muavin yolcu diyaloglari

entry31 galeri0
    31.
  1. -delikanlı oradan meyveli kek verde bünye vitamin görsün
    - ?<^#½%&/
    0 ...
  2. 30.
  3. yazarları yarabilitesi olan diyaloglardır.

    geçtiğimiz aylarda istanbul'a gittim, firmanın adı kentti, mecburen aldım. dandik otobüs falan verirler diyordum ki ortalamanın üstünde bir seyahat geçirdim, lakin gördüklerim beni fazlasıyla şaşırttı.

    önümdeki amcamız kafayı koridora sarkıtmış aşağı düşecek resmen. muavin de bayandı, adı ne oluyor, hostes mi oluyor o zaman bilemiyorum, bilen öğretsin. ablamız da tontiş bişey sevimli bi tip. kadın geldi adamın başını yerine koydu, altına bir de yastık koydu, koltuğunu yatırdı, bir de üstüne klimadan üşümesin diye bi örtü serti.

    yuh lan dedim, türkiye'ye bak dedim. ablaya mı helal olsun bizim pezevenk erkek muavinlere mi yuh olsun bilemedim.

    kadınlar bu işi daha iyi yapıyor kanısındayım, ta ki ikinci bir kadın hostes görüp onunla kıyaslayana kadar.
    1 ...
  4. 29.
  5. az önce didim'den istanbul'a gelmekte olan varan otobüsünde yaşanan olay bizzat kız arkadaşım tarafından bana iletilmiş olup bunu sizlerle paylaşmayı borç bildim sevgili yazarlar.

    Olay yolculuk sırasında çekirdek yiyen yolcuya kendini varan'ın en büyük hissedarı sanan muavinin kızması sonucu gerçekleşiyor. Efsane diyalogsa şu şekilde;

    "bu ne beee!! Ne biçim varan yolcususun sen? Bitirdiniz varan'ı bitirdiniz!! Ne kadar metro yolcusu varsa gelmiş bileti bizden almış. Senin gibilere bilet keseceğime arabayı boş çıkarırım yola!"

    Evet diyalog değil monolog olmuş, zira bu lafları yiyen yolcu nutku tutulduğundan olsa gerek muavine cevap verememiş.

    fakat kıymetli muavin kardeşimiz bizlere yeni bir statü olan "varan yolcusu" nu kazandırmış. Bence kişisel gelişimciler olaya el atıp "nasıl varan yolcusu olunur?" tadında kitaplar çıkarmalılar. Hatta biz de sözlükte karma derecesi olarak kullanabiliriz.

    Alkışlar kendini varan'a adıyan muavin kardeşimize geliyor. Saygılar üstadım...
    6 ...
  6. 28.
  7. b: ben
    m: muavin

    b: pardon bi su verirmisin.
    m: yav gafan göre takıl otobüs senin canın istediğinde git al.
    b: eyvallah abi.
    0 ...
  8. 27.
  9. Sabahın ilk ışıkları, bir gece yolculuğunun daha sonuna gelinmiş olduğunu haber vermektedir.

    Yazar kişisi kapanmakta ısrar eden gözlerini zar zor açar, otobüsten inmeye yeltenir, tam inecekken bir yolcunun sesini işitir:

    - Hanımefendi, bakar mısınız? Sanırım atkınızı düşürdünüz.

    Yazar kişisi uyku sersemliğiyle geri dönüp yere düşmüş atkısını alır, bahsi geçen yolcuya teşekkürünü eder ve tıngır mıngır merdivenlerden inip muavinin yanına varır.

    O sırada muavin kişisi valizlerle uğraşmaktadır.

    Yazar kişisi "işte şu benimkisi" diyecekken; muavin, gözleri parlamış bir şekilde şu sözleri sarf eder:

    - Keşke bıraksaydınız atkınızı... Ne güzel! Benim olurdu!

    - ??!!! * * *
    2 ...
  10. 26.
  11. cay gağve gola meyve suyu şeklinde anonslarla yaklaşan muavinlerle yapılamayacak hadisedir.

