bugün

Dün izlediğim sevmek ile sevmemek arasında kaldığım film.

--spoiler--

Yani nasıl desem konu iyi güzel gerçek yaşanmış bir hikaye sevmenin aşık olmanın insanı nasıl değiştireceğini gösteriyor. Ama işte böle 2 saatlik bir film değilde çok güzel bir 10 dk kısa film olurmuş çünkü sonuna gelene kadar o kadar çok boş sahneler var ki boşu boşuna zaman harcanmış he bide böle sonunu tahmin ediyorsun hiç sürpriz değil fragmandan ve film afişinden anlaşılıyor o da saten belirli saatten sonra sıkıyor insanı film bitince "ee bu muydu dedim saten biliyordum böle olacağını" böle bir tepki verdim sonu çok bariz belliydi ya o yönden çok kötü ne bilim zamanı harcamaya değmez bir film bence.Tek iyi yanı bi tane bile kötü karakterin olmaması sanırım yani Aziz evlendikten sonra kıza tecavüz falan edecekler sandım ama yok hiç bir kötülük olmadı film de buda beni mutlu etti ya böle kötü karakter kötü olaylar olmayan bir film izlememiştim.Kısaca bence sinemaya gidecek kadar karliteli bir film değil senaryo/konusu iyi ama işte çok uzun tutulmuş tam kısa filmlik bir senaryo

Edit: Mert Turak'ın müthiş performansını söylemeyi unuttum. Adam çok iyi oynamış be

--spoiler--
çok iyi işlenmiş bir konu. tebrik etmek lazım yönetmeni ve görüntü yönetmenini. ters ışıklar, gece doğal ışıkları kullanmak olsun güzeldi. etkileyici bir final söz konusu. bu sefer başarmış galiba mahsun.
Cidden beklemediğim şekilde iyi bir film. izleyin
bu akşam gidip geçer not verdiğim film. ilk yarısı görücü sahneleri ile tutunuyor. fakat ikinci yarısı tam anlamıyla efsane olmuş. film tahmin edilebilir bir hale doğru gitse bile yine güzel bitirilmiş. ikinci yarı özellikle ''yeni gelin'' gelişi ile olan her sahne baya duygulandırdı. filmin sonunda bir anda kalkıp arkama baktığımda salonun yarısı ağlıyordu. erkekler bile baya baya ağlamış. gerçi biraz daha mahsun dramın dibine vursaydı bende ağlayabilirdim.

bu arada söylemeden edemeyeceğim o güzel gelin gerçekten nereden bulmuşlarsa mahsun cast ın dibine vurmuştur.
her mahsun kirmizigul filminde olduğu gibi devlet kaka, dağdaki eskiyalar aslan parcalari.

her filminde olduğu gibi devlet bize bahmiyir mesaji veriliyor.

aziz'i oynayan aktör ve atı çok basarili ve filmin geçtiği köy çok güzel. hepsi bu.

--spoiler--
tıp yalanmis. engelliler aşik olarak iyilesebiliyormus.
--spoiler--
Sevip sevmemek, begenip begenmemek arasinda kararsiz kaldigim film. Oncelikle daha omce mahsun kirmizigul filmi izlemedim. Ozellikle kacindim, antipatik geliyordu ama bu filmde bir ogretmenin ogretmeni olmayan bir dag koyune atanmasi yuzunden izlemeye karar verdim.

Bir baktim ki aslinda kutugumun yazili oldugu, cocukken tatillerimi gecirdigim koye cok da uzak olmayan bir dag koyuymus anlatilan koy. Iyice icime isledi boyle olunca. Filmin goruntuleri cok cok iyiydi. Acemi bir yonetmen isi olmadigi belliydi filmin. Turkiye standartlarina gore kalitesi cok iyiydi ama tamamen ajitasyon uzerine kuruluydu senaryo. Tamam gercek bir hikaye olabilir, gercekten yasanmis olabilir ama en ufak duygusal sahnede basmis muzigi, basmis ajitasyonu. Bir babam ve oglum'da bir de bunda bu kadar aglattilar beni! Bir engelliyi anlatmasi yeterince uzucuydu zaten, duygusal ogelere agirlik verilmesiyle perisan oldum.

