araştıran arkadaşlardan kaynak istese ayıp etmez diye düşündüğüm yazar.
çinliler nerede türklerin bilimde ve teknolojide ileri olduğunu yazıyor? birileri yardımcı olsa da okusa*
zira kendisinin çin ve türk ilişkilerinde bildiği yegane şey türklerin dur durak bilmeden çinlilere saldırdığıdır. dünyaya bıraktıkları yegane şeyde yine kendilerine yakıştığı üzere savaş üzerine oluşturulan onlu ordu sistemidir. ve bunun dışında hilal taktiği. bunları bilim sanıyorsanız o ayrı ama bildiğim kadarıyla bilim alanına girmiyor bunlar *
kürşat ve 40 çerisi ile ilgili bildiğim tek kaynak da kafatasçı atsız'ın uyduruktan hikayesidir. başka varsa okumaktan imtina etmem.
edit: at üstünde bir yerden bir yere göçebe bir hayat yaşayarak gitmeyi, bilimsel ve teknolojik başarı olarak görenler ile boşuna tartışıyorum sanki ama neyse. birincisi roma'ı türkler yıkmadı, en fazla atilla zamanında zayıflattı diyebiliriz. türklerin yıktığı artık son nefesini vermek üzere olan, istanbul'a sıkışmış, o güne kadar belki de 100 lerce saldırıya maruz kalmış, iyice yıpranmış, epi topu 6-7 bin kişinin savunabildiği yer olan, yaklaşık 200 bin kişilik bir ordu ile saldırıp zar zor alarak yıktığı bizans'tır. birilerine araştırın diye akıl vermeden önce, insan kendisi araştırı değil mi?
ayrıca bir devleti yıkmanın teknolojik gösterge olduğunu kabul edersek dünyanın gelmiş geçmiş en teknolojik milleti moğollardır. ama biraz kısa sürdü onların bilimsel, teknolojik üstünlükleri sanki *
son olarak kaynak istedik ama araştırmacı arkadaşlar kaynak vermek yerine kurum adı veriyor. fantastik bir hikaye için harcayacak vaktim yok. varsa kaynak, yayınla okuyalım. topu taca atma.
Mal olan, herşeyi kendi gerizekalılığı gibi sanan araştırmadan atıp tutan kişi.
Ulan bu bilgi Çin kaynaklarında Atatürk zamanında Türk Tarih Kurumu çalışmasıyla bulundu. Ayrıca Çin kaynaklarında Türklerin bilimde, teknolojide ne kadar ileri oldukları da yazıyor. Türklerin zannedildiği gibi sadece çadırda yaşamayıp kendine özgü mimarilerinin oldukları da yazıyor.
Böyle adamları silmeyen moderatör utansın.
Ekleme: gitsin Türk Tarih Kurumuna araştırsın. Bir de buna sormak istiyorum: bilimi ve teknolojisi olmayan bir millet nasıl olur da binlerce km yolu at sırtında gelip uygarlık tarihinin en büyük imparatorluğu Roma yı yıkabilir?
Uygur Türklerinin bilimini, teknolojisini de araştırsın. Veya böyle devam etsin, gitsin başka Milletleri üstün görsün hep.
"fetih çok iyi bir şeydir, osmanlı bunu yapmalıydı" falan dediğimi zannedip bana bunun üzerinden cevap vermiş. (hoş; aslında aklımı okumuş)
barbar kelimesinin karşılığı, senin kafanda tahayyul ettiğin şey değildir. fetih, işgal, saldırı vs. bunların hiç biri "barbar" olmaya yeten olgular değil. sadece bunu anlatmaya çalışmıştım ama nafile bir çaba içerisine girmişim.
bu ilginç kürd kardeş sanırım kürdistan dediği yeri elinden türklerin aldığını sanıyor. yo orası türkler gelmeden önce de bizans toprağıydı. bu elemanlarla bunun için pek muhatap olamıyorum. çünkü tam biner yıl rum ve türk gibi yüksek kültürlerin altında yaşamalarına rağmen seviyeleri bu.