    50 yolcuya da aynı ses tonu, tonlama ve şiveyle teker teker sormuştur. gülmekten yerle yeksan etmiştir. gağve diye cevaplayınca da derhal güzel kardeşim demiştir.

    şivesi "farklı" olsa da nezaketten ve insanlıktan anlamayan muavinlere ders olarak gösterilmesi gereken, örnek muavindir.
    3 ...
  12. 25.
  13. oldukça iyi insanlardır aslında muavinler.

    -pardon lavabo var sanırım otobüste?
    +tabi. merdivenlerin hemen alt tarafında.
    (5-6 dakika sonra)
    -(içeriden kapıyı vuruyorum) pardon..nasıl açılıyor burası?

    çok küçüktüm ama. küçük sayılırdım yani.
    3 ...
  14. 24.
  15. bıktıran konulardır....

    bak ben almanya´da yaşıyorum, benim hanımın çevresinde türkiye´yi türkleri seven oldukça güzel kadınlardan oluşan bir grup var....ahanda bak buraya yazanlar da onun üstüne caba...farkındaysan çoğunluğu kız bunların...bizim claudia var hamın ın arkadaşı bu...antalya´dan istanbul´a kadar uyutmamış muavin bunu, orasına burasına habire kazaymış gibi dokunmuş, bi de bunu türk kadının yanına falan diil yalnız arkalarda bi yere oturtmuşlar...muavinin ingilizcesi de salakçaymış, yukarıdaki entryleri okuyunca aklıma claudia nın anlattıkları geldi...kadın bir ara resmen sinirden neredeyse hüngür hüngür ağlayacaktım , dedi....sabah hayalet gibi binmiş uçağa atatürk havaalanından....

    yani biraz her yalnız seyahat eden kadını, turisti s.kilecek eşya olarak görmeyiverin bi de...hayır siz öküz olabilirsiniz de, burada biz zor durumda kalıyoruz...tanımadığım salak bi muavin yüzünden özür falan dilemek durumuna geliyorum, gerçi öyle bişey yapmam ama...bilen bilir böyle sahneler hep çok yanlış anlaşılmalara müsait sahnelerdir...
    1 ...
  16. 23.
  17. Nedense yarıdan fazlasının beni "muavinler sapık mı?" sorusuna yönelttiği diyaloglar bütünüdür.

    b: ben
    m: muavin
    y.t : yanımdaki teyze

    m: içecek ne alırsınız?
    b: teşekkürler, almayayım ben.
    m: aaa olur mu? alın lütfen.
    b: istemiyorum.
    y.t: Aa kızım alsana bak.
    b: Canım istemiyor.
    m: Benim hatrım için.
    b: ??!!!! (ne hatrı be?)
    m: hiç mi hatrım yok?
    b: hönk?
    y.t: hadi kızım al al.
    b: (içses: teyze muavinin nesi oluyon?) iyi tamam madem, ben bir meyve suyu alayım.

    (Bu dakikalarda muavin sevinçten uçmaktadır, bilmem söylememe gerek var mı?)

    (yiyecek içecek faslından sonra yine bizim koltuğun yanında biter ve diyalog devam eder.)

    m: okuyor musunuz?
    (ben pek tersleyemem birilerini, yanımdaki teyze de meraklı bakışlarını sununca, sessiz yanıt verdim.)

    b: evet.
    m: ne okuyorsun?
    b: matematik öğretmenliği.
    m: iki kere iki?
    b: ?!?!
    m: iki kere iki diyooom!
    b: (Pfff) Dört, ne yani?
    m: Hayır, bilemedin, beş.
    b: ...
    m: ben sence kaç yıl okudum, ne mezunuyum?
    b: nereden bilebilirim ki?
    m: ilkokul iki terk.
    y.t: haydi canım, hiç sanmam güzel konuşuyorsun bir kere, olamaz.
    b:(güzel konuşmak??)

    (Bir süre sonra tekrar gelir, evet sıkıldınız, ben de sıkılmıştım.)

