Motivasyon, kelimesi Latince "movere" , yani "hareket ettirme, hareketlendirme" kelimesinden gelmektedir. Motivasyon en genel tanımıyla, çalışmaya sevk etmek, çalışmak için bireyi harekete geçirmek ve isteklendirmek için kullanılan güçtür. Sadece bireyin kendisi tarafından yönlendirilebilir. Ayrıca motivasyonu çalışana enerji sağlayan, onu yönlendiren ve belirli davranışlarının devamını temin eder bir araç olarak kabul edebiliriz. Motivasyon yönetimi ise, organizasyonda çalışanların daha istekli ve arzulu iş yapmalarına yönelik çeşitli araçlar (para, eğitim, takdir, ödüllendirme, başarı vs.) ile çalışanların harekete geçmesi ve isteklendirilmesi demektir. Tüm farklı motivasyon tanımları karşılaştırıldığında, hepsinin üzerinde durduğu üç ortak nokta vardır:
motivasyon; gerdek gecesinden bi kaç gün önce arkadaşların bekarlığa veda partisi düzenlemesi ve rus hatunlarla, dansözlerle eğlenerek vakit geçirilmesi.
etkisine en çok inananlardan biriyim bir çok şeyi başarmak için bu sihirli gücünüzün yüksek tutmanız gerekmektedir.mesela spor müsabakalarında iyi bir motivasyon ile sınırlarınızın üstüne çıkabilirsiniz.
bir ihtiyacı gidermek için gerekli davranışları başlatan, harekete geçmeyi ve sürekliliği sağlayan kuvvettir. sahip olunan tüm güdüler bu ihtiyaçtan kaynaklanır. kişiyi başarıya götüren , hedefine yönelik içinde oluşturabildiği güçlü arzudur. bu nedenle başarı motivasyonu, motivasyon başarıyı getirir derim.
En büyük ve devamlı olan motivasyon insanın içerisinden gelendir. Dıştan gelen motivasyon yelkenliyi sürükleyen rüzgar gibidir.
"Vapurlar yelkenlileri denizden kovdu.Çünkü onlar, rüzgar olmasa da ileriye gidiyor.Vapur, kendisin iiten gücü içerisinde taşıyor.Hiç bir fırtına onu yolundan çeviremiyor."
Herbert N Gasson
duygularin yogunlasmasiyla beslenir. bir kopek karsisinda duyulan korku, omur boyunca ulasilmamis hizda kosmayi saglayabilir. kizginlik da keza yapilan ise kisinin kendisini adamasina yardimci olur. ofkeyle kalkan zararla oturur o ayri. angry birds sempatik mi sempatik...
şu sıralar eksikliğini hissettiğim. an itibariyle hayatımda dönüm noktası olacak bir konuda bana destek çıkan ve neredeyse tamamen aynı durumda olduğum bir arkadaşımdan başka kimseden destek göremiyorum. ben de onu destekliyorum zaten. hatta ve hatta aksine en yakınlarım destek olmaktan öte motivasyon düşürücü unsurlar öne sürüp pek de mantıklı olmayan şeyler sunuyorlar önüme.
bu gibi durumlarda kendi kabumuğunuza çekilip bir birey olarak kararlar almak zorundasınızdır. aldığınız bu kadarlar sadece sizi bağlayacak kararlar olmalı üstelik. motivasyonunuzu ise kendi başınıza sağlamaktan başka çareniz yoktur. "düşünmeyeceksin" felsefesi işte burada devreye giriyor sanırım. gerekli planı yap, harekete geç, gerisini düşünme, zamanı gelince düşünürsün. kilit nokta bu olsa gerek. bilemedim, neyse gidip bir kahve koyayım.