mühendisim diye geçinen (!) odtü ya da itü ya da x üniversitelilerinden farklı olmayan öğrencilerdir. kabiliyet yaratılışa mahsustur, yontulabiliniyorsa da yontulur! okul sadece gereken, verilmesi farz olan eğitimi verir. bu zat-ı muhteremler okullar bittikten sonra göğüslerini gere gere mühendis olur. "vah, boğaz içinden mezun oldum, üstelik mühendisim" şeklinde yerinmezler.
öğrenci seçme sınavının sayısal bölümü öğrencilerin matematik ve fen bilimlerine olan hakimiyetini, bunun yanında dikkati, stresle başa çıkabilme miktarını ölçen bir sınavdır. her boğaziçi üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencisi bu sınavı en az %90 başarı ile vermiştir. böyle bir başarının sonucunda mühendislik eğitimine başlayan öğrenciler önce proficient seviyede ingilizce bilir hale getirilir daha sonra takip eden dört yıl boyunca ingilizce eğitim alırlar. anadilde eğitim tartışmaları bir yana, bu öğrenciler yurtdışında yayınlanmış herhangi bir makaleyi, yazılmış herhangi bir kitabı rahatlıkla takip edebilme olanağına sahiptirler, bu da onlara malesef ülkemizde olmayan bilimsel-teknolojik gelişmeleri birinci ağızdan öğrenebilme imkanını sağlar. yurt dışındaki gelişmelere bu kadar açık olan ve başarıyla bu okulu kazanmış olan öğrencilerin 4 yıl boyunca kendi aralarında çan eğrilerine tabi tutulmaları suretiyle seviyenin daima yüksek tutulması sağlanır. bu koşullara rağmen her yıl sınıf geçme notu 2.0 dır, aldığı dersleri en azından %50 başarı ile tamamlayamayan bu okuldan mezun olamaz.
boğaziçi üniversitesinin öğrencilerini yöneticiliğe yönelik yetiştirdiği doğrudur, her bölümü en az iki ekonomi dersi alır, ama bu bir mühendislik bölümü öğrencisi için meslek derslerinin savsaklandığı anlamına gelmez, aksine öğrenciye perspektif kazandırır, onu geliştirir, herkes biraz ekonomi bilse mikro düzeyde atılan doğru adımlarla makroekonomimizi toparlayabilirdik..her neyse..ekonomi-yöneticilik bilgisinin de bir mühendise mühendisliğinden birşey kaybettirmeyeceğini belirttikten sonra üniversite ismindeki teknik kelimesini sorgulayalım, diğer okulların teknik oluşu onları boğaziçinden ne kadar farklı kılar? ders programları tartışmaya açıktır, isteyen boğaziçi üniversitesinin programından teknik üniversitelere göre eksik kaldığı-vermediği ders olup olmadığına bakabilir..
hocaların kalitesinden bahsetmeme de gerek yoktur sanırım..
neticede boğaziçi üniversitesi iyi öğrencileri alır, iyi bir eğitim verir, dünyaya açık, sosyal ve donanımlı insanlar olarak mezun eder, gerisi laftır.
mezun olduğu okulun kalitesine bakıldığında, türkiye'de herhangi bir diğer üniversiteden mezun mühendise kıyasla çok daha haklı olarak edindiği sıfatı taşıyabilecek kişidir. erişilemeyen ciğere mundar demek gereksizdir, durum ortadadır.
"engineer" kelimesinin önüne "a" değil, "an" koyacak kadar da ingilizce bilir elbette.
nasıl ki beş parmağın beşi bir değil, her okulun her bölümünden mezun olanlar da bir değil. boğaziçi mühendisliklerini başarısız adledenlere, şu an iyi mevkilerde, süper kariyerleriyle hayatını sürdüren 3 arkadaşımın adres-telefonlarını verebilirim.
odtü harika bir okul olsa da, ordan mezun olan ne kazmalar var ya da itü mühendislik çok başarılı diyenlere inat, iş bilmez niceleri var. diyeceğim o ki böyle şeylerde ön yargılı olmamak lazım. okul sadece ambalaj, önemli olan kişinin kendini yetiştirmesi...
bu üniversiteden mezun bir bilgisayar mühendisine bilgisayarını veya elektronik mühendisine televizyonunu tamir ettirmek isteyen ve reddedilen birinin kafasındaki düşünceden ibaret sanki.
Bu önerme ile gelen insana sorulacak bir soru vardır:
Madem Boğaziçi mühendis yetiştiremiyor, neden 100 küsür yıldan beri bu ülkenin en iyi öğrencileri bu üniversitenin mühendislik bölümlerini tercih ediyor? ayrıca bknz: 10 numaralı entry.