Aman istedigi kadar ajitasyon yapsin, ben dayanirim ya da olsun ya ajitasyon candir, gozume sokulmasini seviyorum derseniz gidin izleyin. Bana iyi geldi, bir haftadir ota boka gozlerim doluyordu, zor bir hafta gecirdim, filmde gozume sokulanlarla musluklari actim, rahatladim geldim.
Gerek senaryosu gerekse oyunculuklarıyla beğendiğim film. Yer yer gülüyorsun ama sonra bir yerinde üzülüyorsun özellikle aziz karakterini canlandıran mert Turak hayret ettirdi çok başarılı olmuş. Güzel iş çıkarmışlar emeklerine sağlık.
Aramizda hala spoiler vermeyi bilmeyen hayvanlarin oldugunu gosteren film.
Hayatın ta kendisidir.
böyle bir şey yok. her şeyin materyalist açıklaması vardır ama beyin yoksa işte burda insana sadece inanmak kalır.
her zaman olmasını beklediğimiz mevzu.
hata denilemese de bazı noktalarda fazlasıyla abartılmış ya da yanlışlıklar yapılmış izlenilir film.
boktan bir film. ben miyim bu filmi tek beğenmeyen yoksa sözlükte mahsun çokça hesap açmış. devletin öğretmenine dahi pkklılara dağdakiler buranın sahibi buranın aslanları dedirtiyor. askere inceden inceden giydiriyor. adam pkk'yı şirin göstermek için okul yaptırdı.

filmin sonundan başka hiç bir şeyi yok senaryo anlamında. oyuncular iyi. fakat engelli bir insan hayatı üzerinden primden başka bir şey değil. pişman oldum.

gideceksiniz yine de siz bilirsiniz.
Mahsun Kırmızıgül'ün en kötü filmi.Öncelikle filmi izlemeden önce zaten pek bir beklentim yoktu çünkü hem konusu hem de fragmanı beklentisiz izlemem gereken bir film olduğuna dair sinyaller vermişti bana,bekletim olmamasına rağmen yine de film benim -olmadığına inandığım- beklentilerimin altında kaldı.Film çok sağlam bir açılış sekansıyla başlıyor,hatta açılış sekansını biraz Orson Welles'ın Touch of Evil filminin açılış sekansına benzettim,açılış sekansından sonra ise filmde beni tatmin eden unsurlar; birincisi çok sağlam oyunculuklar,ikincisi ise uzak çekimler,üçüncü filmin müzikleri.Yani hem senaryo hem de filmin olay örgüsü vasat.Zaten bu oyunculuklar ve filmin müzikleri olmasa Mahsun Kırmızıgül ne yaparmış merak ediyorum çünkü sürekli oyunculuk performanslarıyla filmin fon müziği harmanlanmış ve seyirciye sunulmuş.Film baştan sona kısır döngü içerisinde ve Mahsun Kırmızıgül'ün acıtasyon fetişinin vücut bulmuş hali diyebilirim Mucize için.Ben izlerken sıkıldığımı söylemeliyim,çünkü film dediğim gibi hep dönüp dolaşıp aynı şeyi seyirciye aktarıyor,ayrıca "köye gelen azimli öğretmen" gibi klişe bir ana konuyu da filme serpiştirerek sanki New York'ta Beş Minare gibi Türkiye standartlarının üstünde bir filmi Mahsun Kırmızıgül çekmemiş hissi yaratıyor insanda.Aziz karakterini canlandıran Mert Turak başta olmak üzere bütün oyuncular harika performanslar sergilemişler.Oyunculuklar ve filmin müzik kullanımı sayesinde de zaman zaman beni etkiledi film.Filmin sonu ise artık bu kadar da olmaz dedirtiyor,film genelinde hakim olan vasat senaryo tadı filmin sonunda da kendini gösteriyor ve akılda birçok soru bırakıyor.Son olarak ben filmi pek beğenmedim ve sinemada izlenilmesi gereken bir film olmadığını düşünüyorum,düşük bir puan vermem gerekiyor fakat sırf oyunculuklar ve filmin müzikleri için biraz daha fazla veriyorum puanımı.

