Bu tip başlıklar beni yazarlığımdan edicek. Kafasını siktimin cahiline bir kelime fazla söylemek zor geldi herhalde. Önce saygıdır olay. Saygı göstermez isen saygı görmeyi bekleme.
çok saygı duymasına rağmen kendisini daha yakın hissetmek için de muhammed denilebilir. bunda birşey yoktur. önemli olan kalpte hissedilendir. çünkü muhammed öldü. ve allah kalplerin özünü hakkıyla bilendir.
öyle bir zorunluluk olmadığından bihaber yazar söylemi.
bazı ilahiyatçılar bile muhammed derler. o halkın arasında sıradan biri gibi yaşamıştır. öyle ki, hangisi muhammet diye sorarmış onu hiç görmemiş olanlar halkın arasındayken. şatafattan ve ihtişamdan uzak yaşamış. gerçek yaşam tarzını araştırmak gerek.
ama günümüz yozlaşmış ve yozlaştırılmış, sadece ritüellere indirgenmiş islam anlayışında insanların esas örnek alınması gereken yönlerini değil de, onun yaşantısından algıladıkları sadece sünnet adı altında ayakta işememek, oturarak üç yudumda su içmek, 21. yüzyıl'da misvak kullanmak gibi şeylerlerdir. oysaki, sosyal adalet anlayışı, mülkiyet konusundaki fikirleri, kardeşlik ve paylaşımla ilgili fikirleri ve davranışları, kimse tarafından örnek alınmaz. sonra da suçlu kendisiymiş gibi hakaret edilir.
onu peygamber olarak kabul etmiyor olabilir birisi buna kimsenin bir şey demeye hakkı yoktur. saygı duyalım, ama peygamber olarak kabul etmeyenler de onun yaşam tarzına ve yaptıklarına saygı duymalı. çünkü; isteselerde istemeselerde 1,5 milyar müslüman onu peygamberi olarak kabul ediyor.
muhammed'in bir soy ismi olsaydı da bizde bu sözde zorunluluk baskısından kurtulsaydık.
zannedersem bununla ilgili yasa tasarısı felan hazırlanıyordur. yarın bi gün pat diye, "peygamberimiz(s.a.v), efendimize adıyla hitap etmek cinayettir" gibi bir beyanatın ardından bununla ilgili bir düzenleme olacak mı diye soranlara , dolaptan çıkarır gibi 'burda yapılmışı var' diye önümüze koyarlar.
Muhammed deyince hazreti deme zorunluluğu yoktur. Muhammed deyince salavat getirmek gerekir. Efendimiz hutbedeyken birden "amin" diyor. Neden amin dediği sorulduğunda "cebrail (a.s.) geldi. Senin adın anıldığında salavat getirmeyenin burnu yere sürtünsün dedi. Bende amin dedim" diyor. Ulan bu tür başlıklar açanlar ve ataizler. Yatacak yeriniz yok iman etmezseniz. Vallahide billahide cehenneme gitmenizi istemiyorum. Ne ben istiyorum ne başka bir müslüman. Hadi ya azcık araştırın şu dini lütfen ya. Şu kısacık hayatta azcık sabredin. Öteki tarafta sonsuz cennette birlikte olalım.
şunu belirtmekte fayda görüyorum ki insanın kendisi saygı duymuyor olsa dahi saygı duyulan bir insana saygısını makul ölçüde belli etmemesi bir saygısızlıktır. örnek vermek gerekirse bir siyasetçi diğer siyasetçilere saygı duyduğundan mı 'sayın' diyerek ön hitapta bulunuyor? büyük kitle tarafından saygı duyulan bir kişi her insan tarafından saygı hak eder.
tanım: yasalarda olmayan ahlak kurallarının ise gerektirdiği durum.
allahın böyle bir beklentisi yok istediği kadar hakaret etmesi kendisine verilmiş özgürlüktür din adına allah hodri meydan zaten demiştir. inana saygı duyan insanların saygıma hakaret ederek beni küçümseme demesidir iyi de eder.
he ben etmem dersen inancıma bana hakaret ediyorsun diye devlet kurar mahkeme acar dava da ederim.
ister inan ister inanma onla bir sorunu yok saygın ol yeter .
--spoiler--
bana göre yalan söylemiş iyi bir kurgucudur
--spoiler--
saygı kelimesi kullanmak zorunda değilsin, yalnız saygılı olmak zorundasın. bir insana yalancı demek saygısızlık değil de nedir? özellikle bir de elinde yalan söylediğine dair herhangi bir argümanın olmadan bunu söylemek hem saygısızlık, hem eksiklik, hatta cokca büyük bir ezikliktir.
senin baban bir orospu cocuguydu, aslında senin baba dediğin kişi de senin baban değildi
--spoiler--
bunun gibi herhangi bir argümana dayanmayan cümleler; saygısızlık, edepsizlik, şerefsizlik, eziklik, terbiyesizlik başlığı altına rahatca alınabilirler.
Memurlara, doktorlara, mühendislere isimleri bilinmese bile doktor bey, memur bey şeklinde hitap edilir. ismi ve hayatı bilinen bir peygamber, 657 sayılı memurlara "bey" denilmesi gibi, en azından "Hazret" denilmesini hak etmektedir. insanın insana, sevgisinde değil, saygısında mecburiyet vardır. Biz babadan böyle gördük. Amcadan da böyle gördük,Teyzeden de böyle duyduk.
içten gelen ve zorunluluk arzetmeyen durumdur. ben ona hz. muhammed demekle gurur duyuyorum ve diyorum. ancak demeyen, demek istemeyen de olabilir. ben onlara da saygı duyuyorum. yeter ki iş hakaret boyutuna ulaşmasın. herkesin kendi bileceği iş. bana göre muhammed 'hazret' denmese de saygındır. ona saygı tek kelimeyle anlatılmazki...
hazreti farsça yada arapçada saygı anlamına geliyormuş. saygı duymuyorsan sadece muhammed dersin duyuyorsan hazreti muhammed dersin. kimsenin bir söz söylemeye hakkı yoktur.