konuşma ve fikirlerini açıklama sorunu çektiği için bunu her türlü sosyal ilişkisinde acıyla tecrübe eder. aslında en güzel kelimeleri seçip, en güzel şeyleri anlatmak ya da bir tartışmada en uygun yanıtı söylemek ister. aklında binbir türlü düşüncesi de vardır, fakat bir türlü kelimeleri bulundukları yerden çıkartamaz ve tam konuşması gerektiği bir anda bütün kelimeler zihninden uçarak beyni boş bir teneke kazanına dönüşür. fikirleri toparlayamaz konuşurken.
dostlarıyken bu durum sorun yaratmaz, arkadaşları zaten durumun farkındadır. fakat yabancı kişiler karşısında ağır yenilgiler alır, en basit bir konuşma dahi işkenceye dönüşür.
fikri olmadığından değil, konuşamadığındandır rezilliği ki, aslında bir rezillik değil insancıl bir noksanlıktır bu.
tabii en kötüsü de, zaten ayıkken anlatamadığın sözleri, kavgaları, aşkını sarhoş kafayla anlatmaya çalışmaktır. kanımca çözümü yok, ya da dikkat eksikliğinden olabilir.
heyecanla bir şey anlattıktan sonra arkadaşları tarafından beklediği reaksiyonu alamamış, o koca sessizlikte yüzünde salak bir gülümsemeyle etrafına bakınan garibandır.
grup halindeki toplantılarda arkadaşına tam laf anlatacakken o arkadaşının başkasıyla konuşmaya başlaması sonucu havaya anlatılan olaydır. yanındaki arkadaş rezilliğini anlayıp sana ufak bir gülümseme atar. bu da rezilliğinin tüy dikilmiş halidir