muhammedin evlatlığı zeydin karısı ile evlenmesi

entry48 galeri0
    1.
  1. tatlı su müslümanlarını çıldırtan durum.
    (bkz: gerçek islam bu değil)
    12 ...
  2. 2.
  3. o zaman ise en başından başla hz adem'in cocuklari nie birbirleriyle evlendi diye sorgula, zira bu sorunun cevabi icin bu türlü deruni dini bilgilere haiz olman lazim gelir? Yarim yamalak bilgilerle ateistlik olmaz, binaenaleyh gerçek ateizm bu değil?
    2 ...
  4. 3.
  5. racona ters ama belli ki dinen caiz olandır. maşallah.
    3 ...
  6. 4.
  7. Ateiste ahlak tanımı soran süslümanlar kend peygamberlerinin köle alıp sattığını, 4 kadına evlendiğini, bunun da yetmeyip 20 den fazla cariyeyi hergün düdüklediğini, bunun da yetmeyip 9 yaşındaki ayşeyi de düdüklediği söylemezler. Ay niye ki acaba?
    (bkz: görçök öslöm bö dööl)
    7 ...
  8. 5.
  9. evrensel bir kitap olan kuran'da, yalnız sana mahsus diye bir ayet geçmesine neden olan olaydır.

    evrensellik nedir ne değildir, sorgulatır.
    4 ...
  10. 6.
  11. gününüz etik değerleri ile hani sosyal ortamda bu olay yaşanırsa yaşansın o kişiye selam sabah kesilir.
    3 ...
  12. 7.
  13. evlenmesi emri allah'tan gelmiştir. yersen ! kendisi de istemiyormuş ama allah öyle demiş ne yapsın ?
    6 ...
  14. 8.
  15. Gerçek islam bu değil. yersen.
    4 ...
  16. 9.
  17. yapma canım arkadaşım dedirten. ulan insan cidden üzülüyor.
    0 ...
  18. 10.
  19. peygamber şehvet duymuyormuş. fakat bu ayete bakıldığında hem şehvet duyduğu hemde evlatlığınnın karısıyla evlenmek istediğini içinde gizlemiş. ayet

    "Ey Muhammed! Allahın nimet verdiği ve seninde nimetlendirdiğin kimseye: "Eşini bırakma, Allah'tan sakın!' diyor; Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. insanlardan çekiniyordun. Oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd, eşiyle ilgisini kestiğinde onu seninle evlendirdik. Ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah'ın buyruğu yerine gelecektir." (Ahzâb, ayet: 37.)
    2 ...
  20. 11.
  21. Himayesi altına alarak sapkın arapların kötü niyetinden korumaktır.
    1 ...
  22. 12.
  23. Evlatlığı zeydin karısını uygunsuz(!) Bir vaziyette gördüğü için kadinin zeydden boşanIp peygamber ile evlenmesi olayıdır.
    Bunu savunacak olan insanlara sorum şudur ki babanız gelip senin karını uygunsuz bir şekilde gördüm boşan benimle evleniyim dese ne dersiniz?
    Bir babanın evlatlığını uygunsuz bir vaziyette en fazla çıplak görmesi evlenmelerini nasil gerektirebilir,gelinin kızın demektir.
    Edit:laf edemeyince eksileyin tabi ahahahhhahaha.
    8 ...
  24. 13.
  25. (bkz: #24377607) gerekli açıklamayı daha önce yine niyeti kötü dinsizlere yapmıştık.
    1 ...
  26. 14.
  27. inanç, ahlaksızlığın en iyi perdesidir.
    4 ...
  28. 15.
  29. o bozuk dediği arap kültürü bile bunu hoş karşılamıyordu, muhammed baktı olacak gibi değil hemen gidip bir ayet yazıp bunu meşrulaştırdı.

    sonra yok dünyaları verseler yine de davasından vaz geçmezmiş, niye geçsin? bir gidiyorsun koca arap kültürünün onaylamadığı bir şeyi meşrulaştırıyorsun.

