otobüsteki diğer kokularla birleşince vay halinedir ki zaten spreyin kokusunu tam olarak alamazsın. arkadan buram buram gelen kusmuk kokular ve öndeki teyzenin ayağından çıkardığı ayakkabının kokusu derken yolculuk boyunca koltuğa gömülürsün çaprazındaki yaşlı amcanın masum görüntüsünün altında yatan, koltuğun kenarlarından sızarak yayılan x kokusunu da söylemeden geçemeyeceğim. üstelik molada, hava alma amaçlı, otobüsten inmek daha kötü sonuçlar doğurabilir ki bir daha o otobüse binebilmek için burnunun olmaması gerekir. otur oturduğun yerdedir. çeken bilir kardeşim çeken bilir...
muavin de bir çocuktu'nun, ibne bir yolcu gaz kaçırdığı için veya otobüsün geçtiği bölgede lağım kokusuna rastlandığı için otobüsün içinin pis kokması sonucu yaptığı eylemdir. otobüsün içini birden çakma mevsim çiçekleri kokusu kaplar.
sekiz veya dokuz saat yolculuğun sonlarına doğru hiç iyi gelmeyen olaydır. otobüsün sarsılmasından dolay midenizin patlamaya hazır bir bomba gibi olduğu vakitlerde mideyi daha çok geren kokudur. tabi kokuya göre değişir. ama ne olursa olsun otobüs yolculukları güzeldir...
muavinin, elindeki sprey aletini yere doğru tutarak arkaya doğru giderken spreyi sıkması. o yoğun boktan kokulu gaz moleküllerinin burnun direğine çarpması. bir müddet yeterince oksijen alamamak.
