havası bol iyot kokulu bursa'nin bir ilçesi. mudanya'nun havası gibi bir havanın dünyada sayılı yerlerde olduğunu, hatta bu havayla aynı değerde sadece japonya'nın bir bölgesinin olduğunu okumuştum bir yerlerden.
Eski adıyla Montanya, oranın eski adıyla Burgaz'ı, şimdilerin Güzelyalı'sı;
sevdiğim kadın;
ilk çocuğum, şimdiki kocaman yakışıklı oğlum;
gözümün en incelikli baktığı, baktıkça sevdiği, sevdikçe bakmaya doyamadığı, güzeller güzeli kızım;
deniziyle, rüzgarıyla güzel şehir.
Birazdan sahile inecegim, suriyelileri gorunce yine moralim bozulacak.
Abi bir insan neden kara carsafla denize girip balon gibi sismekten zevk alabilir?
Neyse, yasadigim ilce oldugu icin bana pek cezbedici gelmese de, kisin olan sakinligi sevilir.
Sokaklarda pek insan goremezsiniz. Sessiz, sakin, kafa dinleyeceginiz guzel bir yerdir.
Eger sehir trafiginden ve gurultusundn biktiysaniz, yasamak icin en ideal ilce'dir bursa'da.
iDO ve BUDO ile istanbul'un birkaç yerine 2 saatten az sürede gidilebilen deniz kenarı ilçesi. Trilye tarafı turistik değer taşıyan, güzel ve aşırı pahalı olmayan balikcilariyla kaçamak yapılabilecek sempatik bir yerleşim birimi. Araplar kadar istanbullu yatırımcıların da arsa kapattığı bu bölgede haftasonları ciddi trafik sıkıntısı olabiliyor. istanbul tayfası için bir gece kalmalı haftasonu kaçamağı tavsiyesi olabilecek bir yer olduğunu hatırlatırım.
2000 yılında gezmeye gittiğim güzel ilçe. ilçenin girişinde iki şehit mezarı vardı. Ruhları şad olsun. Tabi o kabirler o zaman ilçenin girişindeydi. Şimdi belki de o kabirler ilçenin ortasında kalmıştır.
bursa'nın deniz kıyısındaki semti. aynı zamanda gemlik'le birlikte bursa'da deniz var mı sorusuna cevap niteliğindeki mekanlardan biri. denizi güzeldir, plajları güzeldir deniz yoluyla 50 dakika uzağında olduğundan istanbullular içinde güzel bir kaçamak yeridir. bilhassa zeytinbağını mutlaka görün derim.
Adı bile içimi acıtıyor.
Yukarıdan bakınca görünen deniz, burnuma gelen iyot kokusu...
Yeni bir hayata başlayacak gibi olup kıyısından dönme. Bunları hatırlatıyor bana.
Hüzün gibi, martı sesi gibi bir yer benim için.
çok çok güzel olabilirdi ama biz türkler ile ancak bu kadar olabildi. imar verilmesin demiyorum ama dağa tepeye 5 kat imar çok çirkin bir görüntüye sebep oluyor. uzun uzun yazsam ben sıkılırım ama gerçekten bu potansiyelin gözümüzün önünde heba olmasına üzülüyorum. mudanya'daki hayata dair en net tespitim evler lüks ama hayatlar rüküş ne yazık ki!
söylediğim konuyla ilgili bir kaynak gösteremeyeceğim ama yıllar önce bir yerde izlediğim bir programda havasının iyot oranı bakımından dünyanın en zengin olan ikinci yerleşim yeri olduğu söylenmişti. birincisi japonya'da bir yerdeydi.
1999 depremine yakalandığım yer. Hatta deniz atı isminde deniz kıyısındaki disko depremde tamamen denize gömülmüştü. Ertesi gün denizin üzerindeki moloz yığını, yüzen masalar, sandalyeler ve yan yatmış apartmanlar görmek psikolojimi müthiş bozmuştu.