usta senarist ve yönetmen yavuz turgul'un toplumsal eleştiri niteliğindeki şener şen ve ugur yücel'in oyuculuklarına hayran olunası, türk sinemasının en seçkin filmlerinden biridir..
çatıya atlamak için çıkan ali nazik'in yüksekten korkması nedeniyle muhsin bey'e
"agam başım döniy. gel al beni" demesiyle insana tebessüm ettiren, yozlaşmayı oldukça iyi anlatan süper ötesi film.
'mesaj kaygılı' abuzer kadayıf'tan daha samimi-sahici bir arabesk hikayesi. yavuz turgul'un uyum sorunlu karakterleri anlatmadaki hüneri eşkiya'dan önce muhsin bey'de gösterir kendini, gerçekliği küstürmeden... eskiyenle ucube yeninin mübadelesi, şarklı kabulleriyle bu sefer de piyasanın törelerine boyun eğen türkücünün seyri izlenmeye değer lirik bir trajedi çıkarmış ortaya. bırro!
kacak veya legal, dvd'sini gectim, vcd'si bile olmayan, muhtesem bir film. zugurt aga ile birlikte en sevdilen turk filmlerinden biridir. sener sen ve ugur yucel in dort dortluk oyunlari, filmi daha bir guzellestirmektedir.
kriz dönemi türk sineması' nın yüz akı olan başyapıt. turgul - şen
ortaklığının ilk büyük ürünü. içimize işleyen hüznü, umutsuz aşkı göstermeden anlatışı, parasızlığın yaşatabileceği inanılmaz güzellikleri, bir inanca sımsıkı sarılmayı anlatışı, ve bir insanın yolunu çizişini gözümüze sokmadan, kibarca, omzumuza usulca dokunurcasına anlatan kurgusuyla yeri dolmayacak bir öykü.
türk sinemasının klasiklerindendir. yavuz turgul, hikayesini hiç ajitasyona, abartıya, duygu sömürüsüne kaçmadan büyük bir sadelik, doğallık ve ustalıkla anlatır.
muhsin bey eski istanbul beyefendisidir. ali nazik isimli urfalı türkücü'yü kurtkapanı olarak tabir edilen unkapanı'nda yıpratmadan, pavyonlara düşürmeden müzik piyasasına kazandırmak saygın bir sanatçı yapmaktır tüm amacı. bir türlü kaset yapacak parayı bulamaz. kendisine meyli olan eski pavyon şarkıcısı apartman komşusu kadın bir gün bu parayı getirir ama almaz. ali nazik " ağam karı parayı ayağına getiriy sen almisin" der ama o muhsin bey'dir, eski istanbul beyefendisidir. "bize dul bir kadının parasını maceraya atmak yakışmaz" der. bu proje için kendini feda eder ve hiç yapmayacağı bir şeyi yapar, dolandırıcılık... ve o hapisteyken kaset çıkar.
filmin en etkileyici sahnesi: muhsin bey hapisten çıkıp da ali nazik'in düşmemesi için çırpındığı hatta kendisinin bunun için hapsi göze aldığı batağa, pavyona gelir. ali nazik " ağam nedem kendimi kurtarmam lazımdı" der. muhsin bey ise öyle bir sakin, efendi ve kendinden emin bir tonla " kurtarabildin mi bari?" der, ve hafiften tebessüm edip çeker gider. işte bu sahne çok etkilidir. izleyenler bilir. kısaca filmin gücünün sırrı; hikayesi, oyunculuğu, yönetimi, müziği ve herşeyi ile doğal, sade ve samimi bir anlatım tarzı benimsemiş olmasında yatar.
kaset için para bulunması gerekir. uydur kaydır bir yarışma düzenlerler. yarışmaya başvuran ilk gencin elleri titremektedir. şener şen ellerine bakar ama o da onun kadar çaresizdir. kısa bir genelleme.
yavuz turgul,sener sen ve ugur yucel in bir araya gelince bunlar bu isi biliyor dedirten filmlerinden biri daha...
bir digeri icin (bkz: eskiya)
filmde karakterler oylesine oturmus ki hicbirinin oyunculuklarina dair bir siritma yok.
kemancisindan tutun muhsin beyin sozde yarismasina umudunu baglamis, muhsin beyin kapisini calan ve belkide elinde kalan son kurusunu bu yarisma icin elleri titreyerek yatiran figurana kadar...
ayrica beyoglunun tarifsiz dokusu da en az sener sen kadar filmde buyuk bir rol ustleniyor ve insan uzulmeden de edemiyor.
nerede o eski istanbul,o kohne ama insana karisik duygular yasatan binalar,komsuluklar,bizlere cok sey ogreten rum ya da ermeni madamlar,nerede kahvesini muhsin bey e acan hossohbet kahvehaneciler...
zamana mi kurban gittiler yoksa birgun aniden hic olmadik bi yerde cikacaklar mi tekrar yeryuzune...
iste oyle celiskili duygular yasatan bir filmdir muhsin bey,yasanilasidir...