Hayatının son yıllarında akciğer kanseriyle mücadele eden Engin Yörükoğlu, kansere bağlı solunum yetmezliği ve kalp durması nedeniyle Bodrum'un Kızılağaç Köyü'ndeki evinde 23 Nisan 2010'da hayatını kaybetti.
moğolların adı * ilk kez 8. yy da bir kaynakta geçiyor. o da çin kaynaklarında. zira moğolların çift haneli asırlara dek bir kaynakları veya yapıtları yoktur.
moğollar gobi çölünde çok vahşi ve ilkel bir biçimde yaşarlar, toplayıcılık ve avcılıkla geçinirler, kan dökmeyi ve kötülük etmeyi severlerdi.
güneşe taparlardı. onlar için günah veya yasak olan veya haram olan hiçbir şey yoktu. kendinden olmayan herkese saldırır kötülük ederlerdi. birbirlerinin boylarını basar ve bu baskınlarda çok iyi kullandıkları okları kullanırlardı. çokları insan eti yerdi.
aile yapıları yoktu. bir kadın birçok kimsenin eşi olabiliyordu. nikah ve evlilik gibi törenler hiç bulunmazdı.
işte moğolar 13. yy'ın başına dek bu halde idiler. taa ki ulular ulusu cengiz bunları evcilleştirene kadar. cengiz'E ve adamlarına barbar, vandal derler; doğruluk payı da vardır ama onlar daha moğolların insancıllaştırılmış halidir. varın siz düşünün cengiz öncesi moğolları.
ki büyük bir ihtimal yüzüklerin efendisinde ki yaratıklar moğollardan esinlenerek yaratıldı.
an itibarı ile ntv de görebiliyoruz kendilerini, sanki basit bir çay bahçesi dekorunda çalıyorlar, ama emin olun umurlarında değil, sanki wembley de 60000 kişiye konser veriyorlar, aynı coşkuyu gocunmadan gösteriyorlar. sanatlarını keyifle icra ediyorlar.
işte onlar gerçek, işte onlar sanatçı, onlar gerçek sanatçı..
bu günkü anadolu'nun gerçek ve gizli mimarlarıdır. nasıl mı anlatayım.
şimdi efendim, bu moğollar, malum, buraları ve dünyanın üçte birini yıkıp yaktılar. en son timur ile anadoluya geldiler. yıldırım bayezid'i ankara savaşı'ında yenip yine anadolu'yu darmadağın ettiler. ardından kardeş kavgaları başladı ve fetret devri denilen yıllar başladı. ta ki, mehmet çelebi kardeşlerini bertaraf edip istikararı sağlayıncaya kadar bu başıboşluk devam eder.
bu olay da iyice gösterdi ki, bu kardeş kavgaları son derece zararlıdır. sultan bir şekilde öldüğünde ve bu ölüm ani ve beklenmedik olduğunda, birden fazla veliahtın olması ülkeyi bölünme ya da yok olma noktasına getirmektedir. o nedenle fatih sultan mehmet, bu işe bir son vermek amacıyla meşhur fermanını yayınlamıştır. bu fermanla yönetimi ele geçiren kardeşe diğer tüm kardeşleri yok etme hakkı tanındı. işte bu ferman devletin kutsandığı belki de son noktadır...
bilindiği üzere daha sonraları bu kardeş katline izin veren uygulamaya son verilmiş ve en büyük veliahtın başa geçmesi uygun görülmüştür. bu son derece insani uygulamanın fatih zamanında akla gelmemiş olması ise şaşırtırcıdır.
tabi söylentilere bakılırsa anadolu'yu talan eden moğollar'ın bir kısmı savaşmaktan bıkıp buralara yerleşmiştir. tecavüzleri saymasak bile anadolu insanının kanında bu nedenle çokça moğol kanı olduğu söylenebilir.
ve gelelim şu müzik grubuna. yahu, hangi akla hizmet dünyanın en vahşi topluluğun adını kullanırsınız. kafayı mı yediniz? maksadınız moğolların dünyayı istila etmesi gibi sizin de yürekleri ve beyinleri istila etmeniz midir? eh hadi öyle olsun.
