daha da korkuncu kendisini ve anlattıklarını renkli ve ilgi çekici bulduğunu fark ettiğiniz insandır. denk geldikçe görüşür, bir süre sonra arayıp sormazsınız.
Belki senin muhabbetin ona zevk vermiyordur o Yüzden çok konuşmuyordur denilesi beyan. Hiçkimse suçu kendisinde aramıyor. Sevdiğim insanın yanında çok kafa dengi olabilirken sevmediğim,hoşlanmadığım insanlara karşı inanılmaz soğuk olabiliyorum. Bazıları kibirli bile zannedebiliyor bazen.
kötüdür ya. vakit geçmek bilmez bunlarla. genellikle kendisinin ilgisini çeken ancak dinleyicinin zerre kadar umrunda olmayan konuları anlatırlar. izledigi filmleri anlatırdı bir kiz susmazdi bide zor kacardim yanından o derece.
soru sormadığınız halde konuyu istediği yere getirmek için sizi o yönde sorular sormaya iter gariptir, gizemli görünmek için de ısrarla öğrenmek istiyormuşsunuz havası katarak kaçamak cevaplar verir.
siz '' anlattığın konu ilgimi çekmiyor '' dediğiniz halde aynı konulardan birinden emir almışçasına tutkuyla bahseden, yeni insanlar ile tanışıp konuşmak istediğinizde ya size karşı çıkan ya da onların yanında suskun kalan, zaman zaman alakanızın olmadığı insanların sizin hakkınızda söylediklerini iddia ettiği şeyleri size anlatan, belli bir süre sonra ortak noktalarınızın olmadığını anlayıp uzaklaştığınız insandır.
21. yüzyıl hastalığıdır. artık insanlar o kadar şekilci olmuşlar ki hiçbiri istediği gibi olmayan, ortama ayak uyduran, farklı olmaktan korkan, gerçkeleri konuşunca dışlanan olduğundan beri hiçbirimiz birbirimize karşı içimizden geldiği gibi konuşmayıyoruz sözlük. biribirimizi yargılamayı bıraktığımız zaman herkez çok güzel şeyler söylicek ve hep beraber güleceğiz.
benim! normal insanlara sıkıcıyım. ama beni çözen,kafa dengi bir insanla konuştuğum zaman,espri muhabbet gırla gider. insanlar çeşit çeşittir ve herkes değişiktir unutmayın!
Benim lan bu. Karşımdaki her şeyimi çözsün,bilsin,hissetsin yine olmuyor sıkıyorum bir şekilde. Kasınca da daha kötü oluyor düzelme durumu da olmayan bir durum yani.
Her patron mu sıkıcı olur? iş yemeğine çıkarsınız, yemek işkenceye dönüşür; bir davete katılırsınız, davette herkes çılgınlar gibi eğlenirken siz külkedisi gibi saat 12 olsa da kaçsam diye beklersiniz; hafta sonu eğlenceli bir aktiviteye, brunch'a katılırsınız, ertesi hafta nasıl bir bahane uydursam da gelmesem dersiniz. Hepsinin de sebebi kendi anlattıklarına kendi gülen patrondur.