fedakar bir 'organizatör' ile urfa'dan gelmiş bir garibanın hikayesidir. muhsin bey, istanbul'da doğmuş adab-ı muaşeret kanunları ile büyümüş birisidir. gençlik yıllarında döneminin en ünlü solistleriyle iş yapmış ve 80'li yılların karanlığında o günlere özlem duymaktadır. ali nazik ise urfa'da yaşayan. gençliği köy ve ilçe merkezinde yoksulluk ile geçmiştir. en büyük idolü ibo'dur ve onun gibi olmak istemektedir. ibeyoğlu'na amcasının askerlik arkadaşı muhsin bey'i bulmaya gelir. hikaye bu ikilinin tuhaf tanışması ile başlar. muhsin bey, ali nazik'e acır ve heba olmaması için elinden tutar. ali nazik'e ses ve müzik eğitimi vermek ister. fakat ali nazik arabeskçi olmak ister. musiki ile işi yoktur. muhsin bey bir şekilde ali nazik'e albüm (kaset) yapar. kaset işini dolandırıcılık ile yaptığı için hapis cezası alır. ali nazik ise ibo kadar ünlü olamasa da piyasada az çok ses getirmeyi başarır. filmin sonunda, kendisi için hapse girmiş muhsin bey'e sırt çevirir ali nazik. ilk zamanlar dışında ne arar ne sorar... muhsin bey'in sevdiği kadın olan sevda hanım ile beraber yaşar. usül, makam, erkanı bir kenara iter. arabeskçi olur, hayalindeki gibi. ibo gibi. muhsin bey, hapisten çıkar. ali nazik taksim civarlarındaki yer altı pavyonlarında sahne almaya başlamıştır. muhsin bey, ali nazik'in içinde bulunduğu durumu görür ve ne uğruna hapis yattığına üzülür. sevdiği kadın sevda hanım ve kızını da alıp gider...
"nasılsınız bakalım? suyu görünce kendinize geldiniz, değil mi? efendim? ne dediniz? peki, başüstüne; bir daha müziğinize zamanında başlarım. ya siz, siz nasılsınız sevda hanım? onlar duymasın ama safiye ayla'yı sizin için çaldığımı bilin. size özel bir ilgi duyduğumu bilmenizi isterim."
Arkadaşlar hele ki şener şen'in canlandırdığı muhsin bey karakterinin beyefendiliğine ayrı parantez isterim. Çok naif bir film. Onurun, adam gibi duruşun filmi.
--spoiler--
“Nasılsınız bakalım? Suyu görünce kendinize geldiniz değil mi? Efendim, ne dediniz? Peki, baş üstüne. Bir daha müziğinize zamanında başlarım.”
--spoiler--
türk sinemasının en kült filmlerinden biridir. hikayenin hem anlattıklarının gerçekliği hem de şener şen'in bu duyguyu seyirciye iletme becerisi bu filmi sinema tarihinin en iyi filmlerinden birisi yapmıştır.
yavuz turgul un en güzel filmidir fikrimce. şener şen in bu filmdeki oyunculuğunu da göz önünde bulundurduğumuzda yavuz turgul un neden vazgeçilmezi olduğunu bir kez daha anlamış oluruz. yönetmen- oyuncu uyumuna en mükemmel örnektir yavuz turgul ve şener şen.
günümüzde meyvelerini topladığımız kültürel yozlaşmanın tohumlarının atıldığı 80 sonrası toplum ruhunu kusursuz olarak yansıtabilen ender kült filmlerdendir. muhsin bey küsmeyen, pes etmeyen ve hayata hep yeniden başlayan döneminin son romantiklerindendir.
istanbulun, göçler sebebi ile nasıl yozlaştığının göstergesi olan film. Arabesk kültürünü ne de güzel anlatır. Yavaş yavaş insanlık, naziklik para etmez, kibar insan hayatta başarısız olur. Ne de güzel anlatır.
muhsin bey adeta adaletin simgesi değil bu filmde. ama dürüst bir adam ve kendi halinde yasıyor, toplum ne ister, piyasa neyi gerektirir diye değil kendi ahlak değerlerine göre hareket edip ekmek parasını kazanıyor.sonra urfadan bir davaroğlu davar gelip bu adamın o naif duygularını sömürüp, muhsin bey'i sırf hayalleri için dolandırıcılığa kadar sürüklüyor. muhsin bey de biraz kendi yapamadıklarını yapmak istiyor bu davarın üzerinden aslen.diyor ya, "Sen ne diyorsun lan ben bu işe hayatımı koydum.Şerefimi feda ediyorum ulan ben.Niye ha niye? Senin için hayvan, kendim için. ilk defa bir boku doğru dürüst becerebilmek için. Bu kaset çıkacak. Sakın bana hayır deme! Sakın deme!!!
sonra ne oluyor, ahlak timsali naif muhsin bey, kendini feda edip şu çocuga o kasedi çıkarın diyor. kaset çıkıyor, hasret olmasa mapus iyidir derken, davaroğlu davar hasretliği düdüklüyor dışarda. muhsin çıktığında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görüyor.
'çiçekler ölmüş. hepsi. eskiden bir yer ayarlardın, güneşi iyiyse yerini de sevdiyse ne biçim açardı. şimdi güneş aynı, ışık aynı, yer aynı. suni gübre istiyorlar, 1-2 gram potas koyunca bir coşuyor namussuzlar ama sonra. ölüyorlar .'
benim anlamadığım filmin sonunda hepsinin yüzüne tükürdü eyvallah da o pavyon karısını neden yanına aldı yıne anlamadım. sözün özü; muhsin bey, karakter değil, bir ütopyadır, külttür.