19 temmuz 2012 de istanbul'da vereceği konsere bilet almamış olmanın pişmanlığını her dinleyişimde o'nu daha çok yaşıyorum.
ah ne vardı ihmal etmeseydin de alsaydın o bileti..! aferin bana..
Bilet fiyatları çok pahalı olan ama sanırım yine de buna değecek konser. Morrissey.. ne bileyim lan. Bu adamın tarifi yok yani.
Kredi kartına taksitlendirme faizi ve hizmet bedeliyle beraber 410 TL.
Bu para bir konsere verilir mi ? Vermezdim evet. Söz konusu adam Morrisey olmasaydı vermezdim. ilk kez bir konsere bu kadar para veriyorum zaten. Benim için efsane olan Depeche Mode konserine bile 300 Tl lira vermiştim sahne önü için. Sonra konser iptal oldu ve götümde patladı tüm hayaller.
Şimdi de bundan korkuyorum. 19 temmuz'da morrissey doğum günümden iki gün sonra sahne alacak ve ben kendime en güzel doğum günü hediyemi aldım. Umarım bir aksilik çıkmaz.
Take me out tonight diye bağıracağımız hepimiz morrissey abimize ve o bizi uzak diyarlara götürecek !
en sevdiğim şarkıları asleep ve how soon is now olan the smiths grubunun solisti, müthiş bir sese sahip insan. 19 temmuzdaki konserine gidemeyeceğim için ne kadar üzgün olduğumu kelimelerle anlatamam. *
bugün istanbul'lulara dopdolu saatler yaşatacak olan, benimse zamanında ihmalkarlığım yüzünden biletini almadığım için ne biçim pişman olduğum , kadife sesli Morrissey'imdir.
nasıl bir sessin sen öyle! neler hissettiriyorsun bana şarkılarınla ve en önce sesin ve sözlerinle sen!..
sesine aşık olduğum adamsın işte. daha ne olsun.
not: hoş bilet alsam bile burada başka işlerim illa ki engel olacakmış bana. ben yine de beklerim bir dahaki gelişini yaşım kaç olursa..
sol frame de her morrissey, the smiths ve 19 temmuz 2012 morrissey istanbul konseri başlığını görünce bir parça hüzün dolacak bana ama, birkaç yıla gelir tekrar veya bir vakit yurtdışında olursam o zaman bile giderim ben onun için diyerek kendimi avuttuğumdur.
olsun, binlerce kişiye o "let me kis you" ve "am i stil ill " diye seslenirken ben de eşlik edeceğim sana !
birkaç metre ötemde olması önemli değil, benim kalbim seninle olacak daha ne olsun.
ve bu sana morrissey: *
"he said he'd cure your ills
but he didn't and he never will.." ama bu sözlerin aksine sen her zaman, *, " but you did and you always will.."
Düşünsenize, grubunuzun adı U2, tüm dünyada tanınıyorsunuz, albümlerinizi milyonlar satın alıyor, listelerde hep bir numarasınız, konserleriniz olay oluyor. Ama yine içten içe bir The Smiths olmadığınızı biliyorsunuz. Ne acı.
benim süper egomun bastırdığı, hatta çoğumuzun, çoğunluk olmaktan ötürü söylemekten yüzünün kızaracağı şeyleri gerine gerine söyleyip egomuzu okşayan adam.
birbirinden güzel onlarca şarkısıyla insanı aynı anda hem mutluluklara , hüzünlere, anılara ve onları tekrar yaşamaya götürebilendir.
şu günlerdeki tarifsizliklerden mi bilinmez, kafayı toplayıp uzunca bir yazı yazılmalı morrissey'ime..
sesinin rengi en güzel let me kiss you'da ortaya çıkar..
hele bir de;
"but my heart is open, my heart is open.. to you.. " demesi yok mu o çaresizliğinle!
ve, " yes i do believe, i have found mine" derkenki o sesinin hüzünle karışık umutla dolu iniş çıkışları..
hani olur ya her albümde sevilen bir kaç şarkı olur diğerleri sevilmez..ben bu adamin tüm sarkilarini seviyorum hepsinde ayrı bir duyguyu yaşıyorum...Tüm sarkilari birbirinden güzel.
close your eyes and think of someone you physically admire deyişindeki o çaresizlik, I'm alone diye bağırışı, the smiths le ya da değil her türlü melankolinin en çok yakıştığı, mutsuzluğu sana huzur olarak yansıtabilen tek insan. gerçekten kadife gibi bir ses.