adını ne zaman duysam aklıma hemen "giçi giçi yayaya yaaaa" repliği geliyor. vardı ya şu cristian agulera, pink ve 2 bacı daha şarkısını yapmışlardı. o geliyor aklıma durduramıyorum yardım edin lan..
2001 yapımı 127 dakikalık dram/müzikal/romantik kategorili baz luhrmann filmi, 7.6 imdb puanına sahip. 2 oscar/83 ödüllü filmin bütçesi 50 milyon dolardır.
Görselliği, müzikleri, kıyafetleri, parlaklığı ile göz alıcı ve baş döndüren harika bir yapımdır. Arşivlediğim günden beri sadece 2 kez izledim, zira geç geç izleyince bıraktığı tat bir başka oluyor..
Senaryosu acıklı türk filmlerinden öteye gidemese de, işlenişi bu filmi efsane yapıyor. Zaten baz.l abi böyle görsel şovlarda harikalar yaratır, senaryoya pek bulaşmaz. Ve ortaya bu denli güzel bir masal çıkar https://galeri.uludagsozluk.com/r/1265439/+
nicole kidman'ı sevmem, güzel bir kadın ama iyi bir oyuncu değil. Üstelik adını koyamadığım bi iticilik/donukluk/soğukluk var yüzünde. Buna rağmen vasatın üzerinde olmayı başardığı için o çıkardığı irite edici seslere rağmen katlandım kendisine. ewan mcgregor'un hem göze hem kulağa hitap etmesinin yanında, harika performansı filmi güzelleştiren etkenlerden biri. john leguizamo her zaman olduğu gibi tatlı ve başarılı.
Müziklere ayrı değinmek gerekiyor, zira craig armstrong şahane müziklere imza atmıştır. Filmin soundtrack albümünü her daim dinlerim, hepsi birbirinden güzeldir. nature boy isimli parçayı pek değerli david bowie seslendirmiştir. elephant love medley ve come what may isimli parçalar da en sevdiklerimden.
Paris'te değişik bir gece kulübü, montemartre'a giden cadde üzerinde. Baya meşhur olduğu için Cepte yüklü miktar parayla gitmek gerekiyor diye duymuştum.
izlemeye doyamadığım, şarkıları; your song, the show must go on, come what may tüyleri diken diken edip deli gibi aşık hissettiren, bıkmadığım filmdir. ayrıca nicola kidman'nın oyunculuğu ve sesi de ekstradan büyülemektedir.
Yızdizlar uzerinde dans sahnesiyle en sevdigim filmler arasindaydı. Sayet yillar sonra yaklasık 12 sene sonra tekrar izlememle degisti. Ulan satanic imlecler varmis yeni farkettim.
realist kişiler tahmin edersiniz ki müzikal filmlerden pek etkilenmezler. lakin bu film başka. yer yer ileri sarsam da filmi gerçekçi hissettiren detay vardı ve o Ewan McGregordu şüphesiz. tatlım ne güzel de rolün hakkını veriyor.kendisini tebrik ettim. Ewan için izlenir bu film.
filmlerdeki şatafatlı, muhteşem anlatışının aksine paris'te adeta varoş bir yerde bulunan pavyon. filmi izleyip, müzikale aşık olabiliyor insan, ama görünce içi burkulabiliyor.
izlediğim en güzel müzikallerden biridir. daha başında filmin sonunu biliyor ve üzülüyorsunuz. ayrıca bu filmden sonra karar verdim nicole kidman'in öldüğü gün yasını tutacağım. tam bir kraliçe gibiydi hanimefendi.
Paris'te kabaresi olan bir müzikal şovdur. Her akşam kapalı gişe oynar (seyircilerin çoğu turistiktir). http://www.moulinrouge.fr resmi adresidir. En öndeki koltuklara yemek ve içki servisi de yapılır.
aynı zamanda yemek yiyip içki içen tayfa arasındaysanız ve bir türk abazanıysanız, bazı sahnelerdeki ablaların cüretkar danslarını izlerken boğazınıza kaçacak olan lokma ya da yudumlardan dolayı öksürdüğünüzde çevrenizden tepki çekeceğiniz şovun ta kendisidir.
Paris'te sahnelenen mekandaki dansçılara bakıp hiç mi çirkin dansçı bulamadınız be kardeşim dedirtecek bir müzikal şovdur.
bu müzikal kabare'nin alternatifi ise (bkz: Crazy Horse) şovudur ki onda kesinlikle gösteri sırasında herhangi birşey içmemeniz şiddetle tavsiye olunur.
film, 2001 yapımıdır ve başrollerinde Nicole Kidman ve Ewan Mcgregor'ın oynadığı Paris'teki meşhur kabarede geçer. Christian(ewan mcgregor) Satine'e(nicole kidman) aşık olur ve zor da olsa aşkına karşılık bulur ama maalesef ki Satine ve Christian'ın aşkı mutlu sonla bitemez, Satine vereme yakalanmıştır ve Christian'ın kollarında ölür.
"the greatest thing you'll ever learn is just to love and be loved in return"
"el tango de roxanne" mutlaka izlenmeli-dinlenmeli.
filmin her şarkısı ayrı bir güzeldir.
Baz luhrmann isimli yönetme ait fransa/paris sosyal yasantısını, insan ilişkilerini postmodern bir biçimde yansıtan muzikal filmdir. filmin orta kısımlarında bir yerlerde bir tango sahnesi vardır buyuleyicidir. izlemeyenler bir göz atmalı ayrıca liz minelli idi yanılmıyorsam '' cabaret'' isimli filmi bunada bir göz gezdirin buda oldukca guzeldir. hatta moulin rogue dan daha iyi bile denebilir.
Film bittiğinde ister istemez roooxanne diye bağırırsınız ve dile dolanır. Fakat cidden fazla duygusal bir müzikal. ewan mcgregor' ın o son sahnede hıçkırarak ağlayışı, nicole kidman' ın bile rol icabı ölmesi insanı derinden etkiliyor.
Herşeyi geçtim baba john leguizamo toulouse rolü ile sıçırttın yahu. O gülüşlerin, hareketlerin, kaşları oynatmaların.
ilk gördüğüm an gözlerimi kısıp baktım yok artık oldum fakat, valla helal olsun yiğidi öldür hakkını ver şimdi cüceyi iyi oynadı.
