küçükken tavladaki mars terimine yakın bir kelime olduğu düşünülen kelime*
(bkz: abla seni 5-0 yenersem mors,sen daha hiç pul almadan yenersem mars olursun)
Misketle oynanan bir çocuk oyunu. Oyunda amaç bir üçgen içine konulmuş misketlerden, kendi kafliği diğer oyuncuların kafliği tarafından vurulmadan ve üçgen içinde kalmadan, maximum sayıda alabilmektir.
Morslar suyun altında çan gibi çınlar. Suyun üstünde ise homurdanır, hırıldar,havlar, öksürürler ve kükrerler. Derilerinin kalınlığı özellikle boyun bölgesinde 4 cm'i bulur.Bu kalın deri, onları saldırılara karşı korur. Midye yerler. Midyeyi kabuktan emerler. Aynı zamanda kalamar, balık ve karides yerler. Bıyıkları parmak görevi görür. Morsların özel bıyıkları, kuma gömülü yiyecekleri hissetmelerine yardımcı olur.Bir morsun 700 kadar bıyığı vardır. Erkek ve dişilerin de bazen bir metreyi bulabilen dişleri vardır.
Eskimolar yüzyıllar boyunca morsları avladı;onlardan hem yiyecek olarak hem de alet yapmak için yararlandı.Ağırlıkları iki tonu bulabilir.Foklar ve deniz arslanları ile yakın akrabadırlar.
Entrylerin bir tanesini okuduktan sonra devamında gelen 'yanılışlara' göz kapamak zorunda kaldım.
Kullanıcı ismi sizin bildiğiniz tarzda ne hayvan türü ne de bir alfabe.
Eğer Uludağ sözlük büyük harf kullanımına dikkat eden bir uygulama olsaydı yazarlar ne olduğunu anlamakta zorluk çekmezdi.
(bkz: mor)
latince ismi Odobenus rosmarus olan deniz memelisi. paletliler sınıfından dev bir deniz canlısı olup kuzey atlantik ve kuzey pasifik'te yaşar.
iki alt türe sahiptir.
Odobenus rosmarus rosmarus ve Odobenus rosmarus divergens.
2000 kg ulaşan bireyler olsa da ortalama 1,5 ton ağırlığındadırlar. pasifik morsu o. rosmarus divergens biraz daha büyüktür. ortalama 3 metre uzunluğundadırlar. tek doğal düşmanları kutup ayısıdır.
zamanında dişleri için avlandılar. kuzeydeki topluluklar için yağ, et ve alet kaynağı oldular.