--spoiler-- Bölünürsek Türkler karlı çıkar ne demek lan ? bu toprakları para ile mi aldık biz ? ne karı ne zararı ? hakkari'nin istanbul'a karı yok diye bölünmek, karlı mı ??
--spoiler--
iletişim yayınları'ndan çıkan açlığın sofrasında adlı kitabı okuduktan sonra oldukça kötü bir edebi dile sahip olduğunu gördüğüm vasat yazar. zaten yazar değil, eserlerinin çoğu çevirme, birkaç da siyasi kitabı var. tek teselli bölüm sonunda verdiği yemek tarifleriydi. onların da hepsi birbirine benzediğinden, aynı tatlar olduğundan not almadım.
atatürkün zihniyetini: "cumhuriyeti kurup bizi kendisinin kölesi kulu zanneden zihniyet." diye tanımlamıştır. bunu yapabilmiştir.
bilmez ki, atatürk'e padişahlık teklifi çoktaaan gelmiştir ama atatürk bunu elinin tersiyle reddedip köleliğe-kulluğa son vermek için cumhuriyeti kurmuştur.
bu ne cahilliktir ya rabbi.
bu kadar cahillik ancak tahsille olur. bir cahili tartışarak yenemezsiniz.
bunlarla tartışmak için "bana biraz bayağılık ver ya rabbi." diye dua etmelisiniz.
PKK'nın hedefindedir kendisi. Bugün de Akşam gazetesine şöyle demiş: kürt halkını utandırıyorlar... kürt halkı artık kendisini ülkenin gerçek yurttaşı gibi hissediyor. ev aramaya giden sivil polisi öldürür, el bombalarını kadınların kucağına atarsan kürt halkını kürtlüğünden utandırırsın. http://www.aksam.com.tr/k...andiriyorlar--70144h.html
1963te çukurca,hakkaride doğan yazar,gazeteci ve çevirmendir. ilk, orta ve liseyi Hakkaride okudu. i.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden 1987 yılında mezun oldu. mezun olduktan sonra birçok gazetede çalıştı.(Güneş, Özgür Gündem, Hürriyet ve Aydınlık). 1993te gazete yazarlığını bırakarak bir reklam ajansında metin yazarlığı yaptı. 2001 yılından beri beşiktaş kültür merkezinde çalışıyor; bazı dergi va gazetede yazmaya devam ediyor. türkçe- kürtçe çevirmendir de kendisi.
yazdığı kitaplar
* Eski Zaman Eşkıyaları
* Dünden Yarına Kürtler
* Ben Hala Annemin Dilini Kullanamıyorum
* iyi Hal Kağıdı
* Bende Mahfuz Fotoğraflar
* Kayıp Diwan
* Gölgeler Çabuk Ölür
* Yılmaz (Yılmaz Erdoğan'ının 34 yıllık yaşamını anlattığı kitaptır.)
* Sürgün, Göç ve Ölüm (Modern Kürt Edebiyatından Seçme Hikayeler)
* Kuyruktan Uyruğa
* Sen û Ben, Anılarla Mehmed Uzun'un Hayatı
* Bir Dil Niye Kanar?
Kürtçeden Türkçeye çevirileri;
* Yitik Bir Aşkın Gölgesinde (roman, Mehmed Uzun)
* Kader Kuyusu (roman, Mehmed Uzun)
* Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (roman, Mehmed Uzun)
* Dicle'nin Yakarışı (roman, Mehmed Uzun)
* Dicle'nin Sürgünleri (roman, Mehmed Uzun)
* Bir Romanın Hatıra Defteri (günlük, Mehmed Uzun)
* Geç Bir Sonbahardı (roman, Firat Ceweri)
* "Tanrı Oku Dedi Yaz Demedi" (Hikayeler, Hesenê Metê)
* Ecini Labirenti (roman, Hesenê Metê)
* Birini Öldüreceğim (roman, Firat Cewerî)
* Günah (roman, Hesenê Metê)
* "Hadım" (roman, Selahattin Bulut)
5n1k'da "ya millet şeriat gelecek, şeriat gelecek diyor. akp'nin iktidarda olduğu dönemden beri bir sürü rakı çeşidi çıktı piyasaya, bu nasıl şeriat?" diyen, takdir ettiğim biridir. ayrıca yine cüneyt özdemirin bi programında türk bir siyaset bilimciyle arasında şöyle bir diyalog geçmiştir.
s: siyaset bilimci m:muhsin kizilkaya
s: kürtler tabiki bizim kardeşimizdir. onlar bizim kanımızdır, canımızdır.
m: bi saniye bi saniye. ben senin neden kanın, canın oluyorum? sen benim kanımsın canımsın.
