bildiğimiz üzere mourınho futbolun yaramaz çocuklarındandır. yeri gelir rakip taraftarı oyuncuları tahrik etmesiyle, yeri gelir basın toplantısında yaptığı açıklamalarla, yeri gelir maç içindeki mimikleriyle gündeme oturuverir. doğrusu bu ya renk katar futbola, iyi bir taktisyen ve teknik direktördür aynı zamanda ama rakip takım için her zaman gıcıktır. yenildiği maçlarda genelde bir kılıf bulur ince ince bahanesini öne sürer aynı zamanda ince ince de laf sokar, ve kenarda agresiftirde. ama bugün ilk yarı itibariyle barça tarafından barçalanan takımını çaresizce izlemektedir. bu da insanda bir tebessüm yarattırmıyor değil. bakalım bu fırtına öncesi sessizlik hali midir yoksa elden gelen birşey yok duruşu mudur?
çok da çaresiz değildir. egosu ne demişti: "bizim için sıradan bir maç." zaten o çaresizlik de egosunun çaresizliği. yoksa mourinho'nun senden benden ne farkı var.
(bkz: yersen)