muhabbeti bol olan demektir. kanuni sultan süleyman türk divan şiirinin en başarılı ve en üretken padişahıdır. gayet hacimli bir divanı vardır. divanında üç binden fazla beyit yer almaktadır.
en bilinen beyiti
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
şair olarak ise muhibbi, Osmanlı hükümdarları arasında en hacimli divanın sahibidir. ayrıca divan edebiyatının en çok gazel yazan üç şairinden biridir.
muhibbi kaside yazmaz, zira kaside hükümdarlar için yazılır, oysa muhibbi'nin kendisi bizzat hükümdardır.
izmit lisesi müdür muavinlerinden odabaşı soy isimli merhum eğitimci, öğrenci sırtında sopa kırmak gibi yeteneklere mazhar olup, vakt-i zamanında hodri meydan programına çıkmışlığı var idi. kendisine allahtan rahmet diliyoruz.
Senin gamın, derdin bu gece güçsüz candan geçti gitti.
Göz yaşlarıma bak, yeryüzünü ve gökyüzünü doldurdu şimdi.
Kimsesizim, hali perişanım, kala kalmışım.
Aşığım, sabırsızım ve acılar içindeyim.
O yürüyen servinin, sevgilimin ayrılığından, ayağı toprağa bağlı bir çam gibi kalmışım şimdi.
Aşk derdim için ne söyleyeyim ki, söylemek, anlatmak mümkün değil.
Ey doktor bir çare bul bana, çünkü gönül derdi bu can-ı aştı geçti.
Ey ay yüzlü sevgilim, senin aşkınla dertli oldum ne yapayım.
Kendi kendime bu bela içine düştüm ne yapayım.
Ey eziyet eden sevgili, senin elinde Muhibbi gibi
Akşam sabah kıyamete kadar feryat ediyorum.
viyola taksimi, can atilla'nin mistik armoni duzeni ve şiirin yorumuyla tam bir keder. kimseye mutlaka dinlesin diyemem, cunku tavsiye edemeyecegim kadar onemli oldu benim icin. "beni anla ne olur" demek kadar sacma olur "bu siiri dinleyin" demek.
divan edebiyatı'nın en çok gazel yazan şairlerinden biridir. fakat divana baktığınızda bazı yerlerde kanuni'nin tekrara düştüğünü görürsünüz. özellikle sabır konusundaki beyitleri etkileyicidir.
--spoiler--
şir-i pür-suzun muhibbi çün ki bir eglencedür
hali olma bir nefes alemde sen eşardan
her kim ki muhibbi şirini bilmez nazire dir
kebk-i hırama benzemege hiç kar-ı zag
--spoiler--
Aşk mıdır ki can-ü dil mülkünü yağma eyleyen
Aşk mıdır sinemin içre gelip de câ eyleyen
Aşk mıdır ki boynuma takıp belâ zincirini
Gezdirip Mecnûnleyin âlemde rüsvâ eyleyen
Aşk mıdır ki bî-vefâ güller elinden geceler
Inledip bülbülleri tâ subh güya eyleyen
Aşk mıdır ki eyleyen tîr-i cefâya cân-siper
Mihnet ü derd ü gamı sinemde peydâ eyleyen
Aşk mıdır ki bir kemân-ebrû nigârın yâdına
Ok gibi bu kaddimi ’büküp benim yâ eyleyen
Aşk mıdır ki fenni derdi okutup âşıklara
Fasl u babı sinemin levhinde inşâ eyleyen
Aşk mıdır ki bu Muhibbi sîne sîne dağ vurup
Ahir ânın gözleri yaşını derya eyleyen
MUHIBBI(KANUNI SULTAN SULEYMAN)
dil:gönül
ca:mekan,mevki
rüsva eylemek:rezil etmek
subh:sabah vakti
tir:ok
can-siper:canını feda eden
mihnet:zahmet, eziyet, sıkıntı
peyda:meydanda olan, aşikar
keman-ebru: kaşları yay gibi olan
nigar: güzel yüzlü sevgili, resim
kadd: boy
ya: arap alfabesinin son harfidir, "hey, ey" anlamı da vardır.(burada Arap alfabesindeki son harf olarak kullanılmış olabilir. ok gibi boyla kastedilen elif olabilir. elif gibi olan boyu sevigilinin aşkından ye gibi iki büklüm olmuştur.)
bab:kısım,kapı,mevzu
Kanuni sultan süleyman belki en büyük padişah değildi ve hatta efsaneleşmiş babasının mirasını yedi belki ama şurası kesindir ki tekmil osmanlı padişahları içinde divan edebiyatına en güzel eserleri veren odur, muhibbi mahlasıyla.
Eğer yavuz sultan selim in oğlu olarak değil de sıradan bir insan olarak doğsaydı, kanımca 16. yüzyılın en büyük divan şairi olurdu.
Benim de nur-u ayn'ıma armağan ettiğim şu satırları unutulmazdır muhibbi'nin;
Bu ne güzellik, bu ne yüz, bu ne kokudur.
Aklım saçının kokusuyla doludur.
Muhibbi ansızın divâne oldu,
Bu ne aşk, bu ne dert, bu ne huydur.