bir şirkete muhasebeci alınacakmış görüşmeye gelen herkese müracaatten sonra tek bir soru soruluyormuş.
personel müdürü: 2*2 kaçtır
1.kişi: 4 der ve işe alınmaz
2.kişi: 4 der ve işe alınmaz
3-4 bu böyle gider
esas oğlan gelir
pm : 2*2 kaç eder diye sorar
eo : siz kaç istersiniz der ve işe alınır.
"abi acil fatura ayarlamamız lazım yoksa önümüzdeki aya kdv girecek", "abi gider göstermeliyiz yoksa şemsiye girdiği yerde açılmayacak" gibi konulardan dolayı bizleri uyaran, en az verginin en yasal nasıl ödeneceği konusunda bize yardımcı olan şahıs. hesapla kitapla uğraşmaz işletmecinin açığını kapatır. iyisi adamı adam eder kötüsüde adamın mına kor.
ne yazık ki ülkemizde; işletme, iktisat vb. gibi bölümlerden mezunların çoğunun seçmediği ama "bilgisayarlı muhasebe" kurslarına giderek edinilen meslek.
büro muhasebeciligi yapanlarin her müsterisine kocasi gibi düsünmelidir. zira iyi gecinmek ve sürekli orta yolu bulanin muhasebeci olmasinda fayda vardir.
Beynimi aktife, yüreğimi pasife attım.
Tutkularımı, vadesi geçmiş ertelenmiş diğer yükümlülüklere,
Düşlerimi, sayım ve tesellüm fazlalıklarına,
Korkularımı, geçmiş yıllar zararlarına,
Kaygılarımı, gelecek yıllara ait gider tahakkuklarına,
Alışkanlıklarımı, borç ve gider karşılıklarına,
Dostlarımı, özkaynaklara yazdım.
Dostluklarımın bitenini, birikmiş amortismanlara,
Seni hiç bir hesaba yazamadım.
O kadar hesapsız ve kitapsızsın ki
beynimle yüreğim arasında virman yapıp duruyorum.