bu yazar hakkında bu gece sol frame de gördüklerimden sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki entrylerinin sonuna ''ahaha nihaha' ve 'dshjlkldfajhjks' gibi efektler ekleyerek ne kadar ciddiye alınacak biri olduğunu güzelce ispatlamıştır. kendisiyle sıkıntı yaşayanlar, bu manzarayı gördükten sonra problemi bu arkadaşta değil, kendinde aramalıdır.
orada beşir atalay'ın resminin altındaki yazıyı okumasını tavsiye ettiğim yazar.
--spoiler--
Ayrıca bu bakanlığın bakanları da cümle içerisinde içişleri bakanı olarak geçer. Çünkü kuruluşun bakanıdır. iç işlerinin değil. Mesela Tarım ve köy hizmetleri bakanı da köy hizmetlerinin bakanı değildir. Köy hizmetlerini düzenleyen kurumun bakanıdır.
--spoiler--
55 ekran tv'in sende kalsın. Sadece türkçe dersine girmek için herhangi bir ilkokul (aaa bitişik yazılıyoooor) türkçe öğretmenine yalvar. ahahasjdklçasd
bir yazarla problemi varsa özel mesajla çözmesi gereken yazar. nick altından karşılıklı atışmakla bir çözüme ulaşacağını çalışıyorsa bence yanılıyor. ısrarla bir şeyler kanıtlama peşinde sözlüğe. yahu karşı taraf o lafı dese de demese de benim ne kadar umrumda olacak? veya bir başka yazarın umrunda olacak mı tartıştığınız konunun sonucu. evet olacak, sözlük bu tartışmanın sonucunu merak ediyor diyorsanız peki. ama ben sanmıyorum bunu ...
karşılıklı oturup konuşmak varken neden ısrarla nick altı savaşları yapıyorsunuz ki. ve dediklerin yanlış çıksa ve gitsen bu kimin umrunda olacak? veya sen kalsan diğer yazar gitse ne değişecek? iki kişinin arasında olan tartışmanın sözlüğe mal edilmesinin mantığı nedir? bir şeyi tartışmak başka bir şey ''dedi demedi'' muhabbeti yapıp zıtlaşmak ayrı bir şey.
Faşizme karşı aldığı tavırda destek olmaktan çekinmeyeceğim,
Ama velakin, iktidar faşizmini desteğinde karşısında olacağım yazar.
Taraf gazetesinin seçmeli demokrasi mantığını uygulayan bir yazardır. Sadece iktidar dışı unsurların antidemokratik hareketlerini eleştirmesi dikkatimi çekmiştir. Çünkü medya üzerinde baskısından tutun, dinci kadroların diğerlerini ötekileştirmesine kadar, telekulaktan tutun, yargı üzerindeki baskısına kadar, 1 mayıs larda uyguladığı devlet terörüne kadar iktidar faşizandır. Evet varolan düzen de faşizandır, ama iktidar onu değiştirme idaasıyla durumu kendi lehine dönüşmüş bir faşizan çehreye dönüştürmektedir.
En azından bunları dile getirmemesi, onu gözümde , savunduğunu idaa ettiği demokrasi davasına ihanet eden biri olarak kılar.
-----------
Edit: yazar bana gönderdiği mesajda iktidarın yaptığı yanlışları da eleştirdiğini ifade etmiş, benim bu sonuca kısa vadeli gözlemlerle ulaştığımı idaa etmiş. Belki haklıdır, ama taraf gazetesini ısrarla savunan bir yazar hakkında ayrıntılı bir değerlendirme yapmayı gerekli bulmuyorum, çünkü bu kişilerin çizgileri pek farklı olmuyor. Yazarın linç edilmesi değil, eleştirilmesi taraftarıyım.
nedir, necidir bilmem lakin içişleri mevzusunda yüce kaynak tdk' nın konuyla ilgili bir maddesi;
20. Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır: içişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.
