insanı önce msn'den, sonra bill gates'ten, sonra kişilerarası konuşmalardan en son da kendinden nefret ettirecek hale getiren, saç beyazlatan gerilimdir..
biraz kendimi kaptırmış olabilirim.. ama kötü hakkaten..
boş bir akşam.. msn'de dolanıyorsun.. birden bölürürüdüdüb!.. bir odada buluyorsun kendini.. msn odası bu, yoksa matrix'te falan değiliz, korkma hemen.. ''bölürürüdüdüb
diye açılan oda ne amına kayayım?'' da deme.. gir msn'e dinle.. önce adam ol..
açıyorsun odayı bakıyorsun.. eski arkadaşların, bir buluşma organize ediyor, seni de aralarında görmek istiyorlar.. ''e güzel gideriz..'' diye düşünüyorsun ve bunu yazıya döküyorsun.. diğer herkes de senin gibi yapıyor..
gerilim de tam burada başlıyor..
odayı ilk açan herifin veyahut kızın cümlesi geliyor ekrana: ''tamam o halde şu gün şu saatte buluşuyoruz aq(kişi herif ise) / : )))))(kişi kız ise)
sonrası..
sonrası ölüm sessizliği.. bu olayın dostlukla samimiyetle alakası yok, o herifler karşında olsa muhabbet eksik olmaz.. ama sanal alem böyle bir diyar işte, muma döndürüyor adamı..
ulan yarım saat geçiyor, bir saat geçiyor.. bir mesaj:
osman says:
konuşsanıza aq
ah osmancığım ne konuşalım.. programı ayarlamışız bitmiş.. o gün konuşuruz.. burası öyle ultra modern batı memlekteleri gibi değil ki 'ok bana uyar, sonra görüşürüz c ya..'' diyip çık odadan.. burada ayıp, burada tabu.. arkandan laf ederler.. ''bu lavuğun da götü kalktı, çağırmayalım bir daha..'' derler.. ortamda açılacak herhangi bir konuya hasret diğer adamlar da anında balıklama atlarlar bu gaza, dakikasında silinirsin gruptan.. sonra düşün dur bu herifler niye trip yapıyor diye..
tabii o konuşmayı tamamen unutmak da mümkün.. ama ben yapamıyorum.. hastalıklıyım, konuşmadığım her msn penceresini kapamam gerekiyor..
msn'den çıkıyorum, bir iki dakika sonra giriyorum.. soran olursa da ''koduumun interneti, bağlantı gitti yine..'' diyorum, telekom'u kurban ediyorum bu davada.. eğer bir daha girdikten sonra yine aynı odaya alınıp yine o sessiz ızdıraba mahrum bırakılırsam da yemeden içmeden kesiliyorum..
