otobüs yolculuklarından bir klişe.çayınızı ya da kahvenizi hazırlar muavinin sıcak su ikramını beklersiniz.muavin gelir o bardağı yarıya kadar doldurur.tabi olaya iyi tarafından bakarsanız bardağın yarısı boş değildir, bardağın yarısı doludur.o da ayrı bir olay.
amansız ve çetin yol koşullarında göz ucuyla bardağa bakarsınız, içeceğiniz bardağın ucuna kadar gelmiş ama dökülmemiştir. hayret edersiniz ve ''vay anasını nasıl da ayarlamış adama bak ya helal olsun'' diye geçirirsiniz içinizden. o an aklınıza hayatın her zaman bu kadar toz pembe olamayabileceği ve bunun belki de termostaki suyu tüm yolculara yetirebilmek için yapılmış bir hareket olma ihtimali gelir. çelişkide kalırsınız, bir türlü karar veremezsiniz. belki de bu kadar kafa yormamak gerekir, ne kadar koyduysa iç gitsin işte kurcalama dersiniz kendinize.