eğer ciddiye alınarak sorulan bir soruysa cevaplayacağım sorudur. kendisi peygamber olarak getirildiği çürümüş ve kokuşmuş kavmi ( tabi bu kokuşma ve çürüme karakter ve insani değerler anlamında) getirdiği din ve prensiplerle romaya karşı gelebilir bir güç haline getirmiş, o devrin neredeyse sscb si sayılan sasanileri egemenliği altına almış ve irandan kurtubaya uzanan bir bölgede medeniyet yaymıştır. bu dönemde devrin en büyük kütüphaneleri inşa edilmiş ve maveraünnehr ilim merkezi haline gelmiştir. şu an türkiyenin durumundan daha beter bir durumda olan (böyle bir yer olabilir mi ki demeyin) kavmi ihya etmiştir ve allahın dinini yapılabilecek en başarılı bir şekilde insanlara tebliğ etmiştir. bu gün bile dinin temel hükümlerinin yer aldığı kuranı kerimin bir harfi aslından farklı değildir. buradan bakarsak bu başlı başına bir mucize olarak ele alınabilir.
Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.
Armstrong' un 1969 da ayak bastığı ayı bundan tam 1378 sene önce uzayla beraber tasvir eden Allah'ın dinini yaydı.
ister bu değişimden hoşnut ol ya da olma yine de dinler tarihteki en büyük rol oynayan etmenlerden olmuştur. Neil armstrongun aya ayak basması sanılanın aksine onun için büyük insanlık için küçük bi adım olmuştur tek bir etki gösteremezsin aya ayak basılmasının sonucu olarak.
kültürü, tarihi, inancı, sanatı, ahlak ve hukuku değiştiren peygamberdir. el-emin olarak bilinmesi ile ne kadar güvenilir bir insan olduğunu gösterir, kısaca kardeşim nasıl insan olunur bunu öğretmiş insandır.