    (Konuya nerden girdi hatırlamıyorum ama hatırladığım kısım tam bu kısım)

    m: Küçükken teyzem bana çok "şekersin" derdi. Ben de korkardım çay görünce. Parmağımı falan batıramazdım, eririm diye korkardım.
    b: ???? (ee yani bakışının yanında sen? ve? şeker? sorularıyla boğuşmak)
    m: (pişkin bir gülümseme)

    Sanırım paylaşmak istedi. Tıpkı benim şu an yaptığım gibi. * * *
    7 ...
  18. 22.
  19. - muavin bey, bakar mısınız!
    - buyrun efendim?
    - bu otobüste, 'otobüste uyuyan güzel kız' yok mu?
    - şu anda yok, ama güzel kızlar var ön taraflarda, birazdan uyurlar belki...
    - olmaz, söyleyin hemen uyusunlar!
    - ......
    - seyahate konsantre olamıyom oğlum!
    3 ...
  20. 21.
  21. -muavin bey, şu ekranın üzerindeki sineği kovar mısınız?
    -elbette beyfendi.

    (gerçekten de kovdu.)
    2 ...
  22. 20.
  23. - bir bardak su alabilir miyim?
    + muavine söyleyin getirsin efendim.
    - aa pardon siz muavin değil miydiniz?
    + yoo ben şoförüm.
    - iç ses pek bir muavine benziyorsun.
    0 ...
  24. 19.
  25. arka koltuğumda 3 saat yolculuk sonunda yaşanan diyalogdur. firma ismi ve diğer istihbarat değeri taşıyan bilgileri diyalog anlamını yitirmesin diye saklamıyorum. buyrun:
    yolcu-->y - muavin -->m

    y: birşey sorabilir miyim? şimdi samandıradan biz başka bir yere gitmek istesek gidemeyecek miyiz? servisiniz var mı oradan?
    m: olmaz olur mu efendim? anadolu yakasının her yanına servisimiz var.
    y: anlatmıyorsunuz, biz de iyi bilmiyoruz. şimdi mesela ben uğur mumcu ya gidecek olsam gidebilir miyim sizin oradan?
    m: tabii gidebilirsiniz efendim. anadolu yakasının her yanına servisimiz var.
    y: bunlar metro turizm'in kendi servisleri yani... ben de servis deyince önünden minibüs geçiyor sandım oranın.
    m: efendim, anadolu yakasının her yanına servisimiz var. evinizin önüne kadar bırakılırsınız. elli sekiz farklı noktaya servis kalkıyor sürekli. metro turizm yeni yaptı bunu, daha birkaç sene oldu.
    y: yani sizin servisiniz var her yere? mesela göztepe'ye gidiyor mu?
    m: efendim, anadolu yakasının her yanına servisimiz var. otobüsle daha kısa sürer, oranın servisinin dolaştığını biliyorum.
    y: ben göztepe köprüsünde insem yakın zaten. sorun değil. zaten ben san birşey söyleyeyim mi, harem otogarı samandıra'ya taşınır yakında.
    m: olur. biz de bugün tam onu konuşuyorduk.
    y: bu gizli bilgi bak, her yerde söyleme. öyle olacak.
    m: olur. ben birşey söyleyeyim mi, üç yıldır bu firmadayım, çok atılım oldu. ulusoy gibi bir dev yok şimdi, silindi; metro turizm var.
    1 ...
  26. 18.
  27. yolcu- muavin bey bir bardak su alabilir miyim?
    muavin- sebep?
    yolcu- ... ?!#%+&(3
    1 ...
  28. 17.
  29. izmir'den istanbul'a yapılacak bir yolculuk esnasında başıma gelen yarmakla kalmayıp, çokta eğlendiren diyalogtur.
    yolculuğa çıkmadan bir önceki gece sabahlanmış ve ertesi gün akşama kadar uyunmuştur. uyunduğu için bir çok iş ihmal edildiği gibi i-pod ve laptop şarj edilmeyi hatta laptop'ın yedek bataryasının yanaalınması dahi unutulmuştur. bunun üzerine yapacak hiçbirşey olmadığından ve can sıkıntısı hat safhada olduğundan, aynı zamanda arkadaşın "oğlum ulusoy royal classlarda hizmette sınır yok!" lafı anımsanarakta muavin çağırılır ve yaran diyaloğu,ne diyaloğu yolculuğu, başlatan soru sorulur.(muavin: m, ayyash: a)