bi de sürekli şu anıran bahçıvanın sözünü tekrarlıyor: türkler toprağımızı aldı öhö öhö. sen de en nihayetinde oraya zağroslardan indin koçum. sen günün birinde zagroslara defolursan türkler de asyaya çekilir tüm 'romania' ilk sahibi olan rumlara kalır.
ayrıca pkkyı devletin kürd zulmüne karşı koyan meşru müdafaa örgütü görüyor. o zaman bu genç gerçekten samimiyse pkknın türklere yaptığının hesabını kürdlerden soranlara da aynı sempati ile yaklasacak.
evrensel düşünemeyen, sadece kendi dar açısıyla olayları ve tarihi süreçleri değerlendirenlerin eleştirdiği bir adet yazar kişisi.
bir devlet kuruyorsun, eyvallah kurabilirsin bu gayet doğal. belli bir nüfusun var, bunlara belli ölçekte yurtta lazım buna da eyvallah. nüfusuna yetecek kadar toprakta elde ediyorsun. normal bir toplum kendine yeten bir toprak parçasına sahip olduğunda orada yaşamaya çalışır. ama açgözlü olan dünyaya hükmetmek gibi absürt fantezilere kapılan toplumlar elindeki ile yetinmez. sağında solunda bulunan ülkelerin topraklarına göz diker, onların topraklarını zapt edip sömürmek ister. romantik takılan şahıslar bu yapılana ''fetih'' diyor. fetih denince daha masumane duruyor sanki olay. aynı şey kendine yapılınca bu işlemin adı bir anda ''işgal'' olur nedense.
sana ait olmayan, başka bir toplumun kendi halinde yaşadığı bir toprağı işgal ediyorsun, toprak ve hükmetmek gibi aç gözlülük gibi insani değerlere tezat şeyler için binlerce insanın ölümüne sebep oluyorsun, eğer işgali gerçekleştirirsen oradaki tüm insanları kendine köle haline getiriyorsun, kızlarını cariye yapıyorsun, erkek çocukları ailelerinden koparıp alıyorsun (işgalden sonra osmanlı her aileden bir erkek çocuk alırdı), kalanları vergiye bağlayıp sömürüyorsun. ve tüm bunları normal olarak algılıyorsun. ne diyeyim allah akıl fikir versin!
yanii, sana ait olmayan kendi halindeki insanlara saldırıp öldürüp oaraları işgal edip köle haline getirirsen bu barbarlıktır. romalılar yaparsa da barbarlık, ingilizler yaparsa da barbarlık, ispanyollar yaparsa da barbarlıktır.
bak sadi şirazi ne diyor;
''dünyayı elde etmek hüner değil,
elinden geliyorsa bir gönül fethet''
osmanlı gittiği yerlere eserler yapmıştır deniliyor. ne yapmış diye baktığımızda karşımıza çoğunlukla iki şey çıkıyor; birincisi köprüler; bunları, ulaşımı kolaylaştırıp bir sonraki ülkeyi işgal etmek için yapmıştır. oradaki halka hizmet olsun diye değildir sanırım. ikincisi cami; o da kendi dini inançlarını işgal ettiği insanlara empoze edebilmek için.
avrupaya şöyle kabaca baktığımızda, avrupanın geneline göre geride kalan ülkelerin tek bir ortak noktaları var; yıllarca osmanlı egemenliği altında yaşamış olmaları. osmanlı yüzünden ilerleyememiş ve geri kalmışlardır. en son avusturyaya göz dikilmişti ama adamlar yırtmayı başardılar.
tükçü arkadaşlarımız öyle romantik bir üslup ile bu durumu anlatıyorlar ki zannedersin işgal edilen ülkeler osmanlıya yalvarıyorlardı gel bizi işgal et diye(!) hatta ingilizler ve fransızlar tarafından gaza getirilmeseler bağımsızlık mücadelesi bile vermezdi hiç biri(!) tuhafsınız vesellam.
