basit bir karşılaştırma ile türk solu denilen kavramın nasıl bir şey olduğunu ortaya koyabiliriz.
Muhammed Ali, müslüman olmasına ve herşeyle dalga geçmesine karşın yeteneğiyle ABD'de çok sevildi. Ama Vietnam'a gitmeyi reddederek unvanını ve tüm servetini kaybetti..Yine de geri adım atmadı. Hapis ve fakirlikten tınmadı koca düzene kafa tuttu..
Bob Dylan ABD'de bütün değişimlerin fitilini yakan adam..60'lardaki değişim hareketinin başlaması onun şarkılarıyla oldu..Sistem onu hiç sevmedi ama defalarca ıslıklandı, ayağı kaydırıldı, statükocu solcular bile onu yuhaladı.
Ama 1975'te tam parayı vuracağı zaman herşeyi riske atıp Hurricane lakaplı (filmi de çekildi) cinayetle suçlanan boksör için şarkı yaptı..Tek bir adamın adaleti bulması için bütün herşeyini riske attı..Umursamadı. Ona da iftiralar atıldı..
Sonuçta Muhammed ali için yapılan "Ali Bomaye" (Ali parçala onu) ve Dylan'ın Times They're a changinm şarkısından doğan Obama We need Change (değişim) sloganı.
BU iki adam Obama'yı ve yeni solu yarattı.
Bir de bizim takım elbiseli müdür muavini kılıklı solcu politikacılarımıza bakalım..Bunlar nereden geliyor? Bütün ömürleri amirlerine yaranıp el sıkmakla geçmiş..Bırakın servetlerini riske etmeyi, herhangi bir hayır işinde bile adları geçmemiş. Yani neye inanıyorsunuz be abi anlatın biz de anlayalım..?
Ne diyim ben size ...Hiiiiç orası Amerika demeyimn..erkek heryerde erkektir..
Mesela CHP'nin engin malvarlığıyla bir kaç fakiri doyurarak başlayabilirsiniz..
ALi Bomaye!!!