neretva nehri üzerinde inşa edilmiş olan köprüye de adını veren bir şehirdir. 90'lı yıllarda köprü hırvat kuvvetleri tarafından yerle bir edilmiş 2000'li yıllarda bir türk şirketi tarafından aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. şehirde savaştan sonra hırvatlar ve sırplar azınlık durumuna düşmüştür. bugün mostar köprüsü hala mostar'da sırpları ve boşnakları birbirine bağlayan simge konumundadır.
ayrıca odtü felsefe öğretim üyelerinden prof. ahmet inam,elli yıllık yazarlık serüvenini geride bırakmış üstad rasim özdenören,edep kokan uslubuyla ali ayçil gibi yazarlara da ev sahipliği yapan,"bir derdi olduğunu ve bu dertle hemhal olduğunu" hissettiren zarif dergi.
savaştan sonra hırvatların şehrin en yüksek ve en görünen tepesine yapmış oldukları büyük haç ve hiristiyan geleneğinde hiç olmamasına rağmen cami minarelerinin nerede ise üç katı boyuna ulaşan katedralin çan kulesi ile hırvatların burası bir hiristiyan şehridir demeye çalıştığı ama köprüsü ve civarındaki yerleşimi, camileri, çarşısı ile tipik bir anadolu kentinden çok ta farklı olmayan içinde yururken daim su sesi duyabileceğiniz şehir.
ayrıca yakınlarında blagay diye bir yer vardır inanılmaz güzel de bir tekkesi vardır. anlatılmaz sadece gidilip görülürse anlaşılabilir.