ben de bulgaristan göçmeni bir türk çocuğuyum. vakt-i zamanında Osmanlı Devleti'nin iskan politikası sayesinde hiç tanımadığım ve tanıyamayacağım atalarım göç etmiş Bulgaristan'a. kendi zevklerinden mi, hayır. Devletin bekası için. sonra 19. yüzyılın sonunda baskılar, çetecilikler vs. iyice artınca Hac'da tanıştıkları bir ağadan çiftlik satın almışlar. "kendi paralarıyla almışlar." sonra topluca başlamışlar göç etmeye, kendi paralarıyla aldıkları topraklara yerleşmeye. yaklaşık 1882 yılında şimdi benim de nüfus kütüğümün bulunduğu köyü kuruyorlar çanakkale'de. ve "biz yeni göç ettik" demeden topyekün savaşa gidiyorlar. şimdi sorarım, nerde bu devletin eli? nerde verdikleri? tamam kabul, devlet civar köyleri ücretsiz tahsis etmiş ilk başta göçmenlere. ama daha sonra çeşitli sebeplerle, kimi zaman vergi adı altında kimi zaman "yav elektrik getiricez" gibi sebeplerle bunun parası köylüden alınmış. hatta köyün civarındaki ilk başta köylüye tahsis edilen tarlalar da alınmış. kalkıp da bu insanlardan "ya sen balkan göçmenisin buralar aslında devletin" dersen "otur da anlatayım devleti" derler. hepimiz türk değil miyiz? köküne kadar. ne malum sizin kimliğinizde konya yazarken oraya selanik'ten gitmediğiniz? yapmayın Allah aşkına, hepimizin ataları aynı sıkıntıları çekmiş.
bir muhacir yarrağı yememiştiniz onuda yiyin tam olsun tepkisinin gecikmediği talep. bütün haklarının peşinde koştun da bir bu hakkın kaldı. devlet sanki kendinden alıp muhacirlere verdi. devlet o toprakları kimden aldı bir araştır bakalım, adamlar topraklarını bırakıp geldi, onun karşılığında da birileri topraklarını bırakıp muhacirlerin toprağına gitti. devlet o topraklara el koyup sahibine vermeye karar verse senin eline geçecek olan nedir bir düşün bakalım.
