son yıllarda yeniden hortlamıştır. aslında aradaki çizgi daha da netleşmiştir. çünkü menderes döneminden bu yana bu kadar net bir düşmanlık yoktu hatta kesiştikleri noktalar vardı, şimdi o da yok, birbirlerini bir kaşık suda boğacak noktaya geldiler.
yani ilerde bazı ülkelere lazım olabilecek iç karışıklık bu iki kesimin çatışmasından meydana gelecek gibi gözüküyor.
Arada bir düşmanlık yoktur. Aslında gayet iyi anlaşırlar. ancak ben cahil olmayıp ta muhafazakar olan bir insan daha tanımadım. bu adamların sayısı çoğaldı. ülkemiz gittikçe cahilleşiyor. e cahil bir toplum içiersinde de ne isterseniz onu yapabilirsiniz.
aslında ideolojik olarak bir çatışma söz konusudur. kim haklı kim haksız diye sorgulamıyorum.
muhafazakarlık: muhafaza etmekten yani geçmişe olan bağlılıktan beslenir. alışkanlıkların sürdürülmesinin toplumun çıkarına olduğu düşüncesidir.
kemalizm ise atatürkün yenilikçi tavrını açıkça ortaya koyar. yani geçmişteki alışkanlıkların değişimi üzerinedir.
işte bu yüzdendir ki iki ideoloji uyuşmaz. bu yüzden de düşmanlık çok keskin bir kelime olduğu için biz çelişir diyelim. tartışmanın merkezi değişime olan direnç ve değişimin gerekliliğini savunan fikirler arasındadır.
şimdi bu kadar idolojik anlatımdan sonra fikirleri değil olayları tartışan ve hatta tartışamayıp hakarete başvuran insancıklar için aradan çekiliyorum. yiyin birbirinizi.
çok basittir. muhafazakarlar islamın değil arapların dolayısıyle amerika'nın etkisindedir her zaman. obama ile rte'nin samimi bir fotoğrafı bile çok gururlandırır muhafazakarları. özetle muhafazakarlar amerika'nın ve benzer ülkelerin çıkarlarına hizmet ederler.
kemalistler ise ulusalcıdırlar, bugün ulusalcılık türkiye'de çirkin bir şey gibi gösterilmekte ama o taptığınız amerika ulusalcıdır. amerikan vatandaşları zencisi müslümanı yahudisi uzakdoğulusu god bless america lafını ağızlarından düşürmez. muhafazakarlar ise ne mutlu türküm diyene lafını duyunca kaçacak delik ararlar.
özetle muhafazakar - kemalist çatışması aslında amerika - türkiye çatışmasıdır.
tc'de siyasi iktidarın en temel niteliklerine dair olacak ( örneğin, anti-kürt ve siyasal demokrasi karşıtı, olmak! ) şekilde çok iyi anlaşan bu iki siyasi duruş, aslında sadece hükümet etme ayrıcalığı ve devlet eli ve marifeti ile yağmalanan zenginliklerin kimlere dağıtılacağı konusunda çekişmeler yaratır ve yaşarlar.
yoktur, böyle bir düşmanlık.. ki en bariz örneği de roboski'de kendi devletinin(!) savaş uçakları tarafından bombardımana tutulup parçalanan 34 kürt köylüsünün katlini içlerine sindirebilme hallerinde görülür.
en temel ortaklıklarını ilk olarak 1915 ermeni tehciri sonunda ( yasal zorunluluk gereği bu tabir ) sünni islamcı olmaları hem de ermeni / gayr-ı müslim düşmanlığı ile kuran bu iki siyasi duruş, düz aynada simetrik görüntü veren aynı objenin sağ ve sol'unun yer değiştirmesi kadar farklıdırlar... yani yalancıdırlar!
kemalistlerin atam izindeyiz deyipde gece gündüz yattığının farkında olan muhafazakârlar, kemalislerin atadan hunharca beslenmesine engel olmak istemesinden kaynaklanan bir düşmanlıktır.
rant, çıkar bu iki grubun düşmanlıklarının temelinde aslında eski elitlerle yeni elitlerin birbirini çekememesi yatmaktadır kendini muhafazakar şeklinde nitelendiren akpli yeni burjuvalarla eski kemalist burjuvaların bir noktada rant mücadelesi halk tabanına baktığında böyle bir ayrım kesinlikle söz konusu değil misal; dayım akp ye oy verir yengem cehp ye...
