Evcil ejderha olsa onu bile evime sokarım ama bu kuşlar benim sinir katsayımı arttırıyo yahu. O ciyak ciyak sesleri eğitimli K9 gibi aile bireylerinin omzundan basına basından dizine evin içindeki yolculukları deli ediyo benı .Ne gereksiz bi kuştur o.
kafesine ayna koyulduğunda görüntüsünü eşi sanıp keyfi yerine gelen hayvandır. Tabi genel kafes temizliğinde o aynanın tükürüklerini silmek sahibine kalır.
alınırken çok dikkat edilmesi gereken papağan türü. birincisi kesinlikle 2 aylık yaşını geçirmiş bir muhabbet kuşu almayın, hem konuşmaz hemde muhabbet kuşlarının yaşları ne kadar büyük alınırsa size o kadar alışmazlar ve yabani kalırlar. seneler evvel aldığım 6 aylık bir muhabbet kuşu bize hiç alışmadı ve ömrü de uzun sürmedi. ama 1 ayını yeni doldurmuşken aldığımız muhabbet kuşumuz bizimle kahvaltı bile ediyor.
tek alındığında daha çabuk alışacağını bilmeden 2 tane almıştım. beyaz ve yeşil, 2side yavruydu. nedenini anlayamadığım şekilde beyazın alışmasına rağmen yeşil alışmadı.
tek tük de olsa muhabbet ediyoruz. birden bire naber len dediğimde ötüyor.
farklı farklı karakterleri olan canlı. bildiğin insan gibi bunlar. küser bağırır sever. ilgilenmeyecekseniz akvaryum da ki balık gibi bakacaksanız almayın. ama ben ilgilenirim bakarım zamanımı ayırırım diyorsanız alın.
türk medyasının elinden çok çekmiş kuş cinsidir efendim bunlar.
ciklemekten başka nane bilmediği halde ana haber bültenlerinde sık sık '' konuşan muhabbet kuşu '' yaygarası yapmak hemen hemen her türk habercisinin kutsal görevi idi bir aralar.
bende de vardı bunlardan, dokuzuncu senfoniyi kıçı ile çalıyordu sonra kronik kabız olduğu için anjiyo yapmak zorunda kaldık. show haber' operasyonu canlı görüntülemek istedi ama köy de elektrik yoktu.
nerede abi bu şakır şakır konuşan muhabbet kuşları bi bana mı denk gelmedi, bizimkisi bütün gün bön bön ötüyor bi bok konuştuğu da yok ama adı ne hikmetse muhabbet kuşu..
bulaşmayın efendim bu hayvancıklara. ne güzel, bakması kolay, kendisi ucuz, yemi ucuz, ayrıca çok sevimlii ıyy diye alırsınız bir gün. normaldir, çünkü kedi-köpekten çok daha tatlıdır bu hayvanlar. onun yaşayacağı kafesi kendi zevkinize göre dizayn edersiniz. bütün karşısına geçip "fıstıkfıstık*cicikuşcicikuş" diye kendinizi sıka sıka konuşturmaya çalışırsınız. ilk el sokma denemenizde parmağını bir güzel ısırır.
onu eğitirsiniz. omzunuza gelir. varsa küpenizle veya zincirinizle oynar. öpücük verir*. kafesinden çıkıp elinize konması sadece bir işarete bakar. üç beş kelime öğretirsiniz. misafirlere hava atarsınız. biyolojik saat görevi görür eğer gece kafesini bir örtüyle kapatmassanız sabahları sizi erkenden kaldırır. artık sizden asla ayrılmayacak gerçek bir dost edinmişsinizdir. (bkz: napak inanak mı kanka)
--ağır spoiler, okumayın--
hayatta her şey bu kadar kolay değil elbette, olamaz. bu hayvanlar fazla nadir yaratıklardır. bir ishalde gidiverirler allah korusun. misafirlere hava atayım derken aman bi kaza çıkmasın, malum kuşu eğittiniz mi hiç kaçmayan size körkütük aşık bir şey de ortaya çıkartabilirsiniz, aman dikkat misafirlerden biri onun üzerine oturmasın. üç beş kelime öğretemeyebilirsiniz, dişiyse, ama belli olmaz. öğretme demişken, kuşu eğitemeyebilirsiniz de. bütün gün kafesin içinde mal mal duran bir süs eşyasına da sahip olabilirsiniz. dikkat edin de elime alışsın diye sürekli hayvanı ellemeye kalkışıp muhabbet kuşu beklerken muhabere kuşuyla karşılaşmayın sonra. bir de dolu bir yerde ortalığa salıvermeyin, sonra bulmak için bütün gün aramanız gerekebilir. ha bir de kuşu alıp kral dairesine yerleştirip kuş yavru olmadığından eğitemediğinizi ve dişi olduğundan sürekli yumurtladığını farkedip onu evlendirmeye kalkarsanız, bu konuda çok dikkatli olun, çok okuyun, ve fazla meraklı olmayın. miniminnacık yavruların açlıktan öldüğünü üzülerek izlemeyin sonra.
--ağır spoiler, okumayın--
bu yazdıklarımı görüp de kuş almaktan vazgeçmeyin elbette. sorumluluk aldığınızın farkında olmak yeterli. geri kalan tek şey minik dostlarınızla hayatın tadını çıkarmak. (zaten beslemek de yemini suyunu verip kaçmaktan ibaret)
muhabbet edilmediğinde küsen kuştur. sabahları ötmemeye başlar. ha bide yanına bir eş almayın sakın, bütün gün yaptığı eşiyle ilgilenmek ve yem yemek olur, sizden ilgi alakayı keser.
sahibi olduğumun yemesi için koyduğum çubukla önce cinsel ilişkiye girip(tünek üzerinde ileri geri gidip arada fazla hızlanıp yere düşmek suretiyle) ardından yediği kuş türüdür.
erkek olanı konuşan kuş türü. konuşmayı öğretmek için bazen dikkatinizi ayırmadan, saatlerce aynı kelime ya da kelimeleri tekrar etmek gerekir. bazen tuttuğunuz takımın en sevdiğiniz futbolcusunun ismini söylemeye başlar.
tırnakları kesinlikle kesilmemesi gereken kuştur. sen at o kafesteki plastik çubuklarını ve yerine doğal dal parçaları koy. mission complited. tırnakları kendi kendine kısalacaktır.
1 yılı aşkın süren gözlemlerime göre muhabbet kuşları bazı insanlardan daha üstün. Sahiplerini benimsiyor ve onlara arkalarını asla dönmüyorlar. Bir kez eş tutunca başka bir kuşu kabul etmiyorlar. Ve yedikleri kaba da pislemiyorlar. "insan dünyadaki en üstün canlıdır" diyenler bi düşünsün bunu...