şimdi buna "başlıkta kuruluştan değil bakanlarından söz ediliyor" gibi bir cevap vermiş. öncelikle belirteyim, türkiye cumhuriyeti' nin bir tane içişleri bakanlığı ve bakanı var. içişleri bakanı demek, içişleri bakanlığı' nın en üst amiri demektir.
bu yüzden, içişleri bakanı derken başındaki iç işleri ayrı yazıldığı vakit, bu o kuruluşa bağlılığını yansıtmaz; yani herhangi bir yerin de iç işleri olabilir. zaten amaç da bu karışıklığın önüne geçmektir. keza nasıl ki, genel kurmay başkanı* yazılmıyorsa veya baş bakan yazılmıyorsa; iç işleri bakanı da olmaz.
yani bu mevzu bu kadar basitken, kişilik çatışmalarına nasıl dönüşmüş anlamak mümkün değil. şunu yazıp gidilecekti.
ek:
iç işleri:
1. Bir ülkenin kendine özgü işleri.
2. Bir kurum, kuruluş vb.nin yönetimiyle ilgili işler.
ve ayrıca, bir ülkenin kendine özgü işlerinin içine tarımsal faaliyetleri de girdiğinden, tarım ve köyişleri** bakanlığı' nın da, tdk' nın bu tanımına dayanarak içişleri bakanlığı altında hüküm sürmesi gerekirdi. dolayısıyla bu genel bir tanım olup, bahsettiğim karışıklık da 2. tanım sebebiyle olabileceği için, (misal bir şirketin de iç işleri mevcuttur) bu şekilde tescil edilmiştir. yani iç işleri bakanlığı veya bakanı olarak geçse idi; ülkedeki tüm kurum ve kuruluşların iç işlerinden sorumlu bir bakanlık anlamı çıkardı. yoksa onlar da biliyor tdk' nın bu "iç işleri" tanımını.
ek 2: az önce farkına vardım, bahsettiğim kuralın linkini veren entryden önce, komple "iç işleri" olmalı diye savunuyor, hatta web sitesini yapanların dahi cahil olduğunu belirtiyor ancak; link sonrası "içişleri bakanındaki içişleri ayrı yazılmalı" gibi bir manevra yapıyor.
neyse; keşke bu olaydaki niteliksizliği daha önce farketseydim, o vakit bu entryle uğraşmaz; gider sözlükteki güzel kızların nick altına girerdim.* neyse, bu da benim ayıbım olsun.
içişleri mevzusunda konuyu idrak edememiş yazar. ancak kendisine özel mesaj yoluyla da aktardığım bu örneği, hem sözlüğün ortaokul-lise öğrencilerine de faydası olması sebebiyle veriyorum.
dış işleri: bir devletin başka devletlerle ilişkisi. (dış işleri bakanlığı)
ör:
- sayıştay bugün dış işlerini (devletin başka devletlerle ilişkisini) denetledi. sayıştayın böyle bir yetkisi yok! imf ile borç ilişkilerini mi denetleyecek? sayıştay devlet işlerine karışamaz!
- sayıştay bugün dışişlerini (dışişleri bakanlığını) denetledi. bakanlığın bütçesinin denetlenmesi.
şu gayet basit örnekte ortaya çıkan karışıklığın büyüklüğünü gördünüz mü? ve ayrıca belirteyim, "ben mevzuyu kapattım" deyince, her ne kadar nick altı da olsa o mevzu kapanmaz. zira bursı sözlüktür ve isteyen nasıl ki 2006' daki mevzulara dahi yazıyorsa, 10 gün önceki mevzuyu da yeni görüp yazması işten bile değildir.
(#7418149) hayatını tahrik, provokasyon, tsk ve millet düşmanlığı üzerine konumlandırmış yazar. demin modlara çattı şimdi tsk ya çatıyor. iftira dersen var, polemik dersen var, zaman gibi paçavralardan kesip biçtiği haberlerle kurumları hakir görmek var. lan daha ne olsun.