dondurup pataklayan zabziro,
ok atıp kendine çekip ağız burun dalan scorpion (ki bu adamı dayımdan başka birimizin seçmesi yasaktı),
elektrik veren bi eleman vardı bi de r harfi ile başlıyordu hatırlayamıyorum.
tanya ile sonya vardı iki sağlam hatun. hele tanya evlerden ırak, boynuna çıkar oturur boynunu kırardı adamın zilli.
(dövüşçülerin adlarını yanlış yazmış olabilirim bu kadar hatırlıyorum)
street fighter'dan çok daha iyi ve eğlenceli bir oyundu.
sanırım fatality falan da oluyordu burda.
uzun zamandır aklıma düştü netten dandik bi şekilde oynadım bir kaç el, ı ıh olmadı, eski tadı vermedi. hem playstation da oynamanın tadı başkaydı. hem baktım da eskilerden pek adam yoktu.
en sevdiğim playstation 1 oyunlarındandır.
ilk versiyonları ile aşırı eğlenmemizi sağlamış yegane oyunlardandır.
bi ara gerçekten bozmasına rağmen mk9 ile beğenimi kazanmayı başardılar.
favori karakterlerimi yazmassam olmaz tabii *
(bkz: noob saibot)
(bkz: sub-zero)
(bkz: smoke)
bi de çıkan bütün oyunların kronolojik sıralaması var o da şöyle;
bu oyundan önce street fighter vardı bizim zamanımızda. street fighterda gard almak kolu geriye çekmek vasıtasıyla yapılırdı. ilk defa mortal kombat oynadıktan sonra geriye çekiyorum ama hep darbe yiyorum. gard almıyor diye bağırıp tuşlara bir koyduydum sinirle, 2 tuş birden kırılmıştı. atarici görmesin diye 2. round başlamadan kaçmıştım o mekandan. sonradan öğrenmiştim ki, mortal kombatta gard için tuşa basmak gerekiyormuş.
Zamanında televizyona bağlı atarilerle oynadığım efsane oyun.sub zero ismini hatırladığım tek karakter. Bir de altında siyah birşey olup, üstü çıplak olanı vardı; iyiydi o da
Şu oyunun fatality'lerini dizayn eden adam veya adamlar gerçekten ruh hastası ve vahşet eğilimi olan insanlar olmalı kesinlikle.
nasıl fantezilerdir bunlar arkadaş?
normal bir insanın aklına gelecek türden vahşetli ölümler değil bunlar.
muhteşem bir oyun serisi. ayakta alkışlanır. pc'ye 9 çıksa hemen edinirim, ilkokul yıllarımda sürekli oynardım birinci, ikinci ve üçüncü oyunları fakat mevzu bu değil.
birinci oyundada yapardık fatalityler. hatta başka kategoride son vuruşlarda vardı. komik olanlar vardı falan...
çok yaratıcı ve efsane bir seridir mortal kombat kesinlikle. disketlere çeker oynardık deliler gibi o yıllarda. geldik 28 yaşına, yine çıksa pc'ye oynarım. ama böylede vahşet olmaz olsun.
Play station kafelerde oynamayı bilmeyen sübyanların bütün tuşlara basması sonucu kolların bozulması sebebiyle oynatılmayan oyundur. Ayrıca Sub zero, Noob saibot, Ermac karakterlerine taptığım oyun.
ninja karakterleri yüzünden çok sempati duyduğum, çocukluğumun dövüş oyunudur. Sub-zero ile Scorpion arasındaki mücadeleye hastayım. Hikayelerini bilenler bilir. Ölümüne, bitmek bilmeyen bir düşmanlık, bir rekabet. Bir de telekinetik güçleri olan kırmızı ninjamız olan Ermac var tabi. Oyunun en karizma karakterlerindendir.
legacy adı altında mini bir internet dizisi vardır bu oyunun. warner bros tarafından desteklenen projenin ikinci sezonu öncesi, serinin yönetmeninden yeni sezonu dinleyelim.
çabuk sinirlenen insanların oynamaması gereken oyun. şahsen ben sinirden gamepad'e tecavüz edecektim neredeyse.
ama bugün mutluyum, 40 gün 40 gece eğlence veriyorum. çünkü şaokan mıdır nedir, ahanda o ipneyi öldürdüm scorpion reyizle. başım göğe erdi. kitana'yı da kaçıracağım. güzel bir yerde nikah kıyacağım. şahidim kratos olacak. ahh, ahhhh...
sevgilinize sinirlenmenizin akabinde, oynamayi onerip; daha sonra oyunda onun kicini basini tekmelerken butun stresinizi, ona olan butun sinirinizi uzerinizden atabileceginiz duzeyde kan ve olum temasi barindiran oyundur. fena hirs yaptirandir, gaza getirendir. oyle ki yenildiginizde sevgilinizin kafasina bir tane patlatasiniz gelir ve patlatirsiniz. icinizdeki canavari disari cikarir. uzayan gecelerin vazgecilmezidir.