    vay amk!
    13 ...
  30. 16.
  31. Muhammed' in evlatlığı zeyd'in karısı Zeyneb' i de karıları arasına katmasının öyküsü:
    Zeyneb Bint Cahş, Muhammed'in oğulluğu Zeyd'in karısıdır. Zeyd'i Muhammed kcndisine "oğul" edindiği için herkes ondan "Muhammed'in Oğlu (Zeyd Ibn Muhammed)" diye söz eder.
    Muhammed bir gün, Zeyd'i görmek için onun evine gider. Zeyd'i bulamaz, Zeyd'in karısı Zenneb'le karşılaşır. Birden tutulur Zeyneb'e. Bir kadına Muhammed'in ilgi duyması, o kadının başka erkeğe -bu erkek kocası da olsa- uygun olmaktan çıkması ve dolayısıyla Muhammed'in olması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle Zeyd durumu ögrenir öğrenmez Muhammed'e gidip konuşur.
    Zeyd:
    -Karımdan ayrılmak istiyorum.
    Muhammed:
    -Neden? Seni kuşkuya düşürecek bir şey mi yaptı?
    Zeyd:
    -Vallahi hayır. Beni kuşkuya düşürecek hiçbir şeyi olmadı.Onun iyilikten başka birşeyini görmedim. (Zeyd' in eşini boşamak istemesinin nedeninin Müslümanların dediği gibi geçimsizlik değil de Muhammed' in onu arzu etmesi olduğunu ispatlayan cümleler)
    Muhammed:
    - Öyleyse karını bırakma, Tanrı'dan kork!
    Muhammed "karını bırakma" derken, gerçekte sevdiği Zeyneb'in boşanmasını istiyordu. istiyordu ki Zeyd onu boşasın da kendisi alsın.
    Ama bu isteğini ve sevgisini içinde gizliyordu.
    işte bunun üzerine, Ahzab Suresinin 37. ayeti gelir. (Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyân, 22/10-II.) "Tabakatu ibn Sa'd"da daha geniş olarak yer alan bu aktarmayı, doğubilimciler ele alıp eleştiri konusu yapıyorlar diye, gerçekleri örtme ya da ters yüz etme pahasına da olsa islam'ı kurtarma çabasına girişmiş görünenler "iftira" diye niteliyorlar. Bu öykü, yüzyıllar boyu "hadis" kitaplarında ve tefsirlerde yer ala gelmiş olduğu halde. Şimdi ayete bakalım. Ayetin anlamı şöyle: (Çeviri, Diyânet'in)
    "Ey Muhammed! Allahın nimet verdiği ve seninde nimetlendirdiğin kimseye: "Eşini bırakma, Allah'tan sakın!' diyor; Allah'ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. insanlardan çekiniyordun. Oysa Allah'tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd, eşiyle ilgisini kesti- ğinde onu seninle evlendirdik. Ki, evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah'ın buyruğu yerine gelecektir." (Ahzâb, ayet: 37.)
    Bu ayette anlatılanlar:
    1- Muhammed, Zeyd'e "karısını boşamamasını" söylerken içinde bir şey saklıyordu. Bunu da sonradan Tanrı açığa çıkaracaktı. Muhammet'in içinde sakladığı neydi?
    Yukarıdaki öyküye göre, bu sorunun iki karşılığı olabilir:
    1- Muhammed'in içinde sakladığı şey, Zeyneb'e olan aşkıyla birlikte, Zeyd'in onu boşaması ve kendisini almasına olanak sağlamasını istemesiydi. Yukarıdaki öyküyü "uydurma ve iftira" diye niteleyenlerse; Muhammed'in içinde sakladığı ayette bildirilen şey için şu karşılığı veriyorlar: Onun sakladıgı şey, yalnızca, Zeyd'in karısının boşanması ve onunla kendisinin evlenmesi isteğiydi. Oysa bunlar hep iç içe şeyler. Çünkü Muhammed Zeyneb'e tutulmuşsa, kocasının onu boşamasını ve kendisinin almasını istemesi doğaldı. Bu yoldaki isteğini gizlemesiyle aşkını da gizlemiş oluyordu.