29 aralık 2008 tarihinde trt 1'de tayfun talipoğlu'nun sunduğu ve trt 6'in tartışıldığı programda açılacak kanalla ilgili olarak haber yayınlamamasını önermiştir. kendi deyimiyle çok radikal bir öneridir bu ama haber dilinin netameli bir dil olduğu gerçeği göz önüne alındığında yabana atılmayacak bir öneridir. örnek olarak trt 6'te pkk için nasıl bir haber dili kullanılacak? altı terörist ölü ele geçirildi mi diyecek acaba? bekleyip göreceğiz.
Doğduğum köye, nüfus dairesi çok uzaktı. Onun için hemen yazdırmadılar nüfus kütüğüne. Yıllar sonra başka bir köye göç ettik. Bu köyde de okul yoktu, onun için her gece, evimize gelecek Türkçe bilen bir misafirin yolunu gözledim durdum ki, ona bildiğim birkaç Türkçe kelimeyi söyleyip caka satayım diye. Buna benzer meraklarımdan olsa gerek, babam beni Hakkâri merkezinde bulunan Yatılı Bölge Okulu'na yazdırdı. Okula alsınlar diye 3 yıl küçülterek yaşımı, kayıtlara 1966 olarak geçirdiler. O okulu hiç sevmedim, soğuktu, her yeri betondu ve öğretmenleri zalimdi. Şakır şakır Türkçe öğretinceye kadar, ağzımızdan burnumuzdan oluk oluk kan getirdiler. Orada iki yıl okudum ve evimizin taşındığı mahallenin ilkokuluna kaçtım. ilkokul dördüncü sınıfta devrimci oldum. Beşinci sınıfta Kürtçe okuyup yazmayı öğrendim DDKO iddianamesine verilen cevaptan. Ortaokul yıllarını devrimci mücadelenin içinde, lise yıllarını da darbenin bize ettiklerini düşünüp okuyarak geçirdim. 1983 yılında istanbul'a geldim, iÜSBFKamu Yönetimi bölümüne yazıldım. Okul bitip "yönetecek bir kamu" bulamayınca, 1987 yılında Güneş gazetesinde işe başladım ve mürekkep kokusu o gün bugün bulaştı her yerime. Sırasıyla Güneş, Hürriyet, Özgür Gündem, Aydınlık gazetelerinde çalıştım. 1988'de "Barzani Röportajı", 1991'de de "Dünden Yarına Kürtler" incelemesiyle iki defa "yılın gazetecisi" ödülünü aldım. 1993 yılında, gözüm arkada kala kala iş değiştirdim, bir reklam ajansında çalışmaya başladım. Ve yazıyla ilişkimi, Express, Öküz dergilerine, Yeni Gündem,Yeni Yüzyıl, Radikal iki gazetelerine yazarak sürdürdüm.
Yayımlanmış altı kitabı var;
Dünden Yarına Kürtler (H. Nebiler'le birlikte, 1991, Yurt Yayınları),Eski zaman Eşkiyaları (1991, Sel Yayınları), Ben Hâlâ Annemin Dilini Kullanamyorum (1992, Parantez Yayınları), iyi Hal Kağıdı (1994, Parantez Yayınları), Bende Mahfuz Fotoğraflar (1997, iletişim Yayınları), Kayıp Diwan (2000, iletişim Yayınları). Mehmet Uzun'un üç romanın Kürtçe'den Türkçe'ye çevirdim: Yitik Bir Aşkın Gölgesinde, Kader Kuyusu ve Aşk Gibi Aydınlık, Ölüm Gibi Karanlık.
mehmed uzun'un bir çok kitabını kürtçeden türkçeye çeviren, yılmaz erdoğan'ın 35 yıllık dostu ve onu tanıtan en iyi kitabı yazan, reklamcı, gazeteci ve yazardır. eski zaman eşkiyaları adında okunmaya değer müthiş bir kitabı vardır. halen esmer dergisinde yazmaktadır.