mevcut iklimde, korkudan tatlı sulara çekilmişlerdir... pek bir sığ oralar.
''yüzeylerde dolaşmak derinlerdeki güzellikleri görmeden ölmek gibi ağır bir ceza taşır.'' demiş Buket Uzuner, Kumral ada Mavi Tuna adlı eserinde.
denizleri, okyanusları keşfedin! çok geç olmadan... sular iyice çekilmeden.. gerisi belkiler...
halen belki bir şansınız vardır.... yoksa bir fırtına gelecekte, sizi savuracakta, sağ kalıp bir denize kavuşacaksınız belki, belki dağın tepesinde çok uzak bir tatlı suya gideceksiniz... belki de yok olacaksınız... belki de o fırtına yüz yıllar boyunca hiç gelmeyecek... belki o sığındığınız tatlı sular kuruyacak...
Korona çıktı çıkalı hiç ortalıkta görünmemekte olan partiler ve liderleri. Bugünlerde çıkın bi hakkımızı savunun korkmayın bu kadar koronadan. Milyonlarca kişi işe gitmek zorundayken sizin kafanızı bile çıkartmamanız utanç verici.
Her seçimde olduğu gibi yine kederin 5 evresi dönemine girmiş olan bir güruhtur.
Önce sonuçlar sahte deyip inkar edenler, manipülasyon yapılıyor derler.
Sonra kızıp amk çomarları,böyle seçmen olmaz olsun,"bu ülkede yaşanmaz gidiyorum ben" derler.
Sonra "oylar biraz düşmüş,hala umut olabilir mi" diye düşünürler.
Sonra "atam atam","bu ülkeye sahip çıkamadık" diye ağlarlar,alkol içip depresyona girerler.
En sonunda sonucu kabullenip elit hayatlarına devam ederler.
Niye gitmedin diye sorarsan,ben ne gidecem yeaaa bu ülkenin bana ihtiyacı var.sen git cahil çomar diye hakaret ederler.hiç bulaşmayın bu seviyesizlerle.
Her ekonomide iktidarın her zaman bir kamçıya ihtiyacı vardır , muhalefet her zaman daha iyinin olması için aşılması gereken bir engel, karşı tutum, bir iyiyi daha iyi yapma sistematiğidir. Muhaliflik politik ve iktisadi anlamda bir seçmenin seçtiği partinin ikinci üçüncü olması değil iyinin daha iyi olması için bir barajdır, kazanılması için daha daha iyi işler yapılmasının gerektiğini gösteren bir baraj kitle,zirvedir. Ne yazık ki Türkçede bu anlamı bulunmamaktadır ya da metaforları kullanılmaktadır. 1984’ün aslında bir distopya olduğunun aksi sanılması gibi.
amacı, iktidardaki partiyi ve olumsuz gördüğü bir niteliğini bahane ederek devletin işleyişine çomak sokmaya gayret etmek değildir. böyle yaparak iktidar partisine haddini bildirdiğini sanan ve böylece egosunu tatmin ederek zevkten dört köşe olan bir muhalefet mümkün olamaz.
asıl muhalefet, devletin işleyişindeki kusurlu ve eksik yanları görüp iktidar temsilcilerine akılcı çözüm önerileri ve projeler sunarak yapılır. yani gerçek bir muhalefet, devlet düzenini mükemmele daha yakın hale getirmek için çalışır. bunu yapmak için iktidar partisiyle aynı görüşlerde olma zorunluluğu yoktur.
Türkiye de muhalefet denince akla gelenler ve yetersizlikleri belli.
muhalefetin olmayan yenilikleri dile getirmesi ve bunun üzerinde durması gerektiğini düşünenlerdenim.
vatan elden gidiyor, atatürk' ün Cumhuriyeti tehlikede, baştaki adam hırsızın arsızın önde gideni. bunları biliyoruz zaten. gözümüz de var aklımız da çalışıyor allah a şükür. olanı söyleme, olması gerekeni söyle.
de ki, mühendislerimizi yurt dışına detaylı eğitime göndereceğiz ya da yurt dışından kalifiye mühendisler getirtip eğitim verdireceğiz, teknolojide dışa bağımlılığı azaltacağız. artık apple ve samsung düzeyinde cihazlar üreteceğiz, isteyen tercihe bağlı olarak yine o markaları kullanabilir.
de ki, tarım ve hayvancılık danışmanları yetiştireceğiz. tarlası olan, belki yol geçer satarız mantığını bırakıp o tarlayı en verimli şekilde nasıl kullanabilir, bunun bilgisini alacak. belirli büyüklükteki verimli tarlaların satışı ve boş bırakılması yasaklanacak. hayvancılık ve hayvansal ürünler teşvik ile desteklenecek. şimdi de var biliyorum ama yeterli değil. millet ineğim var diye para alıp gazinolarda yiyor. denetim olacak. böylece köyden kente vasıfsız göçler engellenecek ve bu ürünlerde dışa bağımlılık minimuma indirilecek. seracılık önemli bir sektör olmasına rağmen insanı sebze meyveden soğutan tatlarda ürünler veriyor. Türkiye'nin iklim ve toprak yapısı bio için uygun, buna ağırlık verilecek. ve hibrit tohumlar yasaklanacak.
