ergenlik çağını sağlıklı bir şekilde atlatmış, anadili türkçe olan, cool derken derken dudağını öpücük pozisyonuna getirmeyen, yüzeysellikten çok uzak bir insandır.
doğrusunun "em-es-en" olduğu, yabancı bir kelime olduğu için türkçe "me-se-ne" denmesinin anlam olarak bir karşılığı olmyan, türkiye nin ergenekondan sonraki en önemli problemi.
hiç bir şeyi koklamdan yimez, yiyemez. kokulara fazla duyarlıdır, hayatı zindandır bu yüzden. 4 koku vardır ki, şahsımız bu kokuları duyar duymaz direk yere oturur küt diye düşmek çok da estetik bi şey olmadığı içün. artizdir yane.
kompleksi yoktur. bi çingene çocuğuyla birlikte çarşının tam ortasındaki havuza ayaklarını sokabilir, çekinmez, umursamaz kimseyi. gazetenin üzerinde karpuz-peynir-ekmek yiyebilir semizotu satan teyzeylen birlikte, insan piramidine inanmaz. inananları da insandan saymaz. hatunsa ve yolu köve düşerse kara ferace giyer, bakırlan çeşmeden su taşıyabilir. köv düğününde keşkek yir, sevdiğine mani atar. davullan gırnataya bayılır, ud sesinden nefret eder. dokuz sekizlik oynamaz, ama çok sever. çiftetellide çözülür, olayı burda başlar burda biter. cumbanın ardında kadife keseli sevdiceğini beklerken, yine onun kahveden gelen sesiylen teselli bulur. keman sesine bayılır, bi de sobalı evin soba yanmayan odasında kaneviçe işlemeli buz gibi saten yorgana sarınıp hayal kurmayı en lavantalısından..
mesela 'la bebe' diyenlerden nefret eder bu arkadaş, 'abura koyim' serzenişini de çokça itici bulur. baykuş sesini bülbül-ü şeydaya bile değişmez, o'kkkkadar da delikanlıdır. makas yapan şöförlere hastadır, gördüğü yerde takdir eder, hayran olur, mülayim ruhlu değildir. kasisten geçerken arabayı neredeyse stop ettirecek kadar yavaşlayanlara sinir olur "ne kıymetli malın varmış b'olm!" diye serzenir dış sesiylen. dört çeker pikaplara bayılır, binek otomobilin yere yakınını sever yol tutuşundan dolayı.
(uzun bi yazı bu, okuyan olursa sıkılmasın diye bi şarkı söylücem şindi)
yıldız tilbe'den gelsin abilerimeee. (yerel radyo mode on)
"ocağı yakacağıım, suyu ısıtacağıııımm
tan yeri ağarııırkeeenn
seni kapatacağım, adını alacaağıııım
çatlasın elaaaaleemmmm..
hobaaa!"
dinlediğiniz için teşekkür ederim, devam ediyoruz şindikin. evet..
er kişiyse; karanlık çökünce sokağa köşede hep o vardır, kimse unutamaz. sevdiği kızın kapısının önünden eksozu patlak araçlan geçerkene, "dün akşaaaağğm yine beniğğğm yollarımaaağ bakmıığşşşsıın, gelmeyince üzülüp perdeyiiiğ ka-pat-mışsın uleynnnnn" şeklinde teyipte çalan şarkıya eşlik eder bağırarak. hatunun içini tiretir bi bakışıylan, çok piçtir. ayaklarının altında debriyaj, fren ve gazla birlikte 3 adet boş bira şişesi de mevcuuttur bu aslan parçasının. tedariklidir, bagajda yedek birası ve bol darbukalı çiftetelli kaseti her daim vardır. komşu kızı gelin giderken, damat beyden ayakbastı parası alır, bi koli de oturbeşlik.. askerlik vakti gelince sevdiği kızın evinin karşısındaki okulun duvarına yazı yazar "bekle beni, döneceğim.. yaktın ulan beni.. her kızın komanda sevgilisi olamazzz.." falan diye, ah bee.
(az bi duygusal.. dur) gözü gönlü hep eskilerdedir; koynunda saklamak ister senede bir gün için söz vermiş yar mektubunu. sıkışıp kalmıştır yeniyle eski arasında, bugüne ayak uyduramaz. örfünü adetini unutmamak için çırpınır, kına gecesinde ağlamayan gelinlere aşina değildir. bu yeni dünyaya yabancıdır, yabancı kalmak için de direnir ölesiye. (duygusallık bitti tamam)
belki de mail adresi almayı bile beceremez. kariyeri de etiketi de mangal gibin yüreciğidir, yoktur başka bi şeysi. rapidşeyirden müzik indiremeyişi de harbiden sıkı insan olmasına engel değildir, bilenden daha güzel yapabilir türk kahvesini misal. olabilir yani bu, bilmiyorum.. her şey ihtimal dahilinde valla. ay ne bileyim, annat annat bitmicek bu. bağlayamıyorum.
emesene mesene diyen ööle bi insandır işte bu.
edit sayısı konusunda söz veremiyorum yannız, ona göre.
daha iyi kullanım şekli olarak sadece "microsoft network" kullabilecek kişidir. kendisi msn'nin yabancı dildeki söylenişinin * em-es-en şeklinde olduğunu elbette bilmektedir ancak biraz da türkçe konuşmak istemektedir. ayrıca şimdiye kadar me-se-ne söyleyişini anlamayan birine de rastlamadığı için yaşamının geri kalan kısmına o şekilde devam edecek insandır. takdir edilir.
ya arkadaşım bu msn neyin kısaltması "messenger" bildin bravo.yabancı bir sözcük.sen bunun normal halini nasıl okuyorsun "messenger" * diye mi"mesincır" diye mi."mesincır" diye aferin tebrikler.bu yabancı bir sözcüğün kısaltması normalini ingilizce olarak telaffuz ediyorsun kısaltmasını da öyle telaffuz ediceksin.** yani nasılmış "em-es-en" hem böylesi fonetiğede uygun en azından kulak tırmalamıyor.*