vali değil havalimanı karşılama elemanı olsa mesleğin piri olacak insan. Bir kerede karşılama bir bakanı birkerede başbakanın istanbulda çektirdiği bir resimde olma arkadaş ölürmüsün diye kendisine sormaya cesaretli birini aramaktayım.
bir iki yıl önceki bir 1 mayısta istanbulun tüm yollarını kapatıp evimin 2 sokak ötesine bile zar zor geçirten,kendi kendine başımıza paşa kesilen,"neden böyle bir savunmaya ihtiyaç duydunuz efendim?" sorusuna "bizim orda sabah saat 5 ten beri bekleyen,ihtiyaçlarını gideremeye arkadaşlarımız oluyor.ayıp ama.." diye cevap veren biri.öyle biri.
vali muammer güler "1 mayısta taksim işçilere verilemez,çünkü orası geniş ve kalabalık gösterilere uygun bir yer değildir derken,orada polis haftası genişçe bi şekilde kutlanıyordu.
şimdi, belki iyi bir adamdır, iyi bir kocadır, iyi bir babadır. yani özünde belki iyi bir insandır. bunları bilemem. ama bildiğim bir şey varsa iyi bir yönetici olmadığı.
sayın valimizin sorunlara çözüm getirme diye bir alışkanlığı yok. o çözüm yerine , sorunu görmezden gelme veyahut hepten yasaklama yöntemini seçiyor.
tıpkı şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim zihniyetinde olduğu gibi.
istanbul'a kar yağar mesela. kar'da bu şehirde okullara nasıl ulaşılırın çözümü aranmaz da direkt okullar tatil olur. kesin çözüm.
şehre önemli bir konuk gelir. bu şehrin insanlarına zulmetmeden bu konuk nasıl ağırlanır yerine şehrin insanlarına yollar kapanır. kesin çözüm.
hele siyasi olaylar. yok mitingdi, gösteri idi falan filan. nasıl düzenlerim değil direkt yassah hemşerim kolaycılığı.
şimdi bir düşünün. bir iş yeriniz olsa ve böyle bir yöneticiniz olsa. iş yerinde sorunları çözmek yerine üstünü kapatan bir yönetici. çalıştırır mıydınız? ne kadar daha görevde tutardınız?
oysa türkiye'nin kalbi istanbul yıllardır bu adam tarafından yönetiliyor. neden? hangi başarılarından dolayı? niye yahu?
türkan saylan'ın cenazesine katılmama mevzusunda, her zamanki gibi işini yaptıktan sonra sıvama işine girişendir.
ne dedi mevzu konusunda özet olarak? "biz aldığımız önlemlerle oradaydık, fotoğraf karesine girme merakımız yok!"
siz gittiğiniz cenaze törenlerine, fotoğraf karesine girmek için mi gitmektesiniz sayın güler? delikanlı gibi çık söyle arkadaş akp'nin adını ağzına almana gerek yok, "hayat görüşlerimiz uymuyor o yüzden gitmedim" de...
türkan saylan'ın cenaze törenine katılanlar, fotoğraf karesine girme meraklısı mı ha yiğidim? biriniz der "kızlarına sahip çıksalarmış" ötekiniz de "fotoğraf karesine girme merakımız yok" ne ayaksınız arkadaş siz?
madem fotoğraf karesine girme merakın yok ey efendi, milliyet gazetesi'nin 30. yılı kutlamalarında işin ne arkadaş? hem aydın doğan ile de arası limoni başbakanının orada işin ne? fotoğraf makinelerine sırıtmaların neden?
tak önüne mavi önlüğünü, doğru cumartesi pazarına karpuz satmaya... sezon açıldı... karpuz yatar, sorun da çıkarmaz. arada sorun çıkaran kelek çıkanlara orantısız güç kullanımı yaparsın keskin bıçağınla, önlemlerinle orada olursun...
kpss den baya baya yüksek puanlar alabilen çok başarılı bir kız çocuğu sahibi olduğunu düşündüğüm vali. zira ptt ye girmek için bile 100 üzerinden 85 almak lazım. kim bilir kızı türk hava yollarına girebilmek için kaç puan almıştır.
lan bu şehrin başına ne gelse, bu adamın ilk işi çıkp bunu yalanlamak. ha senaki bu yalan diyince, o kötü şeylerin hiçbiri olmamış oluyor.
buyrun son örnek. insanı insanlığından utandıran bazı soktuğunumun leş kargaları selden sonra yağmaya başlıyorlar. bunun kayıtlatı da var, fotoğrafları da var, mesela bir örneği http://tinyurl.com/nr79mf
bütün bunlar olurken bu şahıs yine aynı açıklamaları yapıyor;'Oradan çıkan malın da kimse tarafından alınması söz konusu değil. O konuyla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar.''
ben anlamıyorum arkadaş, görevinde son derece başarısız olan, işi gücü yalanlama ve bahane üretmek olan birini o koltukta hala tutan sebep nedir?
herhangi bir problemle ilgili kamera karşısına geçince sanki hiçbir şey olmamış gibi beyanatlar veren kişi.. ne yaptığından bi'haber.. hiçbir problemi ya da hatayı kabul etmemesi ile ünlü..
k.çekmece'de hayatını kaybeden 7 kişinin servis vasfını taşımayan bir araçta kaldıları için hayatlarını kaybettiklerini az önce açıklamış badi ekrem. lan koca tırlar birbirine girmiş, belediye otobüsleri sürükleniyor, valimiz çıkmış servis vasfını taşımıyormuş, suç gene vatandaşta, binmeyeceksin demek istedi servis gibi servis olmayan araca. lan ben varya neyse...*
08.09.09 da istanbul'da gerçekleşen sel felaketi sonrası mahsur kalan herkesi kurtardık diyen ama ölen yirmi küsür kişiyi neresine ne yapacak diye düşün düğüm,tüm televizyonların canlı canlı gösterdiği yağma olaylarına karşılık yağma diye birşey yok diyip herkesi enayi yerine koyan vali.kadir topbaş dan farklı olmayan bürokrat.
(bkz: al birini vur ötekine)
şimdi düşünüyorum hayatta insanın en çok sevdiği kimdir? babası. öyle değil mi?
düşünün 35 kişi ölmüş ve babanız aynı vali güler gibi konuşuyor. baba dermisiniz.
milyonların gözünün gördüğü şeyi* açıkça inkar etmesiyle kendisinden bir kat daha fazla tiksindirmiş olan, akşam akşam afyonumuzu patlatmış olan karikatür görünümlü boyunsuz vali. ben bu nefes alıp veren şeyimsileri gördükçe bu zihniyetin yönetimi altında yaşamaya çalışan biz insanlara çok ama çok acıyorum. sanırsam bu organizmalara küfür etmeden daha kibar da yazabileceğimi sanmıyorum. buyrun, gurur duyun eserinizle. ankaralıyım, ankara'da yaşıyorum ama bu zihniyet istanbul'a özgü de değil ki...