yeraltı zenginliklerinin bir çoğu yabancı şirketlerin tekelinde. kanunda kendi topraklarımızdan bu şirketleri atmak için düzenlemeler yapılacak. sözleşme iptali için gereken tazminat miktarı devlet hazinesinden karşılanacak ve sadece 1 yıl kimseye ikramiye ve zam mam yok. ( askeri tanka kafa atmaktan daha mantıklı)
temel ihtiyaçlarını gideremeyecek kadar yoksul olan tüm vatandaşlar, yani sadece partimize oy verenler değil, devlet gözetimi altında olacaktır. çalışabilecek durumdaki bireylere yalnızca istihdam sağlanana kadar yardım edilecektir. müşkül durumda olan ve iş göremez haldeki bireyler için devlet tesisleri yapılacak ve ölene kadar orta halli bir yaşam süreceklerdir.
Toplumsal, doğal ve kültürel değere sahip hiçbir alan imara açılmayacaktır ve sürekli bakımı yapılacaktır.
dinimize ait yapılar için halktan bağış alınmayacak ve bu desteği devlet sağlayacaktır. dileyen bireysel olarak bağışını farklı türde gerçekleştirebilir. kutsal mekanlarda yapılan dini eğitimler, devlet tarafından eğitilmiş sertifikalı hocalar tarafından yapılacak ve vaaz konularında siyaset değil insanlık ile ilgili konular verilecek.
çoğunluğu müslüman olan bu ülkede farklı din ve görüşteki tüm vatandaşlar da, inançları yönünde dernek ve kuruluş hakkına sahiptir. yalnızca Türkiye Cumhuriyeti nin varlığı için tehlike arz eden bir durum oluşturulursa devlet müdahalede bulunur.
üniversitelerin, istihdam fazlası kadarı kapatılacak. Ancak yeni istihdam alanları açıldıkça kontenjan sayısı artacak ve böylece eğitimli işsizler sayısında azalma hedeflenecek. liseden itibaren, kişinin yetenekli olduğu alanlar gözlemlenecek ve üniversitede branş seçimi bu gözlemleyen yetkili kişilerin referansı üzerine belirlenecek. işini sevmeyen, mecburen okuduğu bölümden mezun olmuş kişilerin bu ülkenin geleceğine pozitif bir katkısı olmayacaktır.
bu tarz yeniliklerle bir parti çıksın karşıma, akepe icabına bakmadan virüs gibi yayarım yemin ederim.
siyasi olanı türkiye sınırlarında yoktur olanı da iktidarın elini güçlendirir.
ileri de yabancı tarih kitaplarında "how erdogan maintained his power?" şeklinde sorulan soruya verilen ilk cevap şüphesiz ki "lack of opposition" olacak.
türkiyede olmayandır, iyi muhalefet olsa gelişimimiz hep ileri olur, fakat kendine ana muhalefet diyenler islam düşmanlığından başka iş yapmadıkları için malesef muhalefet de olmuyor..
Türkiye gibi 3. Dünya ülkelerinde görülen kral da çok kralcı olmak zihniyetinin bokunu çıkarıp iktidar dururken herzaman onun yerine eleştirilen, her daim
Muhalefet denince akla gelen ilk parti chp dir. Chp hiç birşekilde ülkeyi yönetebilecek zihniyete sahip değil. Aynı zamanda hiçbir projesinin olmamasıyla ülkeyi ilerleteceğine sadece geriye götürecektir.
Ben zaten kendisine hırsız denmeyen bir başbakan görmedim . sen gördün mü ? sende görmedin kimse göremezde zaten bu sistemde . mesela bahçeli gelsin bende ona hırsız soyguncu dicem babamın oğlu değil yaa . DiMi MUHALEFET ???? MUHALEFETiN GÖREVi BUDUR ONA HIRSIZ BUNA SOYGUNCU . GÖKTEN MELEK iNSE BAŞBAKAN OLSA ONA BiLE KABAHAT BULMAKLA GÖREVLiDiR BU MUHALEFET . BU SiSTEMi BU ÜLKEYE GETiREN KiM ??? BALIK BAŞTAN KOKUYOR ÜSTAD BAŞTAN . SiSTEM KÖHNE GAVURDAN ÖZENiLMiŞ SiSTEM ÜSTAD . NE BEKLiYODUN Ki ? TAHTAKALE GÜL BAHÇESiNEMi DÖNÜŞECEKTi ? BOŞ VERSENE . DURMAK YOK YOLA AYNEN DEVAM . DEVLET DÜŞMANLARINA VATAN HAiNLERiNE DiN DÜŞMANLARINA RAĞMEN YOLA AYNEN DEVAMMMMMMMMMMMMMMM.
Ulan işsiz olduğum için bütün gün tv karşısında yatıyorum.genelde haber takip ediyorum ve iktidara karşı 40 tane politika üretip 41.sini uyguluyorum. Muhalefet partileri için her türlü ortam hazır. Seçime 2 ay kalmış efendiler hala meydanlara inemedi. Ulan en azından 2niz 1 araya gelin de 2 laf edin."biz bu ortamda seçimin güvenliğine inanmıyoruz" deyin.şu ortamı verin biraz! Aman tadımız kaçmasın kafasında olduğunuz sürece iktidarın başını alırsınız!