    m: buyrun beyefendi ne arzu etmiştiniz?
    a: arkadaşım uyku hapı var mı?
    m: ahh! son bir tane vardı az önce şoföre verdim.
    a: hönk!? ahaha çok iyiydi bu yaa.
    m: valla öyle birşey istediniz ki istem dışı verdim cevabı.
    a: ahahaha olsun olsun çok iyiydi.
    m: merak etmeyin şoför uykusunu aldı, ayrıca kör hüseyin derler ona güvendeyiz yani
    a: kör hüseyin he? ahaha çok rahatladım valla şimdi.
    m: eheheh.
    a: ya benim bütün elektronik cihazlarım çalışmaz durumda şuan. uykumda yok nasıl geçicek bu yol.
    m: ben şu servisi yapıyım iskambil getiririm pişti atarız?
    a: ahaha iskambilde mi var süper yaa çabuk çabuk bekliyorum.
    m: tamam geliyorum birazdan bir yere kaybolmayın.
    a: nereye kaybolcam lan istanbula kadar burdayım.
    m: eheheh doğru yaa pardon.
    a: ulan süper oldu bu yaa bekliyorum hadi.
    m: tamam geliyorum 10 dakkaya

    tam anlamıyla hayatımda geçirdiğim en mükemmel yolculuktu. filmler izledik, pişti oynadık, muhabbet ettik. kesinlikle ulusoy royal classlarda hizmette sınır yokmuş.*
    14 ...
  30. 16.
  31. 50 ya$larinda bir bayan tatlises turizm ile $anliurfa-istanbul arasi yolculuk yapmaktadir. fazlasiyla susayan bayan, muavinden su ister, diyalog boyle ba$lar.

    bayan : muavin bey zahmet olmazsa su verebilir misiniz ?
    muavin : zahmetin amina goyam abla, istedigin su olsun.*
    bayan : terbiyesiz, o ne bicim laf, seni $ofore $ikayet edicem.
    muavin : et abla, buyur.

    bayan yerinden kalkar, $ofore dogru sinirli bi' $ekilde ilerler.