çin, hindistan, orta doğu, küçük asya ve eski kıta'nın büyük bölümünü ele geçiren bir halkın gök gürlemesinden çok fazla korkması fareden korkan fili akla getirmektedir.
göçebelerin dünyanın efendileri olduğu zamanlarda, savaşçıları atları için otla su olduğu sürece kurutulmuş süt, kurutulmuş et ile beslenen, atlarının kanlarını içen, yanlarındaki yiyecekleri avla destekliyerek uzun süre yaşayabilen kavim.
rubruck'lu william moğolları ziyaret ettikten sonra louis xiv'e "krallar ve şovalyeler demiyorum, köylüleriniz Tatarların kralları gibi yaşar, aynı yiyeceklerle yetinirlerse, tüm dünyayı ele geçirebileceklerini güvenle söyleyebilirim" diye yazmıştır.
dünya'daki en vahşi, en barbar, en acımasız milletlerinden biridir. aynı zamanda çok iyi savaşçılardır. özellikle savaş taktikleri ve ok konusunda usta olup, dünya tarihndeki en büyük yüzölçümüne sahip imparatorluğu kurmuşlardır. bildiğim kadarıyla sadece bir türk devleti olan memlüklere (baybars) ve japonlara yenilmişlerdir. avrupalılarda şanslarına kurtulmuşlardır bunlardan. doğu avrupa'da germen-leh ittifak ordusunu liegnitz savaşında yendikten sonra çeşitli sebeplerden orta asya'ya dönmek zorunda kalmışlardır. herhalde dönmeselerdi ispanyadan çıkarlardı bunlar.
tüklerin ve islam ülkelerinin günümüzde geri kalmasının haçlı seferleriyle beraber en büyük nedenlerinden biridir bunlar. her yeri yakıp yıkmış, tarihi vs. eserleri yok etmiş, türk-islam toplumunda "bu moğolları allah üzerimize saldı. o zaman çok girmeyelim böyle ilim-bilim işlerine. hep bundan oldu" anlayışının da doğmasına yol açmışlardır. yoksa o dönmelerde müslüman ve türkler birçok bilim adamı yetiştirmiş bir çok konuda ileri gitmişlerdir.
ural-altay dili konuşan, 13.yy da dünyayı kasıp kavurmuş bir millet. dünyada ki en güçlü ve çetin savaşçılar, moğolistan bozkırlarından çıkmışlardır. moğollar, türklerin kuzenleridir. bugün anadoluda moğollardan miras bir topluluk olan kara tatarlar; sivas ve kayseride türkleşip günümüzde anadolunun bir parçası olmuşlardır.
bahar şenlikleri zamanı konsere geldiklerini öğrendiğim, ölecekler ve ben hiç konserlerine gitmemiş olacağım diye içten içe endişelenip birtakım olumsuzluklar yüzünden izleyemediğim/dinleyemediğim insanlardır.
yaptığı müzikler efsanedir. türkiyenin en eski anadolu rack gruplarından biridir.
amerika için queen, the beatles, led zepplin, metallica neyse türkiye için; moğollar odur.
şimdi ki manga, mor ve ötesi falansa anca the beatles'ın yanındaki linkin park gibidir. ha iyi değildir dmiyorum ama kabul edelim ki bir kirk hammett değil...
vakti zamanında dünyanın yüz ölçümü olarak en büyük imparatorluğunu* kurmuş, bütün dünyaya kan kusturmuş ve barbarlığın nirvanasına erişmiş millet. meçhul bir kabile olan moğolların böylesine kuvvetli bir imparatorluğu kurması, yazının cahili olan bir barbar olan cengiz han ın 50 millet için bir kanun kitabı niteliği taşıyan "yasa" ları oluşturması çok ilginçtir. zaten saman alevi gibi parladılar ve büyük moğol imparatorluğu kubilay han ın ölümünden sonra siyasal çalkantılar içerisine düşmek suretiyle çöküp gitti fakat avrupadaki uzantıları(altın ordu, kırım, kazan, sibir hanlıkları vs) daha uzun yıllar varlığını devam ettirebildiler.
