardır, ve kendisi tabanı olan bir işadamıdır, öyle paraya pula ihtiyacı olmayan , sivas ta öğrendiğim kadarıyla sünni alevi herkesin sevip saydığı biridir, işadamıdır, paralıdır, çıkarı yoktur, şimdi biri çıkar ve der ki katlettiğin canların topraklarında, katledilenlerin akrabalarınca arandın, hadi be denilir sadece. Hadi diyelim ki içinizde nefret var, içinizde öfke var, en azından bir pilota, bir gazeteciye reva görmeyin bu olayı. bu kadar alkışlanılası bir durum mudur bir insanın ölümü, şehadeti, kazanın 2. günü olay bölgesine giden birisi olarak gördüğüm manzara devletin acizliğinin göstergesi idi, fakat görüorum ki şimdi sevinenler sanırım devletin diğer kuklaları olmalı ki bu olayda kendilerine oaye arama sevdaları peşindeler. Muhsin Başkan bir halk adamı idi, seçim çalışmalarında her zaman sivasın alevi mahallesi alibaba da coşkuyla karşılaşılırdır, maraş olaylarında ismi geçmez aslında onun, Sadece Ökkeş kenger (şendiller) suçlanmıştır, fakat olay araştırılınca aslında olayın ermeni bir örgütün işi olduğu ortaya çıkar. sivas olaylarında da (1980 lerde ki) tek başına alibaba mahallesine gidip halkı sükunete davet eden ve " kardeşiz, birilerinin oyununa gelmeyeleim " diyen yine kendisidir, kendisinin bu halka bakışı zaten bazılarınca hoş görülmez.
ah başkanım ah, en sevgiliye diye 14 şubat günleri senin zamanında peygamber efendimize mevlitler okunurdu, şimdi sende yoksun, inşallah ömrünü adadığın bu öksüz davanın iki dünya serverine orada komşusundur. rahmetle anıyoruz seni. Yolumuzdan dönmedik biz.