    2- Muhammed'in içindekini gizlemesine, insanlardan korkup çekinmesine yol açıyordu.
    Peki bu korkuya, çekinmeye yol açan neydi? Yani Muhammed, içindekini açığa vurduğu zaman insanların ne yapacaklarını düşünüyordu ki, onun korkusunu taşıyordu? Bu soruya şu karşılık veriliyor: Muhammed, oğulluğunun karısını almaya kalkıyor diye dedikodu yapılmasından çekiniyordu. Çünkü gelenek, böyle bir duruma elverişli değildi. Oğulluğun karısıyla evlenmek çirkin karşılanırdı. (Bkz. Muhammed Ali Sabuni, Safvetu't-Tefasir, 2/527-528 ve öteki tefsirler.) Öyküye göre şu karşılık da verilebilir: Muhammed, hem Zeyd'den, hem de öteki insanlardan çekiniyordu. Başkasının, üstelik de "oğulluğu"nun karısına göz koyduğu için... Bir süre bu nedenle durumu açığa vurmamıştı. Ama sonra, "ayetin gelişi" sorunu çözmüştü.
    3 - Muhammed'in, oğulluğundan boşanan Zeyneb'i alması bu yönde herkese bir kapı açmasına yöneliktir.
    Ayette ileri sürülen gerekçe bu.Yani, herkes oğulluğunun boşanan karısıyla rahat evlenebilsin diye Muhammed'in Zeyneb'le evlendirildiğini açıklıyor.' Bu açıklama karşısında da bir soru beliriyor:
    - Bu evlilik olmadan da soruna çözüm getirilemez miydi? Örneğin, bir ayetle, herkese böyle bir yola gitmenin "helal" olduğu bildirilirdi; sorun kalmazdı. Neden bu çözüm yolu seçilmedi de, ille de Muhammed'in Zeyneb'le evlendirilmesi gerekli görüldü? Bu sorunun karşılığı yok. (Admin' in Notu: Turan Dursun'un buraya kadar anlattığı öykünün devamını Arif Tekin' in "Kuran'ın Kökeni" adlı kitabın 166. sayfasından itibaren görelim:
    ".. Muhammed, Zeyd' i çağırıp bu ayeti (ahzap, 37) anlattıktan sonra ona şu görevi veriyor: "Git Zeynep' e bu olayları anlat ve onu bana iste.. Zeyd, kapıya varınca içeri giremiyor ve yüzünü çevirerek, -kendi anlatımına göre-ter içinde, sanki dünya başına yıkılmış gibi bir ruh hali içinde kendisinin Muhammed'in elçisi olduğunu ve onu istemeye geldiğini söylüyor. Zeynep ise o sırada hamur işi yapmaktadır. Zeyd'i dinledikten sonra olumlu yanıt vermiyor ve "düşünmem lazım" diyerek ibadet odasına çekiliyor. Zeyd, bu olumsuz haberi Muhammed' e bildirince Muhammed artık buna dayanamıyor ve doğruca Zeyneb'in evine giderek ona el koyuyor. Gerekçe, o sırada inen Ahzab Suresi'nin 37. ayetindeki "Ey Habibim, Zeyneb'i biz sana nikahladık" cümlesidir. Artık bu ayete dayanarak ne Zeynep'e mehir ücretini veriyor, ne evlenme için şahit tutuyor ve ne de Zeynep'in akrabasından izin alıyor. Bu sırada Muhammed 58 yaşında Zeynep ise 35 yaşında idi. Üstelik Muhammed'in yanında şu hanımları vardı:
    1) Aişe (12 yaşında)
    2) Hafsa (23 yaşında)
    3) Ümmü Seleme (30 yaşlarında)
    Olay burada da bitmiyor. Muhammed'in Zeyneble evlenmesinden kısa bir süre sonra (Hicri 6. yıl) Zeyd, Muhammed tarafından üst üste 6 küçük savaşa-baskına gönderiliyor. Bunlar şunlardır:
    1) Beni Süleym 2) iys 3) Taraf 4) Hisma 5) Vadi'l Kura 6) Ümmü Kirfe.
    Zeyd, bunların hiç birinde vurulmayarak başarıyla dönüyor. Sonunda Muhammed Zeyd'i tarihte "Mute Savaşı" olarak bilinen savaşta 3000 kişilik Müslüman ordusuyla yaklaşık 100.000 kişilik Rum ordusunun karşısına çıkarıyor. Üstelik Halit Bin Velid gibi daha usta bir komutan var iken. Zeyd bu sefer öldürülüyor.