özetle biraz daha evrensel ve insani değerler çerçevesinden yorumlamaya çalışın olayları.
osmanlı barbar bir devlet değildi. akademik bilgisi olan ve dahi türk düşmanı olanlar bile bu tanımlamayı yapamazken, kendileri bütün dünyada barbar olarak nitelendirildiğini iddia etmiş. osmanlı savaşçı ve doğal olarak fetihçi bir devletti, fetih olgusunu eleştirmek istersen o başka bir mevzudur. ancak "fetihçilik" barbarlık değildir. ve dünya tarihçileri de osmanlıyı barbar olarak tanımlamazlar.
kısacası; barbar gittiği yeri yakar, yıkar, yağmalar ve oralara hiç bir katkısı olmaz, ancak osmanlı gittiği her yere eserlerini götürmüştür. eski osmanlı topraklarının hepsinde hala osmanlı eserleri vardır. osmanlı fethettiği yerleri yurt kabul etmiştir, barbarların böyle bir derdi yoktur.
Tıp fakültesinden mezun olup alanimda iyice uzmanlastiktan sonra rehabilite etmek istediğim ilk insanimsidir.zira kendisi burda osmanli da dahil olmak üzere tüm dünya devletlerinin yaptigi savaslari katliam diye itham etmiş ve karalamistir. Ve bunu ruh hastaligi olarak nitelendirmiştir. Ve pkk gibi köpeklerden oluşan bir grubu ise nefsi mudafa yaptiklarini savunmuştur. Sanirim ona su an dağdaki itler bile kiciyla gülüyordur.
uzman bir doktor tarafından kendisine ruh hastası teşhisi konulan yazar *
kendi kundaktaki kardeşini öldürtecek, kendi öz evlatlarını katlettirecek kadar canileşen adamların torunları, devletinin avrupada yaptığı işgallerin hepsini anlı şanlı fetihler olarak görüyordur. atalarının işgal ettiği yerdeki her ailenin birer çocuğunu ailesinden koparıp kendine köle yapmasını da gayet insani bir davranış olarak görüyordur. osmanlının, devletçilik namına bildiği ve uygulayabildiği en belirgin şey savaştı. tüm sistemini savaşmak ve işgal ettiği yerleri vergiye bağlayarak sömürmek üzerine kurmuştu. zaten savaşıp ilerleyemediği zaman çöküşe geçmişti.
ve tüm dünyada bu ve benzeri devletler barbar olarak tanımlanır. bu ve benzeri milletlerin tarihi katliamlarla dolu olduğu için bu yaptıklarını gayet olağan görürler.
bir ruh hastalığından bahsedilecekse o da tüm bunları normal görmektir.
osmanlıdan sonra kurlan yeni devlette bu anlayışı devam ettirmiş ve kürt toplumu üzerinde asmilasyon ve inkar politikaları uygulamaya başlamıştır. yer yer kitlesel katliamlarda yapmıştır. pkk denen örgüt bu politika ve katliamlara tepki olarak doğmuştur. bir nevi nefsi müdahafa yani.
Nevi şahsına munhasir bir ruh hastasidir kendileri. Kimi zaman. Türkiye cumhuriyetini pkk gibi bir terör örgütüyle ayni kefeye koyar kimi zaman osmanli devletini. Yaptigi savaslari katliam diye nitelendirir. Ama bilmez ki savunduğu kişi kurum ve örgütler katliamin caniligin ele basidir. Her turlu pislik bu savundugu yerlerde vuku bulur. Yani dikkate alinmamasi gereken yazarımsıdır.
bir toplumun sırf devletleştiği. kendine bir sistem kurduğu için, diğer devleti olmayan toplumlardan bir farkının olmadığını düşünene yazar.
sırf devlet gibi soyut bir ünvanı alıp, istediği gibi silahlanıp, istediğini öldürüp, öldürdüğü kişiyi de terörist ilan edip, insanlar kendi istediği gibi olmuyor, kendine biat etmiyor diye cezaevlerine atıp, işkence edip işin içinden çıkamaz.