    bayan : muavininiz bana kufur etti $ofor bey.
    $ofor : bayana ne dedin lan dallama ?
    muavin : ahmet abey ! bayan zahmet olmazsa su istedi, ben de "zahmetin amina goyam abla, istedigin su olsun." dedim, valla ba$ka bi$ey demedim.
    $ofor : la muharrem ! la ibraam agam * bu soyledigini duysa seni da$$aklarindan operdi!
    bayan : !'^!'^+'%^%+^&+%&%+/%&^'
    *
    11 ...
  32. 15.
  33. -muavin bey bakarmısınız?
    -muavin değil, host.
    -hoşt.*
    ...........
    -nerde iniceksiniz?
    -kola alayım.
    -nerde iniceğinizi sordum?
    -fanta da olur kola yoksa?
    -beyfendi nerde iniceksiniz?
    -tamam hadi çay ver o zaman hiç bir şey yok sizde de.
    -ner-de i-ni-cek-si-niz?
    -ya pardon kulağımda kulaklığı unutmuşum, kavacıkta inicem ben.
    -son indiğin olsun.*
    az sonra yine aynı adamla:
    -ne içersiniz?
    -demin dedim ya kardeşim, aklın nerde?
    -kola, fanta, çay üçü de var hangisini getirelim?
    -demin yoktu ama.
    -beyfendi ben size o zaman nerde ineceğinizi sormuştum
    -dedim ya kavacık, ne tekrar tekrar sorup duruyorsun?
    -tamam efendim anladım, şimdi ne içersiniz diye soruyorum.
    -e onu da dedim.
    -zıkkım iç.*
    ............
    bu kez de bir kızla:
    -bir şey isteyebilirmiyim?
    -tabi
    -bir peçete alabilirmiyim?
    -napıcaksınız?
    -...
    -numaranızı yazcaksanız hemen veriyorum
    -senin adın ne?
    -emin
    -çok güzel isim, emin, emin ol! bu son seyahatin!
    -abla valla ben sizi birine benzettim de ondan şaka yaptım
    -uzaklaaaaaş, uzaklaş bendeeen
    -gittim, gittim.
    5 ...
  34. 14.
  35. + memleket nere muavin kardeş.
    - sana ne lan a.q.
    0 ...
  36. 13.
  37. -oğlum bir su verir misin?
    -olur abla.
    5- 10 dak. sonra
    -oğlum bi su daha verir misin?
    -bu ne be abla. turşu mu yedin sabah sabah.
    7 ...
  38. 12.
  39. +acele edelim beyler, önden boşalsın .
    -acele etme abi arkadan geliyoruz biz.
    0 ...
  40. 11.
  41. adıyaman firmasında antalyadan mersine seyahat sırasında yaşanmış olay;
    - bilader seni arkaya alalım *
    + hayır olmaz kız arkadaşımla beraber seyahat edecez.
    - iyide buraya tek bayan var onu birleştirecez.
    + iyide banane bilet verirken bakacaktınız.
    - süphen Allah uzatma hadi gel benle *
    + *ne yazıyor burada 2 numara değilmi?
    - evet
    + konu kapanmıştır hadi yürü! * *
    4 ...
  42. 10.
  43. yoldan binen bir yolcuücretini öder ve fiş ister. muavin vermemekte ısrar eder ve en son adama "seni aşağı indirir bir güzel döverim" der. iki yıl sonra aynı firmanın otobüsünde aynı muavine rastlanır. yüzünde ameliyat izleri vardır. adalet tecelli etmiştir yani.
    2 ...
  44. 9.
  45. - öğrenci misin?
    :evet,
    -ev arkadasın var mı?
    :yok yurtta kalıyorum.
    - daha ıyı ya.
    :neden?
    - o zaman bı suru ev arkadasın var.
    5 ...
  46. 8.
  47. istanbul-Adapazarı seferi. Sabah 8.00 suları.
    Muavin: Kampüste mi ineceksiniz?
    Ben: Hayır, askerlik bitti*, tatile çıkıyorum.

    1-2 dakika sonra.
    Ben: Çok iyi ya, hala üniversite öğrencisine benziyorum demek, iyi iyi.
    Muavin: (Bakar, susar, yarım dakika sonra kafayı kaldırarak)Yok ondan demedim, ben de üniversite 2'den terkim. Babam yaşında olanlar bile sınava girmek için geliyorlar da, ondan sordum.
    Ben: !!!! (iltifat beklerken laf yemekle makul olmaya çalışmak arasında giden-gelen ruh halini yansıtmamaya çalışan boş bakışlar)

    Yolculuk sonunda, kapıdan inerken denk gelinir:
    Muavin: Üniversiteye gitmeyecek misiniz?
    Ben: ("Sen nasıl bir şeysin?" anlamında bakarak) Kuzey Terminali'ne şu araba mı gidiyor?
    Muavin: Evet.
    Ben: Teşekkürler.
    4 ...
  48. 7.
  49. arkadaşım bingöl firmasıyla hataydan elazığ'a giderken aynen yaşanmıştır.
    -birader ben sabuncu'da ineceğim.
    +hayır kardeşim garajda ineceksin.
    -sanane kardeşim sabuncu'da ineceğim.
    +hayır garaj'da ineceksin ulan. sabuncuda ineksen en başta söyleyecektin.

    nihayetinde arkadaşım garajda iner ve temiz bir dayaktan kurtulur.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük