teknolojinin gelişmesiyle ahlaksızlığın her yere daha kolay yayılmasından istifa ederek ahlaklı erkekleri internetten, telefonla, ziline basıp kaçarak rahatsız eden insanlara daha çok rastlıyoruz. ahlaksızlığını yaymak için para alıyor sanırım bu insanlar. neden hep benim başıma geliyor acaba diye çok düşünüyorum. fakat öyle değilmiş tüm arkadaşlarıma danıştım bu esrarengiz olayları.
"aaa bizimde başımıza geliyor, utancımızdan söyleyemiyoruz bu tür şeyleri" cevabı aldım.
geçenlerde kadıköy'e indim. boğanın ordan yukarı doğru adliyeye doğru yürüyor, babasından gizli sigara içen çocuğun tedirginliğiyle hızlı hızlı içiyordum sigaramı. çünkü burası kadıköy, chp'nin kalesi. sakalımdan dolayı falan dövebilirler, yerlerde sürükleyip afedersiniz tecavüz edip atabilirler. çok alkolik falan var yani. orda tekelden siyah poşette acayip şeyler alıp hemen sahile inip içiyorlar. neyse artık o aldıkları lanet olsun.
neyse sigaramı içiyor, vay be sıçayım böyle işe kaldırımlar bile yapılmamış. buranın dilencileri bile daha fakir sanki. bizim oranın dilencilerinin hiç değilse kıyafetleri düzgün diye düşünüyordum. bir an tedirgin oldum ilerdeki gitar çalan ateist gençlerden. korktum ve sağa saparak teo kafeye girdim. eğer bana saldırırlarsa kafeci kolluk kuvvetlerimizi arayıp beni kurtarabilir diye düşündüm arkadaşlar. çünkü esnaf olay olmasını istemez biliyorsunuz.
bugün kadıköy'deki evimde kalayım bari diyerek bir elmalı nargile içtikten sonra kadıköy'deki evime yürümeye başladım. etrafta düşük belli kot pantolonlarından tangası gözüken bayağı kız vardı. onlara bakıp tüh reziller, sıçayım böyle mevkiiye bizim oralarda yok böyle olaylar ya dedim. yatalak valideciğime kadıköy'de kalacağımı haber vermek adına telefonumu çıkarmamla, 1 yeni mesaj alındı diye mesaj geldi. hemen baktım ve "çıplağım msn e gelsene, çok gizli şeyler anlatıcam sen de cam vardı" mesaj gördüm. kafeye gitmem ben sevmem açıkçası herkes bakıyor yanlardan, arkadan falan.
hemen koşarak boğanın oraya doğru indim. anında bir taksi çevirerek sür sen ben sana söylicem dedim ve eve geldim 2 litre kola turkamı, fındık fıstığımı alarak. bakkal şeref abi yolumu çevirmeye kalkışıp hal hatır sorunca; abi aleyküm selam dur çok önemli işim var deyip bir şekilde sıyrıldım.
hemen eve çıktım ve bilgisayarımı açtım. kız orda tüm ahlaksızlığı ile onlinedı. iletisi duştayım, giyinemedim, nolur bi el atın gibi bir şeylerdi.
titreşim gönderdim ve hayırdır ne oldu? neden çağırdın beni msn e? birisi falan mı öldü diye sordum. çünkü bunu kaçırmış olabilirler yahut sarhoşluktan böyle saçmalıyor olabilirdi. hey yavrum öyle değilmiş ahlaksızlığa bak.
yoo hayır dedim ya yane, nasıl anlamassın kıı yhaff! çıplağım ateşim çıktı msn'e gelsene diye attım dedi ve X görüntülü konuşma başlatmak istiyor diye acayip bir istek yolladı.
hemen reddettim virüs falan olur da hekırlamasınlar beni diye. çok korktum o an gerçekten.
hanfendi orospuluk yapmayınız lütfen. beni onca yoldan getirdiniz ben de acil bir şey var sandım. işim gücüm var benim. valideciğim yatalak ona gidip bakıcaktım dedim ve bilgisayarın fişini çektim.
valideciğimi arayarak, gelmek üzere olduğumu, çayı demlemesini ona kurabiye alacağımı söyledim. evin kapısını kitleyip potinlerimi bir kez daha silerek bir taksi daha çevirip eve geldim ve valideciğimle çay içerek sohbet ettik.
bu ahlaksız kızın kim olduğuna gelince; ben bu kızla izmir'de tanışmıştım arkadaşlar. arkadaşlarımla tatildeyken alkol komasına giren bu genç kızı ben kurtarmış ve hastaneye yetiştirmiştim. doktorların vay ahlaksız, keşke geberseymiş niye getirdin kardeş sorularına bile; biz de her şeyden önce insanlık gelir doktorcuğum diyerek karşılıklar vermiştim.
kıza ise telefon numaramı bırakarak, bir daha başına iş gelirse ilk beni aramasını söylemiştim. tabii ki arada birkaç kez beni aradı ve görüştük. bu sayede msn adresimi falan istemişti...
olay bundan ibaret arkadaşlar. bu kadar ahlaksızlık olmaz yani.
düzenleme: arkadaşlar valideciğimin yatalak olup çay demlemesi hakkında bir çelişki üretilmiş. sayın arkadaşlar valideciğim yatalak, fakat bastonuyla kendisi kalkıp kişisel ihtiyaclarını giderebiliyor ve kapılara falan tutunarak yürüyebiliyor evin içinde.
kafayı bulmak için tekelden siyah poşet içinde bişeyler almasına gerek olmayan , elindeki sigara ve içtiği nargilenin etkisiyle yeterince kafayı bulmuş insanın fantazilerini süsleyen kız.
geçenlerde birisi de bu konudan bahsediyordu bir entryde. enrty entry değil mübarek dördüncü murat fermanı. neyse ben ferman yazmayayım şimdi. 10 dakikadır okuyorum daha kız, msn, çıplak, gelmek kelimelerinin geçtiği cümleyi bulamadım. acaba saat geç oldu ben mi satır atladım. en son hatırladığım şey ise sakallı bir adama boğayı zorla dayatıyorlarmıymış sahilde ne öyle bir şey işte amaaan.
Kolasını, fındığnı fıstığnı alıp bakala dur dur diye evine koşan, üstelik bunu "çıplağım msn e gelsene, çok gizli şeyler anlatıcam sen de cam vardı" mesajından sonra, koşarak taksiye binip, bakkalı falan es geçen yazarın hikayesidir...
kız zaten mesaj da çıplagım msn ye gel diyor. daha neden eve gelip kıza neden beni çagırdın diyip kamillik yapıyorsun diyebilirler adama. bu ayrı mevzu. cici çocuklar hasta annelerine iş yaptırmazlar ve küfür etmezler. sonra kaka çocuk olurlar.
sevgili, arkadaş vb ise insanı heyecandan heyecana koşturma potansiyeli olan kızdır.. yok eğer yeni tanışılmış netten bulunmuş biriyse koskoca bir yarak gösterme ihtimali olan "kızdır"..
bu dünyanın, sonuna kadar tadını çıkarmasını önerdiğim çünkü öldükten sonra yatacak yeri olmayacağı için dünyayı mumla arayacak olmasından, bari dünyada dibine vursun dediğim kızdır. **