ne demiş bilen adamın biri ''en büyük katiller devletlerdir.''
bu sözlükte yazan tüm kürt yazarların türk ve türklüğü benimsediğini düşünen kişiler tarafından eleştirilen yazar. kürtçe bilmeyi ayrıcalık olarak görmez. öğrenen kişi fazladan bilgi edinmiştir.
bazıları kürtçe bilmediği için mutluymuş, bilirim siz ingilizce, fransızca, italyanca gibi dilleri bildiğinizde mutlu olursunuz. netice de onları üstün görür ve onlara özenirsiniz. size göre kürtler aşağıda olduğu için dillerini bilmenin gereksiz olduğunu düşünürsüz. zamanında bunların abileri de böyle derdi. taki, mütehait olup kürdistan da( kuzey ırak) iş alana kadar. ondan sonra vızır vızır kürtçe bilen tercüman arıyorlardı. çıkar dünyası işte, yıllarca kürtçeyi tanıma ve söv ama mecbur kaldığında hemen sarıl.
(#19338317) aman ne büyük eksiklik!
kürtçe bilmenin ayrıcalık olduğunu sanan zavallı yazar. kürtçe bilmediğim için çok mutluyum. gereksiz bilgilerle beynimi doldurmuyorum sizin gibi.
osmanlı'nın tarih boyunca yaptıklarını bilen,yaptıklarının tamamen devlet çıkarları için olduğunu da bilen ve bu durumun o dönem için normal olan bir davranış olduğunu da bilen yazar.
anlamadığı şey, osmanlı bu kadar şey yaparken, ''yok osmanlı aslında iyiydi, gittiği yerlere adalet götürüyordu ( gümüzdeki a.b.d gibi) diyen insanlar. işte bu insanları anlamıyor. sen güçlüyken saldırdın sağa sola, devlet jargonunda işler öyle yürüyordu. ama bu sefer aynısını saldırdığın devletler yapınca neden atarlanıyorsunuz? ''herkes bize düşman, türkün türkten başka dostu yok'' gibi samimiyetten uzak şeyler söylüyorsunuz? siz başkalarına dost oldunuz mu ki başkalarından dostluk bekliyorsunuz?
Tum dunyanin yaptigi gibi turklerin osmanli zamaninda ulkesini genisletmesini ve kitalara hukmetmesini canilik olarak goren yazar. Yani canim benim senin aklin nerede? Ne yapsalardi o devir bunlar bize ulkelerini vermiyorlar diye elimizi surmeyelim mi deselerdi? Hangi millet yapar bunu? Yeni topraklar almak tabiki de savas getirir ve savasla da ölüm olur. Bunlari zulum olarak goruyorsan suan dagda olan teroristler icin de aynisini dusunmen gerekir. Madem turklerden once bu vatandaydiniz ozaman adam gibi sahip ciksaydiniz. Beceremediniz iste tarih boyu bir gölge gibi yasadiniz bundan sonra da ya uyum saglayin, ya da susun. (#19313873)
devletin 80 değil, 90 yıldır kürtleri kültürel olarak soykırıma uğratmak istediğini tüm kurumlarıyla bunun için çalıştığını hatta dönem dönem bunun için kitlesel katliamlar gerçekleştirdiğini bilen yazardır.
tamamen devletlerinin dizayn ettiği resmi tarih ve resmi ideoloji ile yetişen, kendi beyinleri ile değil, devletlerinin istediği bir beyin ile yaşayanların, devletlerinin istediği gibi görmezden geleceği olaylardır.
kendi beyni ile düşünmek isteyenler olursa kendileri ile bu konuları konuşabilir.
devletin iki yıl önce açtığı 50 bin kişilik kadro için (bkz: #19173340), madem bu kadar cengaver var, iki yılda neden bu kadrolara sadece 2 bin kişi başvurmuş? sorusunu soran yazar.
ama buna karşılık 90 lardan örnekler vererek sorusu cevaplanmaya çalışılmış. 1990 nere 2010 nere? değil mi?