bu şarkı her zaman dinlenmez, dinlenmemeli. bi defa gece olmalı bir yaz gecesi olmalı, mümkünse yüksek sesli olmalı hoparlörler. cam açılmalı ki rüzgar hafif hafif insanın yüzüne vursun.. ve sonra gözler kapatılmalı ki hayallere dalınabilsin... işte bu şarkının ne demek istediği ancak o zaman anlaşılabilir, şarkı sizi çok uzaklara, olmak istediğiniz yere götürdüğünde..
sentenced'ın sizi alıp yükseklere çıkarttığı şarkıdır.. notaların inip çıkışlarıyla beraber, siz de düşecekmiş gibi olursunuz.. ama düşmezsiniz, sadece içinizde o karıncalanmayı hissedersiniz. şarkı bittiğindeyse, karıncalanmayı yanaklarınızda ıslaklık olarak bulmanız mümkündür.
çoğunluk tarafından ikinci voice of the soul diye tanımlanan, etkileyici sentenced şarkısı. çekirdek etkisi yaratır, hoşuna gider başta kişinin lakin sonra sonra can yakar ve yalvartır insanı;
-biri bilgisayarıma girip şu şarkıyı kapatsın, dudaklarımı yakıyor artık! *
alkolle birlikte tavsiye edilmeyen, ayrılıklar sonrası 1 dozdan fazla kullanımının yasaklanması gereken, 3-4 kere üstüste dinlenirse acil servise gidilmesi gereken ve etkileri kalıcı inanç bozuklukları ve kalp kırıklıkları olan acayip kötü bir sentenced parçası. sözü bile yok. onsan mütevellit. **
göz ve kalp arasındaki trafiğin hızlanmasına neden olan şarkıdır.
notaların ruha vura vura inlemesidir, gözyaşıyla dolan ciğerlerin taşmasıdır, nefes almakta zorlanmaktır, ciddiye alınanların ne kadar önemsiz olduğunun idrakı, ağlamakta zorlananların imdat koludur. kederlenmekten hoşlananların baş şarkılarından, yalnızlığın en acılı soslarından, mutluluğa doğru hasretle sallanan güçsüz bir el gibi umutsuzca bir çabaladan ibaret olan hayatın fon müziklerinden.
bu öyle bir şarkıdır ki, üzüntünüz yüzünüze vurur, sahte gülümsemeler yerini üzgün ifadelere bırakır, insanı rahatsız edici fakat kendine bağlayıcı bir melodidir, sentenced harikasıdır.
