mevcut tanımlamayı çok iyi örnekleyen liste.
bu listenin dışına çıkamayacağı halde kendini edebiyat sevdalısı sanan bir sürü insan tanıyorum. iki yüzlülük ne gariptir her yerde kendini gösteriyor.
edebiyat teorisi uzun yıllar önce, bir eseri onu ortaya koyandan bağımsız olarak değerlendirmek gerektiğinde karar kıldı. konu bir edebi eserin icrasıyken onu tutup da icracının kendi görüşünde olup olmamasına göre değerlendirmek çok net bir iki yüzlülük.
demek ki sen metni karşına alıp estetik zevkine göre bir karar veremiyorsun. edebiyat senin için mesele değil. o zaman bir zahmet değerlendirme boş ver gitsin.
bütün bunları muhafazakar biri olarak söylüyorum, bu çok ilkel bir tutum. yukarıdaki yazarları muhafazakarlar kendine ayırmış gibi gören diğer görüştekilerin onlara "çöp" diyebilmesi de aynı ilkelliğin devamı. kesinlikle hiçbir fark yok. onlara da nazım hikmet'le başlayan liste çok hızlıca yapılabilir.
yukarıdaki şairler arasında bir insan olarak sevdiklerim, sevmediklerim var. ama hiçbirinin şairliği birinin sevip sevmemesiyle ilgili değil. bunu anlamak gerekiyor. en konuşulan necip fazıl'ın yaşamı ve seçimleri çok iyi şiirleri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. ya da ismet özel -bence- aşırı megoloman bir deli diye iyi bir şair olduğunu inkar etmem bir şey değiştirmez. çünkü edebiyat o kadar da öznel bir şey değil. şiir yazan birinde gerçekten "şairlik" olup olmadığını bakarsanız görebilirsiniz. sırf bu kişinin görüşleri sizinkine uymuyor diye, onu karşıt görüştekiler sahiplenmiş diye "çöp" derseniz de bu komiktir. tutamam kendimi gülerim. listede bir şiirine kitap yazılan yunus emre var!