6/10
--spoiler--
bir kisim yorumlari okuyunca insanların filmi anlamadigina kani oldum. azizin karısıyla köyü terkederken yazdigi mektubu aslinda ogretmen azizin agzindan yazdi. ve onlari tedavi etmeye yolladı. tedavi bitincede koye getirdi. --spoiler--

guzel film izlenebilir.
ne kadarı yaşanmış ne kadar yaşlanmış bir hikayedir bilemem ama uzak tepelerin ardında ısrarla merak edilmeyen yaşam çığlıkları, ay ışığı aydınlığında yazılmış, yaşanmış, yaşlanmış herkeslerden uzak tepelerin ardında bir mucize hikayesidir aslında, yaşama tutunmaya çalışmak...
mert turak için ayrı bir başlık açmak gerektiğini söyleyip performansına kısaca şapka çıkarıyorum.
herkese renkli günler
vizyona giren yeni Türk filmidir. henüz izleyemedim.
mahsun kırmızıgül'ün yine standartlarını bozmadığı aşırı bunaltan, insanı depresifliğin dibine sokan, ''abi götümden toz kaçtı, ağlamadım'' diye yalan söyletebilen fazla duygusal ve etkileyici filmi.
‘’Eğer siz gökyüzünü delerek uzaya çıkmaya güç getirirseniz veya icad ettiğiniz aletlerle gökyüzünü yarıp ötesini izlemeye muvaffak olursanız gül renginde bir sahtiyan veya kızgın yağ göreceksiniz’’ demektir.
Peki “erimiş bir yağ gibi kıpkırmızı bir gül” ne demektir. Dilerseniz bu konuda bilim adamlarının ve uzay araştırmacılarının görüşlerine yer verelim.
Nebula uzayda bulunan ve geniş alanlara yayılmış olan gazlar, toz, hidrojen, helyum ve diğer iyonize gazlardan oluşan bulutsu yapılara verilen isimdir. Bu gaz püskürmeleri oldukça büyük ve hızlıdır. Daha sonraları bu gazlar yakınlaşarak bir gaz bulutu oluştururlar. Bu gaz bulutunun sıcaklığı 15.000 °C den fazladır.
Gerçekten de günümüzde yapılan uzay araştırmaları sonucunda bilim adamları tıpkı ayette ifade edildiği gibi erimiş bir yağ gibi kıpkırmızı bir gül renginde bir Nebula ile karşılaşmışlardır. bunun gibi daha çok fazla vardır örnek acık google amcaya aratsak şunu:kuran'daki bilimsel mucizeler diye.
doğunun gerçeklerini bir kez daha sinemaya taşımış mahsun kırmızıgül filmidir. film bittiği zaman insanı gerçekten düşündürüyor. izlenmeye değer. film boyunca tek gözyaşı dökmedim ama azizin son repliğiyle ağlamaktan oturduğum yerden kalkamadım.
--spoiler--
aziz için annesi ve diğer kadınların kıza -usulen- görücü gittiği sahne ilerledikçe seyirciyi koltuğa mıhlayan ve ağlatan türdendir.
--spoiler--
annemle biraz önce gidip izlediğim filmdir.(capitol)

öncelikle görüntü yönetmenini kutlamak gerek.
görsellik acısından bilge ceylan'ın ödüllü filmiyle yarışır düzeydeydi.

lakin senaryoda kopukluklar ve sıkıntılar vardı.
iyi oyunculara daha güzel replikler yazılabilirdi.
komedi tarafı olmasına rağmen 2 yerinde güldüm sadece.

dram kısmı ise başarılı değildi.
biraz zorlama olmuştu.
aziz karakteri mükemmel bir oyunculuk sergilemiş son olarak.

yine de izlenmelidir.
lakin 7.7 imdb puanı fazladır.
6.8 6.9 gibi bir hakkı var.
''imkansız diye bir şey yoktur'' sözündeki olabilirlik derecesinin aksini düşündüren kelimedir.
ağlamaya gittiğim ama pek ağlayamadım , tabi bir kaç damla yaş süzüldü ama . filmde dramın hüznün tavan yaptığı bir yer yoktu çünkü. izlenilesi bir film ama.
Son tuvalet kağıdını, en zor anında bulmaktır mucize!