kerim kumbasar yapımı şahane oyun.
YouTube da en fazla aboneye sahip pewdiepie oyunun oynanış videosunu kanalına yüklemiştir. https://youtu.be/LX7Ykc5oLg4 buyrun video.
Steam greenlightta çıkmış türk yapımı indie gerilim bazlı korku oyunu. Oyunda korkacağım varsa da, kenara tıkıştırdığı yürüyen uçak sayesinde kahkalara boğulmamdan dolayı kalmadı. Güzel oyun olmuş, başarılar.
sopranos'un soundtracklarından bulduğum müthiş grup.Diğer sözlükten biri (bulutlu kapalı bi hava, bozuk moral ve birazcık hız ile butunlesince cok buyuk zevk veren muzik) demiş iyi demiş.
Cure for pain adinda efsane bir albume imza atmis gruptur. Pek bileni yoktur bu heriflerin ancak kiyida kosede kalmasi gereken gruplardan.. Neredeyse tum sarkilari bir agriya ilac yaraya merhem ruha gidadir..
--spoiler-- the fall adli filmde alexandria adli kizin roy icin almaya calisirken ugruna dusup kafasini falan kirdigi ilactir. --spoiler-- duygulandirdi tabi hatirlayinca.
nick cave - tom waits arası bir vokale sahip olup karizması tavan yapmış, elektro yerine saksafon kullanarak farklı olmayı başarmış az gruptan bir tanesi.
michael jackson'ın blood on the dance floor albümünden deli bir şarkıdır. kralın modern müzik kafasının zamanının ne kadar ilerisinde olduğunu taş gibi kanıtlayan şarkılarından biridir. bugün biri böyle bir şarkı yazsa, böyle bir altyapı sunsa "vay be nasıl güzel" denir ama kral bunu 90'ların sonunda yapmış bile.
şarkının klasik müziğe girip yavaşladığı o insanı mahveden bölümü de yine tamamen michael jackson tarafından yazılıp aranje edilmiştir.
inanılmaz güzellikte bir grup. şarkıları tahrik edici bence. tenor saksafon ruha işliyor. müzik dünyasının böyle bir trajediye sahne olması üzücü elbet. mark sandman da genç yaşta öldü ve grup dağıldı.
beyne hafif hafif giden o muazzam saksafon sesinin serotonine dönüşmesi tüm metabolizmaya yayılması ve akabinde ayakların yerden kesilmesi olayındaki temel element, simgesi good olup sen neden bahsediyosun diyorlar şuan. *
eskişehir'de bi kafede bi şarkı duydum. ama var ya delircem, kudurcam. bitmesin diye dua ediyorum. öyle büyülü büyülü dinliyorum. dayanamadım "hocam dedim bu çalan kim-ne" diyiverdim hemen. dedi ki: (bkz: rope on fire) dedi ki morphine.
işte o günden beri bu grup ilacımdır. değişikler öyle aman aman muhteşem tapılası değiller ama bi şey var böyle ilaç gibi tuhaflar. honey white da yapabiliyorlar, rope on fire'de. böyle güzeller işte.
hayatıma yön veren bi grup olması yanı sıra saksafonlarının tadı kulakta müthiş bi etki bırakır. ( herif 2 saksafonu aynı anda çalıyo yahuu )
her parçası birbirinden güzel, birbirinden zevk verici.. morphine, adı üstünde işte. duyduğuma göre grup elemanları ( zaten 3 kişiler ) morphine'den ölmüş. grupta bateri, saksafon, bas ve vokal var. gitarsız müthiş işler yapıyolar..
afyondan elde edilen, güçlü ağrı kesici etkileri bulunan, ancak son derece alışkanlık yapma özelliği olan opioid bir alkaloid. ağrı kesici, sedatif ve kaygı dindirici olarak kullanılan morfin, mss'de ve bazı periferal dokularda hem depresyon hem de uyarım yaratır; uyarıcı mı yoksa engelleyici mi olarak etki göstereceği doza ve türe bağlıdır. düzenli kullanılması halinde hızla (iki-üç hafta içinde) tolerans, fiziksel ve ruhsal bağımlılık yaratır.
adamlar bildiğin rock'n roll yapıyor ama gitar yok, iyiler ama bilen yok, yaşayan üyeler var ama albüm yok. bir garip grup. take me with you diyorum, bir dinleyin, led zepeelinphysical grafitti-kashmir tadında.
1989'da massachusetts'te basçı ve solist mark sandman ile saksafoncu dana colley tarafından kurulmuş topluluk. hem sandman'ın hem colley'in daha önce farklı gruplarla tecrübeleri oldu. baterist jerome deupree'in de aldığı davet üzerine gruba katılmasıyla ilk kadro oluştu. 1991'de ilk albüm good oldukça iyi eleştiriler aldı ve ardından 2 sene sonra 1993'te cure for pain yayınlandı. bu albümden thursday ve buena bazı üniversite radyolarında da çalındı. bu arada cure for pain'in kayıtları sırasında baterist deupree gruptan ayrıldı ve yerine daha önce mark sandman ile beraber çalmış olan billy conway dahil oldu. tabi cure for pain'de deupree'nin emeği daha fazlaydı. daha sonra deupree gruba tekrar katılacaktı. 1994 yılı yapımı spanking the monkey filminde topluluğun sheila ve spite of me kayıtları kullanıldı. 1995'te üçüncü albüm yes müzik piyasasındaki yerini almasından sonra 1996'da topluluk dreamworks records ile anlaşma imzaladı. ertesi sene bu plak şirketinden like swimming adlı albümleri yayınlandı. bu albümün bir özelliği de büyük bir plak şirketinden yayınlanmış ilk morphine albümü olmasıydı. son olarak 1999'un başlarında son stüdyo albümleri the nightın kayıtları tamamlandı ancak 3 temmuz 1999'da solist mark sandman'ın roma yakınlarında palestrina'daki canlı performans sırasında aniden fenalaşıp düşmesi ve kalp krizi geçirerek vefat etmesinden sonra topluluk müzikal kariyerine devam etmedi. bununla beraber the night 2000 senesinde piyasaya sürüldü.
geleneksel rock altyapısını caz ve blues'la başarılı bir biçimde birleştirmeleri ve elektro gitar kullanmamaları ile kısık sesli saksafonları topluluğun ayırt edici özelliklerinden.