    alıntı
    6 ...
  32. 17.
  33. Açıklayamazlar açıklanamaz da zaten, biri çıkar sapik ruhlu biri iğrenç bir şekilde oğlu değil ki evlatlığı der-sanki bilmiyoruz- ve normal görür, bir diğeri çıkar ya işte himaye falan, biri çıkar ya iste vardır bir hikmeti bilemeyiz küfre giriyorsun karrrdeeeşş der. Tipik Arap prototipidir Muhammed.
    4 ...
  34. 17.
  35. peygamber; nesli tükenmekte olan dul kadınlar ve çocukları koruma 'altına almıştır'.
    4 ...
  36. 18.
  37. Evlatlık ne demek bilen yok galiba evlatlık yabancıdır, kan bağı yoktur.

    çocuk iken esir düşüp köle olarak satılan zeyd’i hz. hatice (r.a) validemiz almış, daha sonra hz. peygamber (a.s.) ile evlendiği zaman ona hediye etmişti. bilahere ailesi fidye vererek geri almak istedi. peygamberimiz, isterse fidyesiz olarak ailesine gitmesi hususunda onu serbest bıraktı. o ayrılmak istemeyince hz. muhammed (a.s.m.) onu evlatlığı olarak ilan etti. hz. peygamber, zeyd’in, halası ümeyme’nin kızı zeyneb ile evlenmesine vesile oldu. fakat zeyneb, köle asıllı olan zeyd’i kendisine denk saymadığından, işin başından beri onunla uyum sağlayamadı. sonunda zeyd hz. peygambere gelip evliliğe son vermek istediğini söyledi. durumu izleyen hz. peygamber (a.s.m) bu neticeyi yerinde bulmakla beraber zeyd’in yüzüne karşı söylemek de istemedi. “eşini yanında tut!” diye asıl temennisini dile getirdi. zeyd boşayıp iddetini doldurunca zeyneb serbest kaldı. peygamberimiz çekinmesine rağmen, allah onunla evlenmesini emretti. böylece, cahiliye adeti olan, bir kimsenin evlatlığının boşadığı kadınla evlenme yasağının kaldırılması işinde, hz. peygamber, kendinden örnek vermek imtihanı ile karşı karşıya kaldı. demek ki, böyle köklü bir adet, hz. peygamberin bizzat kendi uygulaması ile kaldırılacaktı
    7 ...
  38. 19.
  39. evlatlık dediğin senin küçük dünyanda olan gibi değil. yani şu anda çocukluktan itibaren alınır, evlat gibi yetiştirilir.

    ama tarihin başka dönemlerinde yetim kalan çocukların ve gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak için varlıklıların yaptığı bir kurum.

    dolayısıyla evlatlığın eski eşi ile evlenmek moral açıdan sorun teşkil etmiyor.
    1 ...
  40. 20.
  41. Karısı ile evlenmiyor. Zeyd boşadıktan sonra evleniyor. kuru iftiralar.
    1 ...
  42. 21.
  43. zeyneb zeyde göre bir kadın değildi.
    2 ...
  44. 22.
  45. Adam artık biryerden sonra o derece hızını alamamış ki evlatlığının karısına bile göz dikmiş.

    Yani bir insan nasıl bir sebebi olursa olsun, evlatlığının karısını, kendine kadın yapar mı?

    Nasıl olsa hop bir ayet iner kendini haklı gösterir.

    Neymiş korumak içinmiş... Oooh valla iyi yöntemmiş.
    3 ...
  46. 23.
  47. Yahu oğlu olsun olmasın, bahsi geçen ayetler yeterli değil mi.
    0 ...
  48. 23.
  49. Vahiy üzerine olmuştur ama nedeni neydi hala akıl sır erdiremem.
    islam'a dair en büyük muamma.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük