hiç bir yerde göremediğim mucizelerdir. zira müslümanlar her bilimsel gerçeğe kuran söylemişti derler fakat gözlerinin önünde olan bu gerçekleri hiç bir zaman kendileri bulamamıştır.
açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan aciz bırakan kuran diyor ki; ey insan ve cin! Eğer kuranın allah kelamı olduğundan şüpheniz varsa , bir beşer kelamı olduğunu zannediyorsanız, haydi işte meydan, geliniz. sizin bile ona her bakımdan güvenilir muhammed dediğiniz zat gibi, okuma yazma bilmez, kıraat ve kitabet görmemiş bir tahsil görmemişten bu kuran gibi bir kitap getiriniz, yaptırınız.
bunu yapamazsanız, haydi okuma yazma bilmiyor olmasın, en meşhur bir edib, bir alim olsun.
bunu da yapamazsanız, haydi birtek olmasın, bütün yerinde ve zeminine uygun söz sarf edenleriniz, hatipleriniz, belki bütün geçmiş beliğlerin güzel eserlerini ve bütün gelecek ediblerin yardımlarını ve taptıklarınızın himmetlerini beraber alınız, bütün kuvvetinizle çalışınız, şu kurana bir benzer yapınız.
bunuda yapamazsanız, haydi, taklidi mümkün olmayan, kuran hakikatlerinden ve manevi çok mucizelerinden alakası olmayan, yalnızca nazmında ki belagatına benzer olarak bir eser yapınız. *
- üslubunda ki görülmedik derecede yenilik, üstünlük ve aciplik. *
hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi taklid etmemiş; hiç kimse de onu taklid edemiyor. nasıl gelmiş, öyle o üsluplar tazeliğini, gençliğini, garabetini * daima muhafaza etmiş ve ediyor. *
- okuma yazma bilmeyenlerin, sadece şiir ve belagatla idare edenlerin devrinde gelmiş olması, manidar bir kelam, şiir ve belagat cazibesiyle önceden gelmiş ve sonradan geleceklere hafızlarda bir kalıp giydirmesi.
de ki: and olsun, eğer bu kuranın benzerini getirmek için insanlar ve cinler bir araya toplanıp da hepsi birbirine yardımcı olsalar, yine de onun benzerini